Reddedilme korkusunu yenerek cesaretinizi ve umudunuzu geri kazanın
Çocukken, gençken veya yetişkinken, kısaca yaşamımızın bir döneminde reddedilme duygusuyla tanışmış olmamız çok olasıdır. Reddedilme duygusu bazen küçücük bir olayda yaşanır, bazen ise üzerimizde kalıcı iz bırakacak kadar acı olur. Çocukken annemizden izin istediğimizde de reddedilmeyle tanışmış olabiliriz, birine aşkımızı ilan ettiğimizde de, bir iş başvuru sürecinde de. Her bir olayın etkisi de ağırlığı da farklı olur içimizde. Ancak her olayın ortak bir özelliği vardır ki; reddedilme durumu kişide üzüntü, hayal kırıklığı ve mutsuzluk yaratır.
Reddedilmek yaşanılan durumun içeriğine göre bazen çok kolay atlatılabilir; ancak bazen kişide çok derin yaralar açabilir. Bu durum kişinin yoğun hüzün, kaygı ve hayal kırıklığı yaşamasına neden olur. Daha da kötüsü kişinin reddedilme yüzünden cesaretini ve umutlarını kaybetmesidir. Umut ve cesaret kayboldu mu kişinin yaşantısı kısıtlanmaya başlar. Kişi reddedilebileceğini düşündüğü her olaydan kaçınmaya başlar. Yine aynı duyguyu hissetmemek için atılmayan adımlar kişinin dünyasını küçültür. Zaman geçtikçe de reddedilme korkusu ile yapılmayan her şey için pişmanlıklar başlar.
Reddedilme korkusu nelere sebep olur?
- Karşısındakinin kabul etmeyeceğini düşünerek arkadaşlık/sevgililik teklif etmemek,
- Reddedileceğini düşünerek karşısındakinden istediğini talep etmemek,
- Kabul edilmez düşüncesi ile hayalindeki iş başvurusunda bulunmamak,
- Farklı bir şey istemenize rağmen ortamda kabul görmek ve reddedilmemek uğruna uyumlu davranmak,
- Düşüncesini karşı taraf reddedeceği için ifade etmeyip başkalarının doğrularına göre yaşamak.
Bu şekilde yaşayan onlarca belki yüzlerce kişi vardır. Reddedilme korkusunun hayatı kısıtlamasına izin vermemek için geçmiş reddedilişlerin sorgulanması, etkilerinin ele alınması, bugünkü riskleri doğru değerlendirebilmek ve kişinin becerilerini fark etmesi gerekir. Geçmiş reddedilmeleri geçmişte bırakıp, bugünkü davranışlarınızı ve seçimlerinizi etkilemesine izin vermeyin.