X

Psikolojik dayanıklılık: Neden bazılarımız zor koşullara daha kolay uyum sağlar?

Hayat pozitiflik ve negatifliğin bir bütünüdür. Hepimizin zorluk çektiği dönemler, yaşadığı sıkıntılar ve çektiği acılar var. Peki neden bazı insanlar başlarına gelen kötü olaylarla daha rahat başa çıkarken bazıları da yaşadıkları olumsuz tecrübeleri bir türlü geride bırakamıyorlar? Buradaki anahtar kelime “psikolojik dayanıklılık”. Psikolojik dayanıklılık uyum sağlama sürecini ifade eder. Bu çerçevede bir travma, bir tehdit, bir trajedi veya ailesel ve ilişkisel sıkıntılar, ciddi sağlık problemleri, işyeri ve parasal sorunlar gibi önemli stres kaynaklarına karşı, psikolojik dayanıklılık kişinin uyum sağlama süreci olarak görülmektedir (Tusaie & Dyer’dan Akt, Basım, 2011). Psikolojik dayanıklılık, bize karşı karşıya kaldığımız zorluklarla başa çıkma gücü verir. Psikolojik dayanıklılık kişinin strese maruz kaldığında stresin olumsuz etkilerinden en az şekilde etkilenmesi, hastalıklara yol açabilme ihtimali bulunan olumsuzluklara karşı direnç oluşması ve iyilik halinin devamının sağlanması ile ilgili yeteneğin varlığıdır (Kurt, 2011).

Her ne kadar bazı araştırmalar psikolojik dayanıklılığın genetik bir özellik olduğunu ileri sürse de yapılan çalışmalar psikolojik dayanıklılığın öğrenilebilir bir kişisel özellik olduğunu da ortaya çıkarmıştır (Beardslee & Podorefsky, 1998). Psikolojik dayanıklılığın oluşmasında rol oynayan birçok faktör olmasına karşın yapılan çalışmalarda bu faktörlerin üç genel kategori altında toplanabileceği öne sürülmektedir (Haase, 2004). Bu kategoriler; aile uyumu ve desteği, kişisel yapısal özellikler ve dışsal destek sistemleri (sosyal çevre, iş arkadaşları vb.) olarak sıralanabilir. Kişisel özellikler fiziksel güçlülük, sosyal olma, zekâ, iletişim becerisi ve öz yeterlilik, yetenek gibi çeşitli kişisel özelliklerdir (Olsson ve ark. 2003).

Stres verici yaşam koşullarına maruz kalmalarına rağmen sağlığını koruyabilen insanlar, ilk kez Kobasa (1979) tarafından “psikolojik dayanıklılık” özelliği ile tanımlanmışlardır. Kobasa (1979) Chicago Üniversitesinde yaptığı doktora tezinde, Illinois Bell Telephone şirketinde üst ve orta düzey idareci konumunda yaşları 40-49 arasında olan 670 erkek üzerinde çalışma yapmıştır. Araştırmaya katılan kişilerden önce, son üç yıl içinde başlarından geçen stresli yaşam olaylarının ve geçirdikleri hastalıkların bir listesini yapmaları istenmiştir. Kobasa daha sonra karşılaştırmak amacıyla streslerin yoğunluğu ve geçirdikleri hastalıklar açısından ortalamanın üstünde puan alan 200 kişiyi bir grupta, yine yüksek düzeyde stresli ancak düşük hastalık puanı alan 126 kişiyi başka bir grupta toplayarak karşılaştırma yapmıştır. Sonuçlar değerlendirildiğinde, yoğun stresli ancak düşük hastalık puanı alan kişilerin, çoğu işlerine tümüyle kendini adamış oldukları, zorlukları bir tehdit olarak değil yeteneklerini sınayacakları bir fırsat olarak değerlendirdikleri ve yaşamlarındaki olayların kontrol altına alabildikleri sonucuna ulaşılmıştır (Akt, Işık, Ş. 2016). Kobasa (1979) araştırmada elde ettiği bu sonuçlardan yola çıkarak psikolojik dayanıklılığı “stresli yaşam olayları ile karşılaşıldığında bir direnç kaynağı olarak çalışan kişilik özelliği” olarak tanımlamıştır (Akt, Işık, Ş. 2016).

Kobasa’ya (1979) göre psikolojik dayanıklılık düzeyi yüksek bireyler stresli yaşam durumları ile karşılaştıklarında dönüşümsel başa çıkmayı kullanmaktadırlar. Orr ve Westman’a (1990) göre dönüşümsel başa çıkma, stres veren durumların yorumlanmasını, stres veren durumun yarattığı olumsuz duygunun tam tersi bir duyguya dönüştürülmesini, stresli durumun ortadan kaldırılması ile ilgili olası yollara karar verilmesini, kaynakların harekete geçirilmesini ve alınan kararların uygulanmasını içermektedir (Akt, Işık, Ş. 2016). Peki duygusal dayanıklılığımızı güçlendirmek için siz neler yapabilirsiniz?

Güçlü bir sosyal destek sistemi kurun

Psikolojide tüm kişiler arası ilişkiler “sosyal destek sistemi” olarak adlandırılır. Psikolojik dayanıklılığımızı artıran en önemli faktörlerden biri de güçlü bir sosyal destek sistemine sahip olmamızdır. Sizin sosyal destek sisteminiz ne durumda? Etrafınızda gerektiğinde size maddi ve manevi destek olabilecek, ihtiyacınız olduğunda size yardımcı olacak insanlar var mı? Eğer cevabınız hayırsa güçlü bir sosyal destek sistemine sahip olmak için neler yapabilirsiniz?

Pozitif düşünün

Psikolojik dayanıklılığa sahip insanlar pozitif düşünmeye meyilli, iyimser insanlardır. Bu arada pozitif düşüncenin problemlerimizi görmezden gelerek, Pollyannacılık oynayıp, pembe renkli bir hayal aleminde yaşamak olmadığını belirtmekte fayda var. Pozitif düşünce Secret tarzındaki akımların peşinden gidip “Pozitif düşüneyim, evrenden ne sipariş edersem o olsun” gibi bilimsellikten uzak düşüncelere kapılmak değildir. Pozitif düşünce negatifi reddetmek de değildir. Hayat pozitiflik ve negatifliğin iç içe geçtiği bir bütündür.

Tıpkı aydınlıkla beraber karanlığın, gündüzle beraber gecenin olduğu gibi hayat zıt kutuplardan oluşur. Doğu kültüründe bu kutuplar Yin ve Yang olarak adlandırılır. Kadim Çin’in yazılı en eski belgelerinden kabul edilen I Ching isimli kitap (Değişimler, Dönüşümler Kitabı) Yin ve Yang üzerine kurulmuştur. Geceyi inkar edip sadece gündüz var diyebilir miyiz? Tabii ki hayır. Ya da kendimizi “Neden gece var?” diye üzer miyiz? Yani hayatta pozitiflikle beraber negatiflik de vardır. O halde pozitif düşünce dediğimiz şey, pozitifin yanı sıra negatifliğin de olduğunu kabullenmek, dahası ikisinin bir bütün olduğunu fark etmek ama dikkatimizi pozitife vermektir. Pozitif düşünce problemlerimizi artıları ve eksileriyle görüp, çözüm yolları aramaktır. Psikolojik dayanıklılığa sahip olan insanlar problem değil çözüm odaklıdırlar.

Kendinize iyi bakın

Öz-bakım becerilerimizin kalitesi bizim sağlığımızın yanı sıra psikolojik dayanıklılığımızı da etkiler. Düzenli bir hayat yaşamaya gayret edin. Günde 8 saat uyuyun, iyi beslenin, herhangi bir sağlık sorununuz yoksa düzenli olarak egzersiz yapın. Bunun yanı sıra günlük ritüellerin stres seviyemizi dengede tutmakta çok önemli olduğunu unutmayın. Sizin ruhsal bakımınız için uyguladığınız günlük ritüelleriniz neler? Eğer yoksa bu hafta kendinize bir ritüel oluşturur musunuz? Unutmayın psikolojik olarak dayanıklı olmanız için kendinize iyi bakmanız lazım.

Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden bire bir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öz Sevgi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Basım, N., Çetin, F. (2011). Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği’nin Güvenilirlik ve Geçerlilik Çalışması. Türk Psikiyatri Dergisi 2011;22(2):104-14.
Beardslee WR, Podorefsky MA (1998) Resilient Adolescents Whose Parents Have Serious Affective and Other Psychiatric Disorders: Importance of Self- understanding and Relationships. Am J Psychiatry, 145:63-69.
Haase JE (2004). The Adolescent Resilience Model as a Guide to Interventions. J Pediatr Oncol Nurs, 21:289-299.
Işık, Ş. (2016). Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği’nin geliştirilmesi: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. The Journal of Happiness & Well-Being, 2016, 4(2), 165-182.
Kobasa, S. C. (1979). Stressful life events, personality, and health: An inquiry into hardiness. Journal of Personality and Social Psychology, 37(1), 1-11.
Kurt, N. (2011). Çevik Kuvvet Personelinin Stresle Başa Çıkma Tutumları, Psikolojik Dayanıklılıkları ve İş Doyum Düzeyleri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi
Olsson CA, Bond L, Burns JM ve ark. (2003). Adolescent Resilience: A Concept Analysis. J Adolesc, 26:1-11.
Tusaie K, Dyer J (2004). Resilience: A Historical Review of the Construct. Holist Nurs Pract, 18:3-8.

İlginizi çekebilir: Duygularımızın farkında olmak, onları anlamak ve verimli bir şekilde yönetebilmek için: Ekim ayı “Duygusal Wellness Ayı”

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale