Eminim senin hayatında da mutlaka enerjini aşağı çeken biri vardır. Hani hep karamsar olmak isteyen, durmadan felaket tellallığı yapan insanlardan bahsediyorum. Hayata güzel gözlerle bakın dendiğinde sanki kendilerine kötü bir söz söylenmiş gibi irkilenlerden. Aslında zannettikleri gibi şanssız olmadıklarını onlara hatırlattığınızda size sinir olanlardan, sürekli negatif olaylardan bahsedip moral bozanlardan.
Peki ya kendi enerjini kendin aşağı çekiyorsan ne yapacaksın? Hayata karamsar bir şekilde bakan ve durmadan şikayet eden sensen ne olacak? Bu durumu değiştirmek istiyorsan sana birkaç önerim olacak. Bir kere şikayet etme alışkanlığını geride bırak. Hayatında neden şikayetçiysen onu düzelt. Her şeyin çözümü olduğunu unutma. Kurban rolü oynamaktan vazgeç. Para mı kazanmak istiyorsun, kazan. Yaşadığımız çağın teknolojisi daha fazla para kazanmanı sağlayacak imkanlarla dolu. Aşk mı istiyorsun? Aşık ol. Hayatı zorlaştırma. Hepimiz her şeyi yapacak güce sahibiz. Yeter ki o gücü şikayet etmek yerine hayallerimizi gerçekleştirmek için kullanalım.
Psikolojik problemlerin mi var? Yardım iste. Onlarca farklı ekolden gelen psikologlar ve psikiyatristler sana destek vermek için varlar. Ruh sağlığına da fiziksel sağlığın gibi iyi bakman gerektiğini unutma. Seni psikolojik olarak kötü hissettirecek aktivitelerden kaçın. Endişeli bir yapın varsa kafein tüketimine dikkat et. Herhangi bir bağımlılık problemin varsa tedavi ol. Ruh sağlığın ve yaşam tarzın arasında birebir bir ilişki olduğunu sakın unutma.
Düzenli yaşa, düzenli uyu, spor yap ve sağlıklı beslen. Etrafını hayatında görmek istediğin gerçekliğe uygun arkadaşlarla çevir. Kendin için kurduğun hayallere denk düşmeyen arkadaşlarından uzaklaş. Sürekli problemlerden bahsedenlerle, çözüm önerdiğinde dinlemeyenlerle değerli vaktini harcama. Unutma bu dünyada değiştirebileceğin tek insan sensin. Başkalarını değiştirmeye çalışmakla zaman kaybetme.
Zihnini kötü düşüncelerle doldurma. Sık sık haber detoksu yap. Günlerini dünyadaki kötülüklere odaklanarak geçireceğine 1 gününü tüm güzellikleri görmeye ayır. Bir insanın göz bebeklerinin evrene ne kadar benzediğine şaşır örneğin. Elinde tuttuğun, fırından yeni çıkmış mis gibi taze ekmeğin varlığına şükret. Domatesli makarna yapmak gibi basit bir eylemin bile aslında bir mutluluk kaynağı olduğunu fark et.
Hep kendine odaklanma alışkanlığın varsa bundan vazgeç. Sorunlarımızın çoğu fazlasıyla benmerkezci olmamızdan kaynaklanıyor. Biraz kendi dışına çık ve insanlara, doğaya yardım et. Bir ağaç dik mesela. Ağaç fazla geldiyse evinde bir çiçek yetiştir. Ona Küçük Prens’in gülü gibi iyi bak. Bir huzurevini ziyaret et. Oradaki yaşlıları varlığın ve sohbetinle mutlu et. Bir çocuğa yeni bir şey öğret. Onun sevinci karşısında sen de sevin.
Hayata karşı hep meraklı ol. Bir kelebeğin yapısını merak et. Ya da hiç gitmediğin bir okyanusun derinliklerinde yaşayan bir balık hakkında araştırma yap. Mucizelere inanmayanlara Dünya’nın ne kadar mucizevi bir yer olduğunu hatırlat. Unutma hayatımız seçimlerimizin sonucudur. Sen her zaman hayatı, ışığı ve sevgiyi seç.
Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden bire bir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öz Sevgi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvanrsolaker@gmail.com .
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
İlginizi çekebilir: Psikolojide wellness’ın rolü: Wellness trendlerinden nasıl faydalanabiliriz?