X

Post-Covid Sendromu: Covid-19 geçirdikten sonra nelere dikkat etmelisiniz?

Tüm dünyada artan vaka sayıları, üçüncü dalgalar ve korkutucu senaryoların yanı sıra pek çoğumuz hastalık sürecini evlerimizde; bazılarımız hafif, bazılarımız ağır semptomlarla, bazılarımızsa hiç semptom göstermeden atlatıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan istatistiklere göre koronavirüs vakalarının yaklaşık %80’i herhangi bir tıbbi müdahaleye ihtiyaç duymaksızın, hastalığı evdeki 15 günlük izolasyon süreciyle atlatabiliyor. Bunun yanında, hastalığı ağır semptomlarla geçiren %15 tıbbi destek alarak hastalığı atlatabilirken, hastaların %5’i ise yoğun bakım desteğine ihtiyaç duyuyor. Peki, Covid-19 geçirdikten sonra bedeninize ve kendinize nasıl bakmalısınız?

Post-Covid sendromu nedir?

Covid-19 virüsü taşıyan ve hastalanan çoğu insan birkaç hafta içinde tamamen iyileşebiliyor. Ancak bazılarımız hastalığı çok hafif geçirmiş olsak bile, ilk iyileşmeden sonra semptomları taşımaya devam edebiliyoruz. Semptomların hangi durumlarda, neden ve ne kadar süreyle devam ettiği hala bilinmezliğini korusa da, hastalığı geçirmiş olan pek çok kişi Post-Covid Sendromu olarak bilinen yan etkileri uzun süre deneyimleyebiliyor. Covid-19 sonrasında görülebilen sağlık sorunları, kişiye Covid teşhisi konulduktan sonraki, genellikle dört haftadan fazla süredir kendini gösteren semptomlar olarak biliniyorlar.

İleri yaşlardaki bireyler ya da ciddi bir kronik rahatsızlığı bulunan insanlar gibi Covid-19 için risk grubu olarak tanımlanan gruplar Covid-19 semptomlarını da en yoğun şekilde deneyimleyebilen kişiler. Ancak genç ve sağlıklı olsanız da, hastalığı atlattıktan ve enfeksiyondan kurtulduktan haftalar, hatta aylar sonra kendinizi rahatsız hissedebilir, semptom gösterebilirsiniz.

Covid-19 sonrasındaki sürecin nasıl ilerlediğiyle ilgili henüz yeterli araştırma bulunmasa da, uzmanlar koranavirüs sonrasında da uzun süre devam edebilen semptomları şu şekilde listeliyor:

  • Yorgunluk
  • Nefes darlığı veya nefes almada güçlük
  • Öksürük
  • Eklem ağrısı
  • Göğüs ve sırt ağrıları
  • Hafıza, konsantrasyon ya da uyku sorunları
  • Kas ağrıları ya da şiddetli baş ağrısı
  • Hızlı veya şiddetli kalp atışı
  • Koku ya da tat kaybı
  • Depresif ya da kaygılı ruh hali
  • Ateş
  • Ayakta durulduğunda yaşanan baş dönmeleri

Yukarıdaki tüm semptomları hastalık sonrasında devamlı olarak gösterebileceğiniz gibi, yoğun fiziksel ve zihinsel aktivite sonrasında da ortaya çıkıyor olabilirler.

Covid-19 nasıl ve neden bulaşıyor?

Gün içinde yediğimiz yiyecekler ya da soluduğumuz hava aracılığıyla milyonlarca bakteri ve virüs vücudumuza alınıyor. Çevremizdeki herhangi biri hapşırdığında yaklaşık 20 bin kadar mikro partikül havada asılı kalıyor. Covid-19 gibi vürüslerin soluduğunuz havaya yayılması ve sizin bir şekilde o virüse denk gelmiş olmanız (ki kalabalık herhangi bir ortamda bu ihtimal oldukça yüksek) hastalığın başlaması için yeterli olabiliyor.

Tüm virüsler gibi koronavirüsün de belli bir hedef dokusu var: Akciğerler! Koronavirüs vücuda ne şekilde alınırsa alınsın nihai hedefi akciğerlerinize ulaşmak, kendi DNA VE RNA’sını konak hücreye göndererek kendi kopyasını yaratmak ve çoğalmaya devam etmek. Bu sevimsiz virüsün yaşam döngüsü, sizin semptomları yavaş yavaş göstermeye başlamanızla paralel olarak ilerliyor. Tüm viral hastalıklarda olduğu gibi ileri yaşlardaysanız, besin eksikliğiniz varsa, genetik yatkınlığınız varsa, bağışıklık sisteminiz zayıfsa, kronik bir hastalığınız varsa ve yoğun stres altındaysanız koronavirüs semptomları göstermeniz ve hastalığı ağır geçirmeniz görece çok daha olası.  

Koronavirüs vücuttaki organlara kalıcı olarak zarar veriyor mu?

Covid-19, öncelikli olarak akciğerleri etkileyen bir hastalık olarak görülse de diğer birçok organa da zarar verebiliyor. Bu organ hasarı, uzun vadeli sağlık sorunları yaşanması riskini artırabiliyor.

Kalp ve dolaşım sistemi

Covid-19’dan iyileştikten aylar sonra yapılan görüntüleme testleri, yalnızca hafif Covid-19 semptomları yaşayan kişilerde bile kalp kasında kalıcı hasar olduğunu gösteriyor. Bu durumun gelecekte kalp yetmezliği ya da diğer kalp hastalıklarıyla ilgili riskleri artırabileceği öngörülüyor.

Covid-19 ayrıca, kan hücrelerinin kümelenme ve pıhtı oluşturma olasılığını artırabiliyor. Büyük pıhtılar kalp krizi ve felçlere neden olabilirken, Covid-19’un neden olduğu kalp hasarının çoğunun, kalp kasındaki küçük kan damarlarını (kılcal damarlar) tıkayan çok küçük pıhtılardan kaynaklandığına inanılıyor.

Kan pıhtılarından etkilenen diğer vücut bölümleri arasında akciğerler, bacaklar, karaciğer ve böbrekler bulunuyor. Covid-19 ayrıca kan damarlarını zayıflatabiliyor ve sızıntıla neden olabiliyor, bu da karaciğer ve böbreklerde potansiyel olarak uzun süreli sorunların çıkmasına zemin hazırlayabiliyor.

Akciğerler ve solunum sistemi

Genellikle Covid-19 ile ilişkilendirilen zatürre türü (akciğerdeki hava keseciklerinin iltihaplı sıvı ile dolması), akciğerlerdeki küçük hava keselerinde (alveoller) uzun süreli hasara neden olabiliyor. İltihaplı sıvı nedeniyle alveollerde oluşan yaralar, uzun vadeli solunum sorunlarının ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla Covid-19 geçirmiş olan kişilerin uzun vadede nefes darlığı gibi solunum sistemi problemleri geliştirmeye çok daha yatkın olabilecekleri öngörülüyor.

Beyin ve sinir sistemi

Covid-19 virüsünün genç yaştaki hastalar da dahil olmak üzere, hastalık sonrasında inmelere, nöbetlere ve geçici felce neden olan bir durum olan Guillain-Barre sendromuna neden olabileceği düşünülüyor. Ayrıca beyindeki enflamasyondan kaynaklanan Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların oluşma riskini de artırabileceği düşünülüyor. Hastalığı atlatan bazı yetişkinler ve çocuklar, Covid-19 olduktan sonra multisistem enflamatuar sendromu olarak adlandırılan, tüm organların ve dokuların ciddi ölçüde iltihaplanmasına neden olan bir durumla da karşı karşıya kalabiliyorlar.

Önemli bir hatırlatma: Tüm bu çıkarımlar ve öngörüler, henüz bilimsel araştırmalarla kesinliği kanıtlanmış sonuçlar değil. Koronavirüs henüz yaşamımızda görece çok yeni bir viral hastalık olduğu için, bedendeki uzun vadeli etkileri bilinmezliğini koruyor. Uzmanlar ve bilim insanları tüm bu öngörüleri hastalığın gelişme süreci, vücutta bıraktığı hasarla bağlantılı olabilecek semptomlar ve şimdiye kadar hastalığı geçirmiş olan kişilerden elde edilen veriler ışığında paylaşıyor. Covid-19 virüsünün uzun vadeli sonuçları henüz bilinmezliğini koruduğu için, bilim insanları ayrıca şiddetli akut solunum sendromuna (SARS) neden olan virüs gibi, Covid-19 benzeri virüslerde görülen uzun vadeli etkilere bakarak bu çıkarımları yapabiliyorlar. Dolayısıyla tüm bu sonuçlar bilimsel olarak kanıtlanmadan kesin ifadeler kullanabilmemiz ne yazık ki henüz mümkün değil.

Covid-19 hastasıyken ve iyileşme sürecinde modumun düşük olması, yorgun hissetmem normal mi?

Covid-19’u şiddetli semptomlar göstererek atlatabilen kişiler genelde hastanenin yoğun bakım ünitesinde, çoğu zaman entübe şekilde tedavi edilmek durumunda oldukları için, böyle bir durumu deneyimlemek kişinin hastalık sonrasında travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve anksiyete geliştirme olasılığını artırabilir. Ancak hastalığı evde atlatmış bile olsanız, sürecin belirsizliği ve yüksek stres seviyesi ruh sağlığınızda olumsuz etkiler bırakabilir.

Covid-19 virüsüne çok benzeyen bir virüs olan SARS’tan iyileşen birçok insan, yoğun fiziksel ya da zihinsel aktivite sonrasında kötüleşen ancak dinlenmeyle de düzelmeyen aşırı yorgunluk hissi ile kendini gösteren kronik yorgunluk geliştirebiliyor. Aynı durumun, Covid-19 olan insanlar için de geçerli olabileceği düşünülüyor.

Hastalığı geçirirken ve hastalık sonrasında kendime nasıl bakmalıyım?

Bağışıklık sisteminin desteklenmesi, zarar gören hücrelerin onarılması ve hormonların tekrar dengeye getirilebilmesi için hastalık sürecinde ve semptomların devam edebildiği hastalık sonrasındaki süreçte bedeninize son derece iyi bakmanız ve ekstra özen göstermeniz gerekiyor.

Uzmanlar, bu dönemde belirli besin gruplarını tüketmenin, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve vücudun doğal savunma mekanizmasının iyi çalışabilmesi için gerekli olduğunu söylüyor. Beslenme önerileriyle ilgili detayları daha kapsamlı bir yazımızda sizlerle paylaşacağız. Ancak kısaca, enfeksiyonlarla mücadele için en etkili olan besin gruplarının başında A, C, D ve E vitaminleri, selenyum ve çinko mineralleri yer alıyor. Bu besin öğelerini vücudunuza alabilmek için beslenmenizde ceviz, badem, fındık, chia, keten tohumu, susam, kabak çekirdeği gibi yağlı tohumlara; limon, portakal, kivi, çilek, kırmızı biber gibi C vitamini kaynaklarına yer verebilirsiniz.

D vitamini ihtiyacınızı karşılamak için bol bol güneş ışığı alabilir, D vitamini eksikliğiniz varsa doktorunuzun önerisine göre D vitamini takviyesi kullanabilirsiniz. Vücudunuzun toksinlerden temizlenebilmesi için, bol bol antioksidan içeren mevsim meyve ve sebzelerini tüketebilirsiniz. Özellikle serbest radikaller, peroksitler ve ağır metaller gibi reaktif oksijen türlerinin toksik etkilerinden koruyan bir antioksidan olan glutatyon, tükkettiğimiz pek çok bitkisel besinde kendiliğinden bulunuyor. Dolayısıyla bu dönemde mevsimine uygun meyve ve sebzeler tüketmek önceliğiniz olmalı.

Tüm bunlara ek olarak bağışıklık sisteminin %80’inin oluşturan bağırsaklarınıza da bu dönemde iyi bakmanız gerekiyor. Bağırsak floranızı beslemek için yüksek lifli gıdaları, çeşitlendirerek tüketmeniz önemli olacaktır. Anti-enflamatuar etkisi bulunan zencefil ve zerdeçal; antibakteriyel ve antiviral özellikteki sarımsak da hem hastalık hem de iyileşme döneminde bedeninize fayda sağlayacak yiyecekler arasında yer alıyor.

Hem iştahı hem yemek yeme isteğini artıran bir hormon olan, stres hormonu olarak da bilinen kortizol hormonu, hastalık sırasında çok daha yüksek seviyelerde salgılanabiliyor. Kortizol hormonunun bu iştah açıcı etkisi nedeniyle vücut enerji ihtiyacını daha kısa sürece daha hızlı şekilde karşılayabilmek için kan şekerini aniden yükselten, vücutta daha da fazla enflamasyona neden olan şekere ve karbonhidrata yönelebiliyor. Dolayısıyla bu dönemde en az yedikleriniz kadar, yemediklerinize de dikkat etmeniz gerekiyor

Beslenme dışında en dikkat etmeniz gereken konuların başında hem bedensel olarak hem de zihnen yeterince dinlenebilmek geliyor. Özellikle bu dönemde vücudunuz virüsle savaştığı için ortaya çıkan ağrı, nefes darlığı, ateş gibi pek çok semptom bedeninizin ekstra yorulmasına ve dinlenmek istemesine neden olabilir. Hücre yenilenmesini desteklemek, vücudunuzdaki diğer sistemlerin enerji harcamasını minimuma indirmek ve bağışıklık sisteminizi desteklemek için bol bol uyumaya ve dinlenmeye çalışın.

Ağrı ve acı nedeniyle uyumakta zorluk çekiyorsanız lavanta yağı, vanilya yağı ve elemi yağı gibi doğal yağlardan destek alabilir, kendinize masaj yapabilir; melisa, rezene, papatya gibi uykuya dalmayı kolaylaştırıcı bitki çaylarından destek alabilir, uyku öncesinde meditasyon ve yoga gibi hafif ve rahatlatıcı pratiklerden destek alabilirsiniz. Ayrıca hastalık sonrasındaki dönemde ciğerlerinizin nefes kapasitesini artırmak ve iyileşmesini desteklemek için nefes egzersizleri yapabilir, uyku sırasında sırt üstü uyumak yerine yüz üstü ve yana döndüğünüz pozisyonları tercih edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale