X

Radikal kabullenme: Gerçeği görün ve onunla başa çıkmak için strateji geliştirin

Şu sıralar sık sık kendinizi gündüz düşleri görerek, geleceğe yönelik hayaller kurarak mı buluyorsunuz? İçinden geçtiğimiz sürecin zorluğunu hissetmemek için zihniniz ya geçmişte ya da gelecekte mi? Geleceğe dair güzel düşler kurmak ya da geçmişteki güzel anılarımızı hatırlamak umut seviyemizi artırabileceği için bu dönemde işimize yarayabilir. Ama Corona günlerinin içimizde uyandırdıklarını hissetmemek için geçmiş ve gelecek odaklı yaşayarak çok değerli bir şeyi ıskalıyoruz; bugünü. Elbette ki hepimiz bugünlerin bir an önce bitmesini ve her şeyin normale dönmesini istiyoruz. Ama olan biteni hissetmemek için bugünümüzü feda etmemize gerek yok. Burada yardımımıza radikal kabullenme konsepti koşuyor.

Nasıl ki elimizi sıcak bir tavadan otomatik olarak çekiyoruz, bizi rahatsız eden düşünceleri de zihnimizden hızla uzaklaştırmak isteriz. Hayes, Levin, Plumb, Boulanger, ve Pistorello (2013) bu süreci “deneyimsel kaçınma” olarak adlandırmaktalar. Deneyimsel kaçınma düşüncelerimizin, bedensel olarak hissettiklerimizin, şeklini ve yoğunluğunu değiştirmeye çalışmaktır (Hayes ve ark.2013). Deneyimsel kaçınmanın aksine radikal kabullenme, kişinin negatif ya da hoşa gitmeyen düşüncelerini, hislerini ya da anılarını fark etmesi ve kabul etmesidir (Herbert ve Brandsma, 2014).

Radikal kabullenme bir durumu yargılamadan olduğu gibi kabul etmektir. Burada “başa gelen çekilir” gibi pasif bir kabullenme durumundan bahsedilmediğinin altını çizmek gerekiyor. İçinden geçtiğimiz Corona günlerinden örnek verecek olursak radikal kabullenme, gerçeği olduğu gibi görmemiz ve onunla rasyonel bir şekilde başa çıkmak için akılcı stratejiler geliştirmemiz konusunda bize yardımcı olur.

Evet, şu an bütün dünyada Coronavirüs diye bir gerçek var. Bu gerçeğin zihnimizde uyardığı korkulardan, endişelerden kaçmak ve onları bastırmak için zihnimizi çeşitli aktivitelerle uyuşturma yoluna gidebiliriz. Örneğin sosyal medyayı çok kullanabilir ya da kendimizi ve korkularımızı gün içinde aldığımız online derslerle avutmaya çalışabiliriz. Ya da Coronavirüs gerçeğini radikal bir şekilde kabul ederek, bu virüsün varlığının içimizde yarattığı hislerin farkına vararak, virüse karşı bilimsel önlemlerimizi alıp, günlük aktivitelerimize dengeli bir şekilde devam edebiliriz.

Bir durumu kabullenmemek o durumu yadsımak değil midir? Yine bir durumu kabullenmemek gerçeği kendi isteklerimize göre sahte bir şekilde şekillendirmeye çalışmak değil midir? Coronavirüs’ü ve onun bizde yarattığı duyguları yadsıyarak onunla nasıl başa çıkabiliriz? Korkularımızı, endişelerimizi ve diğer hoşumuza gitmeyen duygularımızı hissetmemize izin vermeyerek nasıl içsel bütünlüğe ulaşabiliriz?

Coronavirüs’ün içinizde uyandırdığı duygulardan kaçmak yerine onları kabullenin. Bana inanın tüm duygularımız bize bir şey anlatmak için varlar. Örneğin kendinizi virüs yüzünden endişeli mi hissediyorsunuz. Endişenizi selamlayın ve onun size vermek istediği mesaja kulak verin. Eğer onu iyi dinlerseniz endişe duygusunun aslında sizi virüsten korumak için var olduğunu göreceksiniz. Duygularımızdan kaçmak için harcadığımız enerjiyi duygularımızı ve gerçekleri oldukları gibi kabul etmeye, ve günlerimizi bu kabullenmeden aldığımız güçle inşa etmeye harcayalım. Hepimize sağlıklı günler diliyorum.

Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Hayatı güzelleştirmeyle ilgili psikoloji egzersizlerini ise @ranakutvan Instagram hesabımdanrsolaker@gmail.com  paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Hayes, S. C., Levin, M., Plumb, J., Boulanger, J., & Pistorello, J. (2013). Acceptance and Commitment Therapy and Contextual Behavioral Science: Examining the progress of a distinctive model of behavioral and cognitive therapy. Behavior Therapy, 44(2), 180–198.
Herbert, J. D, Brandsma, L. (2014). Understanding and Enhancing Psychological Acceptance. Health, Happiness, and Well-Being: Better Living Through Psychological Science. DOI: http://dx.doi.org/10.4135/9781483385822

İlginizi çekebilir: Corona günlerinde zihinsel öz-bakım: Stres seviyenizi azaltacak 4 ipucu

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale