X

Psikolojik ilk yardım: Depremden etkilenen sevdiklerinize yardım etmenin yolu

İlk yardımın sadece bedensel sağlığımız tehlikeye girdiğinde değil, ruh sağlığını etkileyen ani ve olumsuz etkilerden sonra da yapılabileceğini biliyor muydunuz? Travmatik bir olay yaşadıktan sonra ortaya çıkan erken tepkiler, kişinin durumla başa çıkmasını engelleyebilecek sıkıntılara yol açabilir. İşte psikolojik ilk yardım, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen bir afet yardım tekniğidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı ve birçok uluslararası kuruluş tarafından onaylanan psikolojik ilk yardım kılavuzu, son derece üzücü bir olay yaşamış olanlara yardım edebilecek kişiler için yazılmıştır. Ve ciddi kriz olaylarına maruz kalan insanlara insancıl, destekleyici ve pratik yardımı içeren psikolojik ilk yardımı kapsar. Bu tür bir müdahalenin amacı, travmatik bir olayın hemen ardından hayatta kalanların başa çıkma yeteneklerini artırmak için insanlara güvenlik, istikrar ve kaynaklar sağlamaktır. İnsanları onurlarına, kültürlerine ve yeteneklerine saygı duyacak şekilde destekleyebilmektir. Şimdi, psikolojik ilk yardım konusuna daha yakından bakalım.

Psikolojik ilk yardım nedir?

Psikolojik ilk yardım, bir yerinde tedavi değildir, dolayısıyla uzmanlık gerektirmez. Bir felaketin ardından insanlarla, acil ihtiyaçları için kaynaklar ve destek sağlamak üzere bağlantı kurmayı amaçlar. Psikolojik ilk yardım, aşağıdakileri içeren sekiz temel bileşeni içerir:

  • İlk teması kurmak
  • İnsanların güvenli ve rahat olmasını sağlamak
  • İnsanları sakinleştirmek ve yönlendirmek
  • İnsanların acil ihtiyaçlarının belirlenmesi
  • Pratik yardım sunmak
  • İnsanları kaynaklarla buluşturmak
  • Başa çıkma stratejileri sağlamak
  • İnsanları işbirlikçi hizmetlere bağlamak

Bir kez daha belirtmekte fayda var; psikolojik ilk yardım, bir profesyonel ruh sağlığı hizmeti değildir. Bu nedenle, meslekten olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilebilir. Bu kavram terör saldırıları, savaşlar, şiddet, deprem gibi doğal afetler sonucunda desteğe ve yardıma ihtiyaç duyan kişilere sunulan destekleyici ve insani yardımı ifade eder.

Psikolojik ilk yardım kavramının tarihi

Bu kavram olarak 20. yüzyılın ortalarında tanıtılmış ama özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra bir afet müdahalesi olarak ilgi görmüştür.

2001 yılında okullarda, Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü, terörist saldırılara bir yanıt olarak, kitlesel şiddete yönelik psikolojik müdahaleleri tartışmak amacıyla 60 ruh sağlığı uzmanını bir araya getirdi (*). Bu hamleden sonra psikolojik ilk yardım, entegre bir erken afet müdahalesi haline geldi.

Psikolojik ilk yardım nasıl yapılır?

Psikolojik ilk yardımın sağlanması, krizden krize ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Çünkü her durum, benzersizdir. Afetlere karşı bazı ortak tepkiler olmakla birlikte, her insanın bireysel tepkileri vardır ve acil ihtiyaçları birbirinden farklı olabilir.

Psikolojik ilk yardım konusunda eğitim almış kişiler, aşağıdakileri nasıl teşvik edeceklerini öğrenirler:

  • Güvenlik: İnsanların yiyecek, barınak ve tıbbi yardım ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olurlar.
  • Sakinlik: İnsanların hikayelerini ve duygularını dinlerler.
  • Bağlantı: İnsanların arkadaşlarını ve ailelerini bulmalarına, onlarla bir arada kalmalarına yardımcı olurlar.
  • Umut: İnsanlara yardımın geldiğini hatırlatır ve onlara ellerindeki kaynakları anlatırlar.
  • Öz yeterlilik: İnsanların kendilerine nasıl yardım edebilecekleri konusunda onlara önerilerde bulunurlar.

* Psikolojik ilk yardım bir terapi veya zihinsel tedavi olmadığı için uygulayıcılar, insanlara basit güvenceler vermekten veya nasıl hissetmeleri, ne yapmaları gerektiğini söylemekten kaçınırlar.

Psikolojik ilk yardım ilkeleri: Bak, dinle, bağ kur

Psikolojik ilk yardım, ayrıca Bak-Dinle-Bağ kur prensibiyle özetlenir.

1. Bak

Olay yerinde hala tehlike olabileceği için öncelik, kişinin güvenliğinin sağlanmasıdır. Çünkü travmaya uğramış kişi, yaşadığı ruhsal durum nedeniyle kendi güvenliğinin farkında olmayabilir. Bunun ardından acil temel ihtiyaçları olan kişilerin tespit edilmesi için olay yeri incelenmelidir. Son olarak ciddi stres tepkisi veren kişiler belirlenmeli ve öncelik gösterilmelidir.

  • Güvenliği kontrol edin.
  • Acil temel ihtiyaçları olan kişileri kontrol edin.
  • Ciddi stres tepkileri gösteren insanları kontrol edin.

2. Dinle

İnsanları anlatmaya zorlamadan, doğru sorular sorarak dinlemek, travma sonrasında rahatlatıcı bir etki yaratabilir. Şaşkınlık, korku, öfke, suçluluk gibi duygular yaygın travma sonrası belirtileridir. Bu duyguları kişiyle tartışmak yerine sadece dinlemek, konuşmak istemiyorsa sessizce yanında bulunmak, kendisini güvende hissetmesini sağlayabilir.

  • Desteğe ihtiyacı olabilecek insanlara yaklaşın.
  • İnsanların ihtiyaç ve kaygılarını sorun.
  • İnsanları dinleyin ve sakinleşmelerine yardımcı olun.

3. Bağ kur

Travma yaşayan kişi, dünyasının tamamen dağıldığını hissedebilir. Sevdiklerine ulaşması, temel ihtiyaçlarının görülmesi ve söylentilerin aksine gerçek bilgiler edinmesi, dünyayla yeniden güvenli bir şekilde bağlantı kurmasına yardımcı olabilir.

  • İnsanların temel ihtiyaçlarını bildirmelerine ve hizmetlere ulaşmalarına yardım edin.
  • Problemleriyle baş etmelerine yardım edin.
  • Bilgi verin.
  • İnsanların sevdikleriyle bağlantı kurmasına ve sosyal destek sağlamasına yardım edin.

Psikolojik ilk yardım ne değildir?

Psikolojik ilk yardımın ne olduğunu anlamak kadar önemli olan bir diğer şey de ne olmadığını anlamaktır. Psikolojik ilk yardım;

  • Sadece profesyonellerin yapabileceği bir şey değildir. Bu konuda gerekli bilgi ve eğitime sahip herkes tarafından uygulanabilir.
  • Profesyonel psikolojik danışmanlık değildir.
  • Strese neden olan olayın detaylı bir şekilde tartışılmasını içermediği için bir “psikolojik anlamlandırma” değildir.
  • Kişilerden, başlarına ne geldiğini analiz etmelerini ya da zaman ve olayları sıralamalarını istemek değildir.
  • İnsanların hikayelerini dinlemek için hazır bulunmayı içermesine rağmen onlara olaydaki duygu ve tepkilerini anlatmaları için baskı yapmak değildir.

Kimler psikolojik ilk yardımda bulunabilir?

Psikolojik ilk yardım konusunda, isteyen her insan eğitim alabilir. Bununla birlikte, bir felaketin ardından belirli kişilerin orada bulunma olasılığı daha yüksek olduğundan bu ilk yardım türü, genellikle ilk müdahale ekipleri, sağlık çalışanları, afet yardım kuruluşları tarafından uygulanır.

Psikolojik ilk yardım ne zaman kullanılır?

Uzmanlara göre, psikolojik ilk yardım her yaştan ve cinsiyetten insanlar da dahil olmak üzere, travmatik bir olaydan sağ kurtulan veya tanık olan herkese fayda sağlar. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), aşağıdakileri psikolojik ilk yardımın gerekli olduğu ve fayda sağlayabileceği kriz olayları şu şekilde sıralıyor:

  • Doğal afetler
  • Savaş
  • Terör saldırıları
  • Hastalık salgınları
  • Göç
  • Soygun
  • Saldırı

Tıpkı yukarıdakiler gibi bir felaketin ardından, insanların bazı ortak stres tepkileri vardır. Bu anlık tepkiler, psikolojik ilk yardım yoluyla azaltılarak insanların uzun vadede daha iyi başa çıkma becerisine sahip olmaları sağlanabilir. Travma sonrası yaygın stres reaksiyonları ise şunları içerebilir:

  • Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
  • Korku
  • Umutsuzluk
  • Uykusuzluk
  • Ağrı
  • Öfke
  • Yas
  • Şok
  • Suçluluk

Psikolojik ilk yardım neden önemlidir?

Psikolojik ilk yardım önemlidir. Çünkü insanlar yaşadıkları olaydan fiziksel olarak kalıcı bir hasar almamış olsalar bile ilgili travmanın psikolojik etkilerini yıllarca yaşayabilirler. Oysa bu ilk yardım türü, kişilerin ruhsal olarak da normale dönmelerini kolaylaştırabilir.

Son olarak; psikolojik ilk yardımın tıpkı fiziksel ilk yardım gibi neredeyse herkesin öğrenebileceği temel bir beceri olduğunu söyleyelim. Elbette ilk müdahale ekipleri, sağlık çalışanları ve afet yardım çalışanları için bu konu çok ama çok önemlidir.

Önemli not: Yaygın kullanımına ve tanıtımına rağmen, hala psikolojik ilk yardımın afetlerden sonraki etkinliğini destekleyen çok az bilimsel kanıt var. Bununla birlikte, insan dayanıklılığının köklü kavramlarına dayanır. Ayrıca ruh sağlığı ve afet araştırma & müdahale kuruluşları tarafından geliştirmiştir. Bu nedenle, uygulamanın mevcut bilgi ve araştırmalara dayandığını unutmamak gerekir.

Psikolojik ilk yardım konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak için siz de Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan çok kapsamlı psikolojik ilk yardım kılavuzunu buradan inceleyebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Deprem sonrası çocuklarla nasıl iletişim kurulmalı?

Kaynaklar: verywellhealth, WHO

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale