X

Pozitif psikolojiyi günlük hayatınızda nasıl uygulayabilirsiniz?

Eminim sizin de son zamanlarda sık sık duyduğunuz kavramlardan biri “pozitif psikoloji”. Pozitif psikoloji tam olarak nedir, nasıl ortaya çıkmıştır merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam edin. Pozitif psikoloji hareketi, insan davranışlarının patolojik ve negatif yönleri ile meşgul olan psikolojiye bir tepki olarak ortaya çıkmıştır (Luthans, 2002).

Psikolog Martin Seligman liderliğinde Ed Diener (2000), Christopher Peterson (2000) ve Rick Snyder (2000) gibi araştırma odaklı pozitif psikologlardan oluşan bir çekirdek grup, pozitif psikolojinin amacının, insanlarda neyin yanlış olduğunu değil, neyin doğru olduğunu vurgulamak, zayıf yönlerin aksine güçlü yönlere odaklanmak, patolojinin tedavi edilmesinin aksine sağlıklı, refah, iyi bir hayatın iyileştirilmesi ve geliştirilmesi ile ilgilenmek olduğunu ifade etmişlerdir (Luthans, 2002 ). Pozitif psikoloji, kişilerde neyin hatalı olduğuna değil; neyin doğru olduğuna vurgu yapar ve mutlu yaşamın yollarıyla ilgilenir. Pozitif psikoloji, kişilerin pozitif özelliklerine odaklanmanın onların yaşam kalitesini artıracağını ileri sürer.

Aslında “pozitif psikoloji” kavramı ilk defa Amerikalı psikolog Abraham Maslow (1954) tarafından kullanılmıştır. Maslow temel olarak, psikoloji biliminin insanın negatif yönlerine odaklandığını ancak kişilerin potansiyellerine ve güçlü yönlerine yeterince odaklanmadığını dile getirmiştir. Maslow; mutluluk, dinginlik, huzur veya hoşnutluk gibi pozitif duygular üzerine yeterince çalışma yapılmadığına dikkat çekmiştir (Maslow, 1954) Her ne kadar Maslow’un pozitif psikoloji kavramını literatüre kazandırmasından sonra pozitif duygular üzerine çalışmalar yapılmış olsa da bu çalışmalar belli bir düzen içinde olmamıştır. Maslow’un pozitif psikolojiye dikkatleri çekmesinden yaklaşık kırk yıl sonra Seligman psikolojinin “yeterince olgunlaşmamış” olduğunu iddia etmiş ve insan doğasının pozitif niteliklerine daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurgulamıştır (Lopez ve Gallagher, 2011).

Seligman ve Csikszentmihalyi (2000) pozitif psikolojiyi bireysel ve grup olmak üzere iki düzeyde tanımlamışlardır. Bireysel düzeyde, pozitif deneyimler üç aşamadan oluşur: Geçmişle ilgili iyi oluş, memnuniyet ve tatmin olma, gelecekle ilgili umut ve iyimserlik ve şimdiki zamanla ilgili mutluluk ve akış. Grup düzeyinde pozitif psikoloji ise medeni erdem, sorumluluk, duygusal gelişme, fedakârlık, ılımlılık, tolerans ve çalışma etiği gibi konularla ilgilenir (Seligman ve Csikszentmihalyi, 2000).

Pozitif psikoloji insanların güçlü yanlarına odaklanarak psikolojik rahatsızlıkları önleme yoluna gider. Peki pozitif psikolojiyi günlük hayatımızda nasıl uygulayabiliriz? İşte size bu konu hakkında birkaç öneri:

İyimser olarak. Yale Üniversitesinden Dr. Becca Levy tarafından yürütülen araştırmalar sonucunda; iyimser olmanın sağlığa çok faydalı olduğu; sürekli endişeli olanlara oranla, olumlu ve iyimser bir açısına sahip olan kişilerin bu düşünce yapısının, sağlıklı bir ömür geçirmelerine ve yaşlanma sürecine daha geç girmelerine vesile olduğu; ayrıca olumlu bir bakış açısına sahip olmanın, insan sağlığı üzerinde düşük tansiyon ve kolesterolden de daha etkili olduğu tespit edildi. Siz o kadar da iyimser bir insan değilseniz kendinizi bu konuda eğitebilirsiniz. Her gün beş dakikanızı iyimserlik egzersizi yaparak geçirebilirsiniz. Kendinize beğendiğiniz bir defteri alın. Bu sizin “İyimserlik Defteriniz” olacak. Her gün beş dakika defterinize başınıza gelen güzel olayları, şükredeceğiniz konuları yazın. Kendinizi o kadar da iyimser hissetmediğiniz zamanlarda defterinize bakarak iyimserlik seviyenizi yükseltebilirsiniz.

Pozitif duygular üreterek. Pozitif duygu üretmenin en kestirme yolu gülmektir. Yapılan araştırmalar strese karşı kullanılacak en büyük kalkanlardan birinin gülmek olduğunu gösteriyor. Bol bol gülerek stresin zararlı etkilerinden kendinizi koruyabilirsiniz. Gülmek için komedi filmleri seyredebilir ya da arkadaşlarınızla eğlenceli vakitler geçirebilirsiniz. Gülmenin sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerine verilecek en güzel örnek Amerikalı gazeteci Norman Cousins’ın gülme seanslarıdır. Ağır bir kemik hastalığına yakalanan Cousins seyrettiği komedi filmlerinin de yardımıyla sağlığına kavuşmayı başarmıştır.

Ruhsal bakımınıza zaman ayırarak. Pozitif psikoloji hakkındaki en büyük yanlış anlaşılma onu pozitif düşünce ile eş anlamlı olarak görmektir. Evet pozitif psikoloji, pozitif düşünceye önem verir ancak “pozitif düşünürsen hayatında pozitif olaylar olur” gibi “Secret” tarzı bir düşünceye katılmaz. Pozitif psikoloji sıradan insanın güçlü yönlerini konu almaktadır (Sheldon ve King, 2001) ve bu hareket Pollyannacı bir tutumla gerçekleri yadsımamakta (Faller, 2001) ya da hayatı toz pembe görmemektedir (Gable ve Haidt, 2005). Pozitif psikolojide ne düşündüğümüzden çok harekete geçmek önemlidir. Her gün diş fırçalar gibi ruhsal bakımımıza zaman ayırmak, kendimize iyi bakmak psikolojik rahatsızlıklara karşı kalkan görevi görebilir.

Kendinize öz merhamet göstererek. Öz merhamet kavramına ilk defa çok sevdiğim psikologlardan biri olan Tara Brach tarafından yazılmış Radical Acceptance kitabında rastlamıştım. Sene 2003’tü, ben Amerika’da eğitim gören bir psikoloji öğrencisiydim ve bir Budist olan Brach kitabında birçoğumuza olanaksız gelen bir konseptten bahsediyordu: Kendine merhamet göstermek. Evet kendimize öz merhamet göstermek, kendimize karşı nazik olmak bizi psikolojik açıdan güçlü bireyler haline getirebilir. Daha önce de paylaştığım ve benim yarattığım öz merhamet sözünü hep beraber tekrar etmeye ne dersiniz?

Lütfen benimle birlikte tekrarlayın. Ben ……
Bugünden itibaren;
– Duygularıma saygı göstereceğime…
– Kendime karşı nazik olacağıma…
– İçimdeki acımasız eleştirmenin işine son verip onun yerine kendi kendimin en iyi arkadaşım olacağıma…
– Bedenimi sağlıklı besinlerle, ruhumu da sanatla besleyeceğime…
– Kendimi toksik insanlardan uzak tutacağıma…
– Gün içinde bana iyi gelen aktivitelere mutlaka yer ayıracağıma…
– Bir şeyi yapamadığım zaman kendi kendimi yerden yere vurmayacağıma…
– İç sesimin sözlerinin pozitif olmasına dikkat edeceğime…
– Zaman zaman durup istediğim hayatı yaşayıp yaşamadığımı sorgulayacağıma…
– Kendimi tam da şu an olduğum gibi kabul edeceğime…

söz veririm.

Bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. 2019 yılını “Kendini Sevme” yılı ilan ettim. Kendini sevmekle ilgili psikoloji egzersizlerini #kendinisevmeyılı hashtagi ile paylaştığım Instagram hesabım @ranakutvanrsolaker@gmail.com 

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Faller, G. (2001). Positive psychology: A paradigm shift. J of Pastoral Counseling.
Gable, S. L. ve Haidt, J. (2005). What (and why) is positive psychology? Review of General Psychology, 9, 2, 103-110.
Lopez, S. J., & Gallagher, M. W. (2011). A case for positive psychology. In S. J. Lopez & C. R. Snyder (Eds.), Oxford handbook of positive psychology (2nd ed., pp. 3-6). New York: Oxford University Press.
Luthans, F. The need for and meaning of positive organizational behavior. Journal of Organizational Behavior; 2002.
Maslow, A. (1954). Motivation and personality. New York: Harper.
Seligman, M. P., & Csikszentmihalyi, M. (2000). Positive psychology: An introduction. American Psychologist, 55(1), 5-14.
Sheldon, K. ve King, L., (2001). Why positive psychology is necessary. American Psychologist, 6, 216-217.

İlginizi çekebilir: Benlik saygınızı yükseltin: Çocukluktan kalma fikirleri geride bırakmak

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale