X

Psişik uyuşma nedir ve bu uyuşukluk halinden nasıl çıkabiliriz?

İnsan zihni, özellikle bir acıyı çeken canlı sayısı arttıkça o konuyla ilgili anlamlandırma ve merhamet etme tepkisinde uyuşma yaşar. Sayısal olarak çok fazla insanın yaşadıklarını tasavvur edemeyen ya da etmek istemeyen beyin, konudan yavaş yavaş uzaklaşır. Halihazırda, kendi biricik acılarımızdan bile kaçtığımızı ve çeşit çeşit renkli ve zevkli uyaranlarla kendimizi geçiştirdiğimizi düşünürsek, bu hiç de şaşırtıcı bir sonuç değildir. Joseph Stalin’e atfedilen “Bir ölüm trajedidir; bir milyon ölüm ise bir istatistiktir” sözü o kadar yerindedir ki tam da uyuşmanın merkezini hedef alır. Bir kadının yaşadığı tacize öfkemizi akıtıp, ona çözüm bulmak için kolları sıvayabilecekken, binlerce kadının çektiği eziyetlere sırtımızı dönebiliriz. Şefkat duygusunun bu denli azalması için insanın kaç kişinin acı çektiğini görmesi gerekir, biliyor musunuz?

Araştırmalara göre ne yazık ki bu sayı 2!

Bu inanılmaz fenomenin psikoloji literatüründe bir adı da var: Psişik uyuşma. İlk olarak Hiroşima’dan sağ kurtulanların psikolojisini ve diğer kitlesel zulümleri inceleyen psikiyatr Dr. Robert Lifton tarafından kullanılmış bu kavram. Lifton’un bulduğu şey aslında uyarlanabilir bir tepki hali tanımı; insan kayıp, travma ve üzüntüyle çevrelendiğinde duygularından gittikçe uzaklaşır.

İlk bakışta bu durum, kişinin hayatta kalmaya devam etmesine ve hatta olayla çok fazla bağ kurmadan yaşamı hissederek konuşabilmesine izin veren doğal bir tepkidir, aynı zamanda tüm savunma mekanizmalarının da temelidir. Bir deneyim anlamlandırılamayacak kadar korkunç olduğunda, onu söndürmek için her türlü zihin jimnastiğini kullanır insan. Bastırır, reddeder, entelektüelleştirir, hafife alır. Hiçbir şey işe yaramazsa, uyuşur. Uyuşma tepkisinin sacayakları olan yetersizlik hissi ve yabancılaşma halini de unutmamak gerek. “Zaten ben ne yapsam da sonuç değişmeyecek” der zihnimiz. İnsan hemen savunulabilir olan ve çıkarlarına hizmet eden seçeneğe yönelir, içsel değerlerini göz ardı eder ve o anda önemli olduğunu varsaydığı ihtiyaçlarına sarılır.

Örneğin, çevrenin korunmasının önemli olduğuna ve fosil yakıtların yakılmasının çevre için kötü olduğuna inanan biri, online olarak toplantıya katılmaktansa, bir uçakla oraya gitmeyi daha önemli bulup tüm değer yargılarını göz ardı edebilir. Oysa geçici rahatlamamızı sağlayan psişik uyuşma halinin çok korkunç sonuçları da vardır.

Nasıl ki yaşadığınız bir acıyı göz ardı ettiğinizde, yıllar boyu sessiz kalan bir parçanız, size gün gelip de bir hastalık olarak dönebiliyorsa, toplumsal acılardaki suskunluk da çözüm yollarının daraldığı bir kabusa dönüşebilir. Yardım için yalvaran çocukların, insanların videolarını izlerken ya da küçücük köpek yavrularının ormana bırakılıp ölüme terk edilişlerine tanıklık ederken bile yanıt veremez, çözüm bulamaz bir hale gelebiliriz. Bu sessizlikten hiçbir idari yapı da muaf değildir. Sağduyulu görünen onlarca lider, bir bakarsınız yaşanan kitlesel trajedilere kör kalabilir. Uyuşmaya devam etmek, korku ve çaresizlik deneyimine yer açmamak devlet yönetimleri için olduğu kadar bizler için de oldukça cazip bir kayboluştur.

Uyuşuruz çünkü korku ve umutsuzluğun yolun sonu olduğunu düşünür, bu yüzden de acı ve taciz gibi travmalara dönüş yapmadan, çare bulmaya adım atmadan hepsinden kaçmayı seçeriz. Fantastik evrenimizde her şey yolundadır, alttan oraya atılan alev topları yanılsamalarımızı yakmaya başladığında ise sorundan kaçan değil de, birden o sorunu besleyen taraf olmaya bile başlayabilirsiniz. Görüldüğü gibi riskler oldukça yüksek. Ahlaki sezgilerimizin acizleştiği yer olan uyuşukluğun üstesinden gelememek, bizi bir önceki yüzyılda olduğu gibi başka bir yüzyılda da tüm canlıların kitlesel istismarlarına ve acılarına pasif bir şekilde tanık olmaya zorlayabilir.

Peki, bu uyuşmadan kurtulmanın yolu nedir? Bu soru önemli çünkü artık dünya her seferinde tek bir canlıyı kurtaramayacağımız kadar çok acının yaşandığı bir yer ve bizler daha geniş anlamda acılara çare olmanın yollarını bulmalıyız.

Herhangi bir değişikliğin ilk adımı farkına varmaktır. Bu farkındalık elinize diken battığında da aynıdır, ülkenizin bir ilinde deprem olduğunda da. Farkında olmadığımız hiçbir konuda seçme ve çözüm bulma şansımız da olamaz ve ne yazık ki farkında olmadığımız her konuda rahatça yönlendiriliriz, gerçeklerden koparız ya da kopartılırız. Keşke değişmek için daha kolay bir yol olsaydı… Ancak ne yazık ki tek yol acıyı olduğu haliyle kabul ederek onu görebilmek. Bu aşama olmadan hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Uyuşmadığımızda bize kötü şeyler olmayacak, tam tersine ses verebileceğiz, var olabileceğiz, sırtımızı dönmeden ifşa edip üstüne yürüyebileceğiz, tüm sorunlara, tacizlere, kötülüklere çözüm odaklı bir anlam aşılayabileceğiz işte o zaman…

Ancak bu toplu farkındalık hızlıca yaratılamayacağından, sezgisel müdahalenin eksikliklerinin anlaşılmasıyla tasarlanan kanunlar ve kurumlar, anlamlı müdahalelerin ve çare arayışlarının başka bir yolunu da aramak zorunda.

Haydi, sen yine de fark et, şu an uyuşmuş haldesin, uyuşmuş haldeyim! Oysa korkunun ve çaresizliğinin diğer tarafında, seni, beni ve herkesi bekleyen başka bir dünya var: Birliğin dünyası.

İlginizi çekebilir: Ne pahasına dayanıklıyız: Duygularımızla iletişim kurmaktan kaçınmaya gerek yok

Şerife Günaydın Karaköse: Yazar Şerife Günaydın Karaköse, 1980 Adana doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Çağ Üniversitesi Özel Kamu Hukuku Yüksek Lİsansı'nı bitirmekle hukuk dünyasına girdi ve avukatlık mesleğine de halen devam ediyor. "Three", "The Shadow House","Happiest Hour","Uzaya Kaçan Küpe" ve "Keyfi Yanılsamalar" isimli kitapları hem Amazon hem de Barnes and Noble da online olarak yayımlandı. Yazarın denemelerini aktardığı www.allbyourselves.blogspot.com adlı bir blogu mevcut; aynı zamanda @mind_index Instagram profilinde de sanattan bilime, felsefeden psikolojiye kadar pek çok konu hakkında da içerik üretiyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale