Psikolojik bozukluklar: Dünyanın en şaşırtıcı ve nadir görülen 7 psikolojik rahatsızlığı
Zaman zaman hepimizin ruh halinde çevresel ya da fiziksel etmenlere bağlı değişimler yaşanabiliyor. Ruhsal durumumuzda yaşanan bu değişimler kısa süreli ve geçici olduklarında, yani günlük yaşantımızda herhangi bir aksaklık yaratmadıkları sürece üstesinden gelinebilecek düzeyde oluyorlar ve zamanla ortadan kalkıyorlar. Ancak depresif halimizin ve anormal davranışlarımızın uzun bir süre devam etmesi ve rutin halini alması, günlük yaşantımıza müdahale etmesi ciddi bir psikolojik rahatsızlık yaşayacağımızın sinyallerini veriyor olabilir.
Depresyon, yeme bozuklukları, travma sonrası stres gibi sık görülen psikolojik rahatsızlıkların yanı sıra, çok yaygın olmayan ve oldukça ilginç semptomları olan bir çok farklı psikolojik bozukluk da mevcut.
Uplifers olarak bu yazımızda sizler için günlük yaşantımızda örneklerine rastlamamızın zor olduğu, ancak oldukça ilginç belirtileri olan, en anormal 7 psikolojik rahatsızlığı derledik;
Hayalet bacak Sendromu
Hayalet bacak sendromu yaşayan kişiler, bacakları ya da vücutlarındaki herhangi bir organları alındığı halde, o organ hala varmış gibi hissederler. Hayalet bacak sendromu yaşayan kişilerin %50-80’i, herhangi bir organları alınmış ya da uzuvları kesilmiş olan kişilerdir. Bu hastalığa sahip olan kişiler, kaybettikleri organlarının bulunduğu bölgelerde acıma ya da rahatsızlık hissederler.
Bazı hastalar, konuşurlarken kendilerine rahatsızlık veren ve vücutlarında olmayan organlarının hareket ettiği, bazılarıysa istemleri dışında hareket ettiği hissine kapılabilirler. Bu rahatsızlık, ‘’Sanal Gerçeklik Terapisi’’ ile tedavi edilebiliyor.
Vücut bütünlüğüne ilişkin kimlik bozukluğu
Bu rahatsızlığa sahip kişilerse, hayalet bacak sendromu yaşayanların aksine, vücutlarındaki herhangi bir uzvun ya da organın varlığından rahatsız olurlar. Hatta bazı ciddi vakaların, işi ileri boyuta taşıyarak kendi organlarını kestikleri de görülür. Bazı vakalarda ise, bu durum uzuvları olmayan kişilere karşı fetiş duygular beslenmesiyle kendini gösterir.
Bu rahatsızlığın tedavisinde, hastanın isteğiyle istemediği organının cerrahi operasyonla alınması durumu görülse de, bu durumun etik olup olmadığı tıp dünyasında hala tartışma konusu.
Mitomani
Mitomaniye sahip hastalar, herhangi bir sebepleri ya da amaçları olmaksızın, sürekli yalan söyleme eğilimindedirler. Mitomanikler, söyledikleri yalanların gerçek olduğuna inanırlar ve bu gerçeklikleri meşru kılabilmek için kafalarında durmadan yalanlarını gerçekliklere bağlayabilecekleri mitler üretirler. Patolojik bir yalancı, devamlı olarak çevresindeki kişileri kendi anlattığı hikayelerin gerçek olduğuna inandırmaya çalışır ve bu şekilde ilgi çekmek için çabalar. Yalan söyleyen insanlardan farkları, tamamen kendi hayal dünyalarında var olan sanal bir dünyada, söyledikleri yalanları gerçek gibi algılayarak ve yalan söylediklerinin farkında olmadan yaşamaları.
Munchausen Sendromu
Bu hastalığa sahip kişiler dikkat çekmek ve sempati kazanmak amacıyla ciddi bir hastalıkları ya da psikolojik bir travmaları var gibi davranırlar. Zaman zaman psikolojik etkilerin vücutta etkili olduğu ve kişinin gerçekten hasta olduğu da görülebilir.
Munchausen Sendromu, halk arasında hastane bağımlılığı ya da ‘hastalık hastalığı’olarak da bilinir.
Alice Harikalar Diyarında Sendromu
Bu rahatsızlık uyuşturucu maddeler kullanan ya da deneyen kişilere oldukça tanıdık gelecektir. Alice Harikalar Diyarında sendromu, kişinin zaman, mekan ve vücut algısını kaybetmesidir. Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler, küçüldüklerini, vücut şekillerinin değiştiğini ya da vücutlarının belli bölümlerinin daha küçük olduğunu hissederler. Aynı şekilde çevrelerindeki insanları, o insanların vücutlarının bazı bölümlerini, hayvanları ya da objeleri de gerçek boyutlarından daha küçük olarak algılarlar.
Dilde aksan bozukluğu
Dilde aksan bozukluğu, genelde beynin hasar görmesiyle gerçekleşen ve çok nadir görülen bir rahatsızlık. Bu rahatsızlığa sahip kişiler, ana dillerini -aldıkları ani hasarla birlikte, hiç bir öğrenme süreci olmadan- şimdiye kadar hiç konuşmadıkları ya da duymadıkları aksanlarda konuşabilirler. 1941 ve 2006 yılları arasında bu rahatsızlığa sahip yalnızca 50 vaka kaydedildi.