X

Rahatsız eden duygular bizi nasıl güçlendirir?

Eğri oturup doğru konuşalım; hiçbirimiz acıdan hoşlanmayız ve neredeyse hepimiz bize iyi hissettiren şeylere çekiliriz. Belki de bu yatkınlığımız yüzünden duygular kategorize edilirken literatürde olumlu ve olumsuz olarak adlandırıldı. Ne yazık ki olumsuz olarak adlandırılan duygular üzerlerine yapışan bu etiket yüzünden değeri anlaşılamayan, bastırılan, hissedilmek istenmeyen duygular olarak kaldı ve belki de anlatmak istediklerini anlatamayan, korkulan yabancılara dönüştüler. Oysa kategorize edilmeksizin bütün duyguların önemli bir işlevi var ve onları görmezden geldiğimizde kendimizden uzaklaşıyor, hatta kendimizle bağımızı koparıyoruz.

Duygu en temelde çevreye adapte olmamıza yardım eden bir haberci işlevi görür. Bize bir mesajı vardır. Kendi değerlerimizle örtüşmeyen ya da kim olmak istediğimizle bağlantımızı koparan şeyler yaşadığımızda rahatsız hissettiren duygular yaşarız. Bir şekilde bu duyguları yaşamamamız gerektiğine inandırıldıysak, bu duyguları bastırma ya da görmezden gelme eğiliminde oluruz. Aslında o duygunun anlatmak istediğini görmezden geliriz ve bastırılan her duygu, sonrasında daha güçlü olarak ortaya çıkma potansiyeline sahiptir. Duyguyu görmezden gelmek yerine ona saplanıp kaldığımızda ya da zihnimiz sürekli yaşadığımız deneyimle ilgili hikayeler ürettiğinde de aslında duygunun anlatmak istediğini dinlemek yerine eski hikayeleri tekrar yazıyor oluruz. Her iki durumda da duygunun mesajını alamayız.

Örneğin, iş yerinde bir takım içinde işlerin çoğunluğunu yaptığını ve takımdaki arkadaşlarının senin iş yoğunluğunu gördükleri halde herhangi bir yardım talebinde bulunmadığını düşündün. Öfke içini kapladığı halde “Öfkelenmemeliyim, pozitif olmalıyım” ya da “Zaten ömrümde hep işleri kendim hallettim, kimseye ihtiyacım yok” gibi hikayelerin arkasına saklanıp duyguların mesajını almadığında aslında ihtiyacın olan çözüme ulaşamazsın. Burada öfkenin esas anlatmak istediğine onu tarafsızca dinleyen bir arkadaşı gibi yaklaşmak gerek: “Şu an neden öfke hissediyorum, bu yaşadığım şey hangi değerime dokunuyor?” “Sanırım görüldüğümü hissetmiyorum. Görülmek, değerli olmak benim önemli bir değerim ve iş yerimde değerli olduğumu hissedemedim.”

İşte bu mesajı aldıktan sonra adım atmak gerekiyor. Pozitif kalmalıyım diye öfkesini içine atan ya da böyle gelmiş böyle gider, kendim hallederim diye mesafe koyan otomatik tepkileri tutup geçmiş hikayelerden bağımsız şekilde anda atılması gereken adımı atmak kendimizle olan bağımızı pekiştirmemize yardım eder. İlk iki otomatik tepki kendimizi değersiz hissettiğimiz bir ortamda çalışmaya devam etmek demek. Cesurca değişim için adım atmaksa değişim yaratmak ve kendimize sadık olmak için çok önemli.

Hayat, karmaşa, belirsizlik, kırılganlık ve bunların getireceği potansiyel rahatsız edici duygularla dolu. Sürekli pozitif kalmaya çalışarak kendimizi kandırmak bizi bu belirsizlik dolu hayatta güçsüz kılar ve kendimize yabancılaştırır. Oysa rahatsız edici duyguların anlatmaya çalıştıklarını şefkatle dinleyip anda adım atarak fark yaratmaya çalışmak bizi geliştirir, özümüze yaklaştırır ve hayatı olduğu gibi, bütünüyle kucaklamamızı sağlar.

Duygularla ilgili atölyelerimden haberdar olmak ve katılmak, koçluk ve danışmanlıkla ilgili bilgi ve randevu almak için iremulgu@gmail.com adresine mail atabilirsin. Pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabıma buradan, YouTube kanalıma buradanburadan, YouTube kanalıma  ulaşabilirsin. Kocaman sevgiler…

İlginizi çekebilir: Harekete geçmek için soru sormak neden önemlidir?

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale