X

Psikosomatik hastalıklar: Görmezden gelinen duygular bizi hasta edebilir mi?

Özellikle son yıllarda doktora gidenlerden sıkça duyduğumuz bir cümle var: “Bir şeyin yok” dedi, “psikolojikmiş.” Hayatımızdaki psikososyal veya duygusal sorunları ifade edemeyip çözemedikçe dışarı çıkamayan tüm bu negatif yük kendini bedensel belirtilerle gösterir. İfade edilemeyen negatif duygular, telafi edilmemiş yoğun stres adeta yer değiştirerek kendini ağrılar, mide bulantıları, tansiyon gibi gösterebilir.

En çok bildiğimiz migren, fibromiyalji, cilt rahatsızlıkları (alerjiler, zona…) çoğunlukla psikosomatiktir. Bu gibi durumlarda genellikle hasta olduğumuzu düşünerek tıbbi yardım aramaya başlarız. Bazen ilaç yazılır, bazen de doktor psikiyatriye ya da psikoloğa sevk eder, çünkü tüm yakınmalar kaynağını fiziksel bir sorundan almaz.

İç dünyamızdaki sıkışıklık biz onu bastırdıkça, göremedikçe ya da yüzleşemedikçe kendini fiziksel olarak gösterir ki bu aslında iyidir. Bedeninizin sizi kurtarmak için verdiği sinyallerdir. Bu sinyaller de görmezden gelindiğinde, araştırmalar fiziksel yakınmalara, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıkların da eklendiğini bize göstermektedir. Pek çok araştırmada, kronik yorgunluk, pelvik ağrılar, göğüs ağrısı, kronik sırt ağrısı, kulak çınlaması, irritabl bağırsak sendromu gibi tıbben açıklanamayan belirtileri olan vakaların 2/3’ünde tekrarlayan majör depresif bozukluk öyküsüne rastlanmıştır.

Duygular ne zaman fiziksel bir soruna neden olabilir?

Diyelim ki iş yerinde istemediğiniz bir olay yaşadınız, patronunuza öfkelendiniz, fakat öyle bir an ki hiçbir şey söylemiyorsunuz. Ağzınızdan tek bir kelime çıkmasa da, zihninizde düşünceler konuşmaya devam ediyor, gittikçe öfkeleniyorsunuz. Öfkelendikçe istemsiz çenenizi sıkıyor, belki ellerinizi sıkıyor ya da olduğunuz yerde masanıza kapanıyorsunuz. Her iş yerine gittiğinizde patronunuzu görme ihtimaliniz bile öfkeyi hatırlatıyor ve tekrar çeneniz kasılıyor, yüzünüz asılıyor ve tüm günü masanıza kapanıp çalışarak geçiriyorsunuz. Eve gidip oturduğunuz an bedeninizde yoğun bir ağrı hissedersiniz ve bu durum devam ettikçe o ağrılar kronikleşerek sağlık sorunlarına neden olur.

Bazı durumlarda elimiz kolumuz bağlı gibi hissederiz, içimizdeki ses sürekli bize negatif şeyler söylemeye devam etse de, dışarıdan bakıldığında hayatımıza hiçbir sorun yokmuş gibi devam etmeye çalışırız. Kendi hissettiklerimizi ya da gerçek gücümüzü yok sayıp değersizleştirmek adeta vücudumuza zararlı bir mikrop almışız gibi bir etkiye yol açar. Negatif bir duygu ya da bir düşünce tekrar tekrar iç sisteminize saldırdığında negatifi atmanın yolunu bulamazsanız bir mikrop gibi sizi hasta eder ve bunu bedeniniz hastalıklar yoluyla atmaya çalışır. Tabii bunun daha ağrılı olduğu kaçınılmaz bir gerçek.

Negatif duygu ve düşüncelerden hastalığa dönüşmeden nasıl kurtulabiliriz?

Tüm bu ağrılar sizde mevcut olabilir ya da doktora gidip siz de psikiyatriste-psikoloğa yönlendirilmiş olabilirsiniz. Çözüm için bilin ki geç değil. Öncelikle yapmanız gereken şey hangi durumda hangi duyguları hissettiğinizi fark etmektir. Bunun için bedeninizden yardım alabilirsiniz. İçinizde bir ağırlık hissettiğinizde, kalbiniz sıkıştığında ya da başınız ağrıdığında sanki ne oluyor gibi? Sıkışmış, bunalmış ya da belki çaresiz hissediyorsunuz, belki tüm bunlar sizi öfkelendiriyor, belki üzüyor. Tüm bu hissettiklerini yazı yazarak dışarı vurmanız mümkün. Kalemi kağıttan kaldırmadan ve kendinizi acaba bu düşündüklerim doğru mu diye sorgulamadan yazın.

İçinizde birikenler ortaya çıktığında ikinci adım tüm bu duyguların ne zaman ve ne sıklıkta ortaya çıktığını tespit etmek. Belki hep aynı yerde ya da hep aynı kişide ortaya çıkıyor, şimdi bunu keşfetme zamanı.

Üçüncü adımda ise kendinize güvenli alternatif yollar bulmak için kollarımızı sıvıyoruz. Biriken öfkemizi spor yaparak atabilir, söyleyemediklerimizi yazabilir ya da kendinize çözüm yolları üretebilirsiniz. Çözüm yolu bulamadığınızda ve yardıma ihtiyaç duyduğunuzda profesyonel destek almayı unutmayın.

İlginizi çekebilir: Bedeninizin yardım çağrısı: Stresin henüz farkına varmamış olabileceğiniz fiziksel göstergeleri

Nurhayat Tütüncü: Çok severek okuduğum İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra klinik psikoloji yüksek lisansına başlayarak uzmanlığımı aldım. Eğitim süresince yaptığım akademik asistanlıklar ile bir çok bilimsel projede çalışma imkanı buldum. İnsanı her yönüyle anlamak ve yardımcı olmak en büyük tutkum aynı zamanda arzum oldu. Şema terapisi, bilişsel davranışçı terapi eğitimlerinin yanı sıra bütüncül bakış açımı geliştirmek adınaregresyon terapisi eğitimi de aldım. Çalışmalarımı ve paylaşımlarımı İnstagram’da psikolog.nurhayattutuncu hesabından takip edebilirsiniz.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale