Hayatımızın küçük bir döneminde de olsa bilim insanlarının nasıl bir zeka, yaratıcılık ve çalışmayla buluşlar yaptığını merak etmiş, farklı kaynaklardan onlar hakkında yazılmış yazıları ya da ilginç hayat hikayelerini merakla okumuşuzdur.
Sadece bilimsel çalışmalar yaparken değil, hayatınızın her aşamasında karşılaştığınız problemlere, başa çıkmakta zorlandığınız paradokslara bir bilim insanı gibi analitik bir gözle bakabilmeniz bazen çözüme ulaşmanız için tek başına yeterli olabilir.
Uplifers ekibi olarak bir bilim insanının karmaşık bulmacaları çözerken ya da gizemli keşifler yaparken kullandığı stratejileri konu alan Delaware Üniversitesi Eğitim Psikolojisi profesörü Linda Gottfredson’ın araştımasını sizler için derledik.
1. “Zaman zaman karşı karşıya kaldığınız paradokslardan kaçmak yerine onları üstüne gidin. Bu, paradoksların sebebini bir bütün olarak farklı bir gözle görebilmenizi sağlayacaktır.”
Paradoks, birbiriyle çelişen fakat iyi temellendirilmiş iki ayrı olguyu ifade eder. Çelişkiler genelde kaçmaya çalıştığımız, hayatımızın herhangi bir alanında karşımıza çıktığında rahatsızlık duyduğumuz olgulardır fakat çelişkilerden kaçmak yerine onların üstüne gitmek farkında olmadığımız birçok avantajı beraberinde getirmektedir. Üzerine gittiğiniz bir çelişki, size problemin kaynağını düşünmenize olanak verecek alanı yaratır. Problemin kaynağını düşünürken, farkında olmadan ya da bilinçli olarak, sınırlarınızı ortadan kaldırır, problemin nedenlerinin ne olabileceği ile ilgili bir yargıya ulaşır ve bu nedenleri analiz ederek mantık süzgecinden geçirebilirsiniz. Bu sürecin sonunda ise filtre edilmiş ve artık çelişkili olmayan sonuçlar elde edersiniz. Unutmayın, yeni bir bakış açısı beraberinde yeni sonuçlarla gelir.
2. “Karşılaştığınız ikilemlere ve problemlere farklı açılardan bakmayı deneyin”
Bir problemin ya da çelişkinin nedenlerinin çıkış noktası aynı gibi gözükebilir ancak karşılaştığımız en küçük sorun bile analiz edildiğinde altında birbirinden çok farklı nedenlerin yattığını görülür. Bu nedenle elimizdeki problemin nedenlerine kendi gözlerimizin dışındaki birçok farklı gözle bakmak, çelişkilere farklı bakış açılarından fikirlerle yaklaşabilmek oldukça önemlidir. Farklı kaynaklardan edindiğiniz farklı bakış açılarından biri sizi eninde sonunda sonuca ulaştıracaktır. Çözüme ulaşırken keşfedilen yeni bakış açıları farklı ülkelerde yeni kültürler, yeni diller, yeni insanlar tanımak gibidir. İşinize yarayabilecek, sizi mutlu eden, size çözüm yolları sunabilecek her yeni fikir bakış açınızı daha çok genişletir.
3. Okuduğunuz yazılarda yazarın konu ile ilgili ne düşündüğüne değil, o konu hakkındaki somut verilere ve çözüm yollarına odaklanın.
Bilimsel makalelerin tümünde yazarın öznel düşüncelerinin yer aldığı uzun giriş ve tartışma bölümleri bulunur. Bu bölümlerde araştırmacıların çoğu diğer araştırmacıları, çözmeye çalıştığı problemin ya da cevaplamaya çalıştığı sorunun ne kadar önemli olduğunu ikna etmek için uzun tartışmalara girer. Herhangi bir konu ya da soru üzerine araştırma yaptığınız zaman yazarın çoğunlukla ön yargılı ve taraflı davrandığı bu kısımlara odaklanmak yerine somut verilerin ve kanıtların bulunduğu kısımlara yoğunlaşın. Bu size elinizdeki verilere daha öznel bir bakış açısıyla yaklaşmanızı ve kendi problemlerinizi kendi başınıza çözebilme yetisini kazandırır.
4. “Soyut istatistiklere ve matematiksel hesaplamalara, somut verileri görmenizi zorlaştırabileceğinden dolayı güvenmeyin”
Bilimsel makaleleri okurken sayfalarca yer verilmiş soyut istatistikleri ve matematiksel hesaplamaları incelemek oldukça yaygındır ve bu hesaplamalar okuyucuları çoğu zaman etkilemekle birlikte yanlış yönlendirmelere de sebep olmaktadır. Bu nedenle bilimsel makaleleri okurken eldeki verinin nasıl analiz edildiğine ve yorumlandığına değil, ne olduğuna odaklanın ve basit hesaplamalarla sonuca ulaşmaya çalışın. Bu sizin elinizdeki verileri daha geniş bir açıdan ele almanıza ve ayrıntıları gözden kaçırmamanıza olanak sağlayacak, daha sağlıklı ve anlaşılabilir sonuçlara ulaşmanıza yardımcı olacaktır.
5. İyi bir bilimsel çalışma yapmak iyi bir formüle sahip olmak değildir. Basit varsayımlarınızdan yola çıkarak çalışmaya açık olun ve kendinize fırsat tanıyın.
Bilişsel gizemleri çözmek için formüller yaratmak ya da var olan formülleri kullanmak tek başına yeterli değildir. Mantığınızı kullanarak ulaştığınız basit sonuçlar, farklı bakış açılarından yola çıkarak ulaştığınız farklı çözüm yolları ve karşıt görüşler, elinizdeki somut verilerin temellerinde yatan fikirler; ve en önemlisi, dağınık bir şekilde kafanızın içinde yer alan ve önemsemediğiniz varsayımlarınız sonuca ulaşmanızda küçük rolleri olan ama birleştiğinde sizi sonuca oluşturan etmenlerdir. Unutmayın; iyi yazılmış bir gerilim kitabının sonu asla beklediğiniz gibi değildir.