X

Psikolojik problemlerinizi egzersiz yaparak dönüştürün

Egzersiz yapmak psikolojik problemlerimizi dönüştürmenin iyi bir yolu mu? Bu soruyu hep sorarız. Önemli olan ne tür egzersizler yaptığımız. Kendimizi hırpalar şekilde yorucu antrenmanlar mı, yoksa sakin şekilde hareket etmek mi, hangisi bizim için daha iyi?

  • Strese bağlı bozukluklar,
  • Depresyon ve uyku problemleri,
  • Anksiyete, asabiyet ve panik ataklar,
  • Solunum hızı ve derinliği ile ilgili sorunlar,
  • Ağır travmalar sonrası oluşan hareket edememe korkusu

Klinik Psikolog Doç. Dr. Hanna Nita Scherler ile bedensel problemler ve egzersizler üzerine konuşmamız sırasında şöyle bir diyaloğumuz oldu:

FNB: Vücudumuzda çeşitli boyutlarda direnç gösteriyoruz. Direncin varoluşumuzdaki yeri nedir ve yaptığımız bedensel egzersizler bu konuda çözüm üretebilir mi? Öncelikle bu dirençleri mi ortadan kaldırmalıyız? Veya bu süreçte fiziksel egzersizler bizi nasıl etkiler?

HNS: Varoluşumuzun dört boyutu vardır: Fiziksel, duygusal, zihinsel ve tinsel. Deneyimlerimizin her boyutta izdüşümü olur. Olgular fiziksel, duygusal, zihinsel, tinsel varlığımızla deneyimlenir. Deneyimlerimizin etkisi her boyutta, o boyutun derin yapısınca ifade bulur. Deneyimimiz o anda beliren ihtiyacımızı tatmin etmiyorsa, tatmin bulmayan ihtiyaçla ilintili olan enerji, bedenimizde tezahür eder. Bazı kas grupları kasılabilir, kramp girebilir, boyun-bel tutulmaları vs. olabilir. Bu rahatsızlıklar, kişinin deneyiminin ihtiyacını tatmin edememiş olmasının bedenindeki izdüşümleridir. Kişi bu rahatsızlıkları ortadan kaldırılması gereken semptomlar olarak değerlendirdiği sürece bu semptomlar etkilerini artırırlar. Semptomun bu şekilde “direnmesi”, Gestalt bakış açısından, kişinin semptoma, barındırdığı içgörüyü anlamak üzere farkındalıkla eğilmediğinin göstergesidir.

Direnç ortadan kaldırılması gereken bir olgu değildir. Direnç bir mesaj barındırır. Mesaj algılanmadığı sürece direnç şiddetini artırarak varlığını sürdürür. Ancak barındırdığı mesaj algılandığında etkisi azalır.

Barındırdığı içgörüyü kavramak üzere bir kas ağrısı veya tutulmasına farkındalıkla eğilmek nasıl mümkündür? Yazının bu metin içindeki yerini göz önünde bulundurarak sadece fiziksel tekniklerin bazılarından söz etmek istiyorum, nefes teknikleri gibi. Nefesin ağrıyan veya tutuk olan bölgeye getirilmesi, o bölgedeki ağrıya-tutukluğa nefesle temas edilmesi; her nefes verildiğinde o bölgedeki sorunun nefesle birlikte azaldığının imgelenmesi.

Fiziksel egzersiz süresinde kişi, farkında olmasa bile, düzgün nefes alıp verir. Bunun doğal sonucu olarak bedene daha fazla oksijen girer. Nefes ve dolaşım sayesinde hücrelerdeki oksijen miktarı artar. Sadece bunun bile bedensel dirençlerin gevşemesinde belirgin etkileri vardır. Düzenli yapılan fiziksel egzersizler bedendeki direncin çözülmesine katkıda bulunmanın yanı sıra, çeşitli gerginlikler veya tatmin edilmeyen ihtiyaçların yol açma olasılığı olan fiziksel semptomların oluşmasını da engelleyecek.

İyileştirici ve Dönüştürücü Egzersiz yöntemini sadece sırt, omuz, boyun gerginlikleriniz için değil, çok geniş yelpazedeki rahatsızlıklarınızın iyileşme süreci için de kullanılabilirsiniz. Bu egzersizler fiziksel rahatsızlıklarda olduğu gibi, depresyon ve benzeri psikolojik sorunların çözümünde de kullanılır ve bu sayede “yaşam kalitenizin” arttığını hissedersiniz.

Yapacağınız egzersizler sayesinde günlük hayatınızda edindiğiniz alışkanlıklardan kurtulmanın hafifliğini hissedeceksiniz. Egzersizler, küçükken sahip olduğunuz esnek ve yumuşak duruşun hissini belirli bir süre sonra yeniden kazanmanızı sağlayacak. Ayrıca bedeniniz gerilimden ve ağrılardan kurtulacağı için yaşama daha güzel ve olumlu bakmaya başlayacaksınız.

Rahatsızlıklar bedenimizde halsizlik ve yorgunluğa sebep olmaktadır. Hastaların yaşam kalitesini artırmak, tedaviye bağlı yan etkileri azaltmak için fiziksel egzersiz çok önemli bir araçtır. Böylece duygusal esnekliğinizi sağlamış ve zihinsel gücünüzü de artırmış olacaksınız.

Ağır rahatsızlıklar geçirmiş danışanlarımızın tedaviden en iyi şekilde fayda görmeleri, yaşam kalitelerini artırmaları için durumlarına uygun egzersizleri hazırlarız, öneririz. Çünkü hastalık süreci yaşayan kişiler, bu süreçte egzersiz yaparak psikolojik ve fiziksel olarak güçlenmektedirler. Tekrar rahatsızlık yaşamaktan korunmak için de yeterli fiziksel egzersizi hayatımıza almamızda fayda vardır.

Egzersizler sayesinde kas gücü ve direncinde artış görülürken kalp ve solunum kapasitelerinin de arttığını gözlemliyoruz. Hastaların vücut esneklikleri artar, bağışıklık sistemleri güçlenir. Yürüyüş mesafelerinde olumlu yönde artış olur. Kişilerin hastalık dönemlerde yaşadıkları bulantı, halsizlik, psikolojik stres, depresyon ve anksiyete azalır.

Egzersizler sürekli veya aralıklı 20-60 dakika, haftada toplam 1-5 saat olabilir. Ayrıca haftada toplam 2-3 saat esneme egzersizleri yapılabilir. Yapmayı düşündüğünüz egzersizleri mutlaka hekiminiz ve eğitmeniniz ile görüşün. Size uygun olup olmadığına en iyi şekilde karar vereceklerdir.

Ruhsal durumu vücuduna ve hareketlerine çokça yansıyan hastalarda, İyileştirici Pilates hareket ve dans terapisinin günümüzde çok etkili sonuçlar alınarak kullanılması, hareketlerimizin zihnimize ve zihnimizin hareketlerimize ne kadar şekil verdiğinin bir göstergesidir denebilir.

Zihin ve vücut dengesini kurmanızı sağladığı için kendinizi yenilenmiş, rahatlamış ve daha sakin bulabilirsiniz. Eklem bölgelerini güçlendirip kasları sıkıştırdığından kan dolaşımını hızlandıran egzersizler sayesinde daha düzenli nefes alır, esneklik kazanır ve hareketlerinizde daha çevik olursunuz.

Çocukluk döneminden itibaren düzenli fiziksel aktiviteyi günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline getirmek, bireylerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi, istenmeyen kötü alışkanlıklardan kurtulması, sosyalleşmesi, yetişkinlik döneminde çeşitli kronik hastalıklardan korunması ve aktif bir yaşlılık dönemi geçirmesinde önemli rol oynamaktadır.

Bedenin zekasının vücuttaki boşlukları nasıl hissettiğinin ve vücudunuzu ona en iyi nasıl hissettireceğinizin süreç içinde farkına varırsınız!

Sen de kendi sürecin ile ilgili bireysel olarak çalışmak istersen, fatmanurbilgin@gmail.com mail atabilirsin, ya da benimle ile ilgili daha fazla bilgi için Instagram’danInstagram’ da bakabilirsin.

İlginizi çekebilir: Dengeye dönüş ve somatik problemler: Rahatlamak için 10 dakikalık bir egzersiz

Fatma Nur Bilgin: Fatma Nur Bilgin, beden rehabilitasyonunu kişisel dönüşümün adımı olarak görüyor ve bir bütün olarak beden-zihin-ruh dengesini hedefliyor. Beden rehabilitasyonunda Pilates, Dorn-Breuss terapisi ve KranyoSakral terapi tekniklerini kullanıyor ve 2007'den beri bu alanda aktif olarak çalışıyor. Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu rehabilitasyonu olarak ele aldığı Pilatesi hamilelerden engellilere, spor ve dans sakatlanmalarından çocuklara geniş bir yelpazede geliştirdiği İyileştirici ve Dönüştürücü Egzersiz Metodu®'nun temeli olarak uyguluyor. Bireysel seanslarında Bilinçaltı blokajlarının çözülmesinde Regresyon Terapisi pratiklerini, travmalar sonucu sinir sisteminde biriken gerilimlerin çözülmesinde Somatik Deneyimleme pratiklerini kullanıyor. Ayrıca Dengeye Dönüş® adında grup çalışmaları düzenlemektedir. Eğitim fakültesi mezunudur. Pek çok sosyal sorumluluk projesinde aktif rol almaya devam ediyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale