X

Polen mevsimi geldi: Polen alerjisi olanlarını hayatını kolaylaştıracak öneriler

Mevsim geçişlerinin doğadaki en gözle görülür yansımalarından biri, değişen bitki örtüsü. Her ne kadar mevsim geçişleri “havamızı” değiştirecek güzel etkiler barındırıyor olsa da, bu etkiler bazı bünyeleri olumsuz etkileyebiliyor. Evet, konumuz polen alerjisi.

Polen alerjisinin etkileri nelerdir?

Havaya yayılarak kilometrelerce yol alabilen polenler; özellikle alerjik bünyelerde burun akıntısı, gözlerde sulanma, boğaz ve göz kaşıntısı, öksürük, hırıltı ve hatta tat-koku duyusunun azalmasından ciltte kaşıntı ve kızarıklık gibi düşük ve orta seviyeli semptomlardan, nefes darlığı ve akciğer sıkışması gibi semptomlarla kendini gösterebiliyor. Özellikle çiçekli bitkiler ve ağaçların bir kısmı için polenizasyon yoğun olarak Mart-Ağustos ayları arasında olsa da, küf mantarları ve kapalı alanlarda daha sık vakit geçirmeye başladığımız sonbahar aylarında bu etkiler alerjik reaksiyonları tetikliyor.

Peki, çiçekler, ağaçlar, çim ve yabani ot polenlerinden kaynaklanan, dünyada milyonlarca kişiyi etkisi altına alan ve sonbaharın gelişiyle yeniden tetiklenebilecek olan alerji semptomlarıyla nasıl başa çıkabiliriz?

Polen sezonunda hayatınızı kolaylaştıracak pratik çözümler

Polen alerjiniz olduğundan şüpheleniyorsanız, öncelikle bir doktorla görüşüp gerekiyorsa ilaç tedavisine başlamanızda fayda var. Bunun yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirmek, soluduğunuz hava kalitesini iyileştirmek, ev hijyeni ve kişisel hijyene özen göstermek ve destekleyici önlemler almak da bu sezonu daha rahat geçirmenize yardımcı olabilir.

1. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi

Bağışıklık sisteminiz ne kadar güçlüyse, vücudunuz zararlı dış etkenlerle o kadar kolay savaşabilir ve etkilerini en aza indirebilir. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için mevsimsel ve dengeli beslenmeli, yeterli ve kaliteli uyku almalı, egzersizi hayatınızdan eksik etmemeli, ruh ve zihin sağlığınız için meditasyon gibi uygulamaları alışkanlık haline getirmelisiniz.

2. Solunan havanın temizliği

Gün içinde cam ve kapıların sık sık açıldığı, dışarıyla etkileşimi fazla olan iç mekanlarda; kıyafetlerinizle, ayakkabılarınızla ve hatta saçlarınızla taşınan polenlerin yoğunluğu dış mekanlardan daha fazla olabilir. Polenlerin yanı sıra iç mekanlardaki ev tozu, toz akarları, mantar, küf ve evcil hayvan tüyleri de alerjileri tetikleyebilir.

Tam da bu noktada, hava temizleyiciler evinizde soluduğunuz havayı daha kaliteli hale getirme gücüne sahip; özellikle de polen ve alerji sezonunda. Doğru bir filtrasyon sistemine sahip bir hava temizleyici fan, alerjen ve polenleri henüz size ulaşmadan yakalayabilir ve iç mekanlardaki polen miktarını gözle görülür bir biçimde azaltabilir. Dyson Hava Temizleyici fanların 360 derece yalıtımlı filtrasyon sistemi, aktif karbon ve HEPA filtreleri, ultra ince partikülleri, alerjen ve polenleri yakalar; polenler dahil olmak üzere, havadaki partiküllerin %99,95’ini temizler. Evinizde soluduğunuz havayı temizlemenin yanı sıra ısıtma, serinletme ve nemlendirme gibi farklı özelliklere sahip Dyson hava temizleyicilerden ihtiyacınıza en uygun olanını seçebilirsiniz.

Evinizin havasını yumuşatmak ve nemlendirmek için Dyson Pure Humidify+Cool™: Temizler, nemlendirir, serinletir; hepsi bir arada. 360° kapalı filtrasyon sistemine sahip cihaz içerisinde aktif karbon ve cam HEPA filtre bulundurur. Aktif karbon filtre, gazları ve kokuları yakalarken; HEPA filtre ultra ince partikülleri yakalar. Dyson Pure Humidify+Cool™ 5 litrelik bir su tankına sahiptir ve verimli su yönetimi sayesinde 36 saate varan nemlendirme sunar. Cihaz içerisinde biyostatik evaporatör bulunmaktadır, bu evaporatör sayesinde yakalanan ultra ince partiküller hapsedilirken, filtrelenmiş nemli hava dışarı verilir. Diğer hava temizleyici fanlar gibi, Dyson Link uygulamasına bağlanır; kullanıcılara anlık oda içi hava ve nem kalitesi hakkında raporlama yapar, kumanda işi görür, filtre ömrü hakkında bilgi verir.

Evinin havasını polenlerden temizlerken ısıtmak da isteyenler için Dyson Pure Hot+Cool™: Tüm odayı aynı anda hem arındırmak hem de ısıtmak için Dyson Pure Hot + Cool™ havayı temizleyen ısıtıcılı fan, hava kirliliği seviyesini otomatik olarak algılar ve havayı kirleten çok çok küçük maddeleri yakalar. Air Multiplier™ teknolojisini kullanarak temizlenmiş ve ısıtılmış havayı odaya dağıtır.

Temizlenmiş ve tazelenmiş, serin bir ev için Dyson Pure Cool™: Dyson Pure Cool™ hava temizleyici fan, bir odanın havasını gerektiği şekilde temizlemek için standart test koşullarının ötesine geçerek, aynı zamanda partikülleri ve gazları otomatik olarak algılayarak, ultra ince partikülleri %99,95 oranında hapseder ve Air Multiplier™ teknolojisiyle temizlenmiş havayı dağıtır ve yayar. Tüm yıl boyunca havanızı temizler ve ihtiyacınız olduğunda sizi serinletir.

Kişisel hava temizleme fanıyla temiz havanın tadını çıkarmak isteyenler için Dyson Pure Cool Me™: Hava kalitenizi iyileştirmek için dizayn edilen kişiye özel hava temizleme fanı, ihtiyacınız olan her yerde, filtrelenmiş serin havayı kullanmanızı sağlar. Dyson Pure Cool Me™’nin filtresi aktif karbon filtre ve cam HEPA filtresinden oluşur. Bu filtreler havada bulunan zararlı küçük partiküllerin %99.95’ini ve gazları hapseder. Odaklı hava akımı, parmaklarınızın ucunda, hava akımını istediğiniz gibi kontrol edebilirsiniz.

Evinizde polen ve alerjen birikimini azaltmak için uygulayabileceğiniz diğer çözüm önerilerini ise şöyle sıralayabiliriz:

  • Yatak odasından başlayın: Gün boyu kıyafetleriniz, ayakkabılarınız ve saçlarınızla taşıdığınız polenler sizinle yatağınıza kadar gelebilir ve vücudunuz gece uykusunda polen ve alerjenlere daha fazla maruz kalabilir. Bu dönemde yatak odanızı daha detaylı temizleyebilir, nevresimlerinizi daha sık değiştirebilir ve yatağınız dahil tüm odayı süpürebilirsiniz.
  • Halı ve kilimlere elveda: Halı ve kilimler, evde hem polenlerin hem de toz ve alerjenlerin en çok biriktiği yerler arasında. Polen ve alerji sezonunda halı ve kilimleri kaldırmak ya da daha sık süpürmek destekleyici bir çözüm olabilir.
  • Ayakkabılar dışarı: Eve her ayakkabıyla girdiğinizde dışarıdaki toz, kir ve polenleri de evinize taşıyorsunuz. Bu dönemde eve ayakkabıyla girme alışkanlığınızla da vedalaşmanızda fayda var.
  • Süpürge seçimi: HEPA filtreli bir süpürge, alerjiyle savaşınızda en büyük destekçilerinizden biri olacak. 0.3 mikrona kadar küçük partiküllerin bile %99.oo’unu hapsederek dışarı temiz hava veren, HEPA filtresine sahip Dyson V11™ kablosuz süpürge; yüksek emiş gücüyle de hayatınızı kolaylaştıracak.
  • Camları kapatın: Yaşam alanlarınızda polen istilasını önlemenin yollarından biri de, özellikle polen yayılımının yoğun olduğu 05:00-10:00 saatleri arasında pencere ve kapılarınızı kapalı tutmak. Camlarınızı açmak için en uygun zamanlar ise, polenlerin yıkandığı yağmur esnası ve sonrası. Son olarak bu dönemde çamaşırlarınızı açık havada değil kurutucu yardımıyla kurutmanız da maruz kaldığınız polen miktarını azaltabilir.

3. Kişisel hijyen ve bakım

Eğer açık alanlarda ya da polenlerin yoğun olduğu kapalı alanlarda sıkça vakit geçiriyorsanız, yatmadan önce duş almak vücudunuza yapışan polenlerden kurtulmak ve alerji semptomlarını önlemek için etkili bir çözüm. Ağız ve burun yoluyla vücudunuza giren polenleri uzaklaştırmak için, burnunuzu neti pot kullanarak da temizleyebilirsiniz.

4. Koruyucu önlemler

Polen alerjilerini henüz polenlere maruz kalmadan önleyebilmenizi sağlayacak önerilerimiz ise şöyle:

  • Tek kullanımlık peçete, dezenfektan ve eğer kullanıyorsanız alerji ilaçlarınızı yanınıza almayı ihmal etmeyin.
  • Polen yayılımının fazla olduğu rüzgarlı havalar ve sabah saatlerinde açık havada vakit geçirmemeye çalışın.
  • Alerjiyle birlikte hassaslaşan gözlerinizi korumak için mümkünse göz makyajı yapmayın ve düzenli olarak güneş gözlüğü takın.
  • Gözlerinizi kaşımayın; dilerseniz suni gözyaşı ya da göz damlaları ile nemlendirebilir ve polenlerin yıkanmasını sağlayabilirsiniz.

 

Bu içerik Dyson katkılarıyla hazırlanmıştır.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale