X

Pizzadan cipse çocuklar için 5 sağlıklı atıştırmalık tarifi

Hiç merak ettiniz mi çocuklar neden genelde sebze sevmezler de abur cubura hayır diyemezler? Besin tercihlerimizin neye göre oluştuğu karmaşık bir konudur ve birçok faktörle ilişkilendirilebilir. Bu tercihlerin bazıları doğuştan vardır ama çoğu öğrenilir. Özellikle yaşamın ilk iki yılında öğrenme devam ederken besin tercihlerimiz de oluşur. Yani nasıl ki o dönemde yürümeyi, konuşmayı, çatal kaşık tutmayı öğreniyorsak aslında sağlıklı beslenmeyi de 0-24 ayda öğrenmeye başlıyoruz. Ve biliyoruz ki çocukların besin tercihleri kısa ve uzun vadede genel sağlık durumlarıyla yakından bağlantılı.

Ne yazık ki yiyecek ve içecek endüstrisi bu bilgiyi avantajına kullandı. Çeşitli pazarlama ve reklam teknikleriyle her yaştan çocuğu sağlıksız gıdalara yönlendirdi. Brokoli için ne sıklıkta bir reklam görürüz? Renkli ambalajlarıyla yüksek şeker, yağ ve tuz içerikli abur cuburların reklamlarına çok sık maruz kalan çocuklar o abur cuburun tadına bakmasalar bile isteyebiliyorlar. Halbuki bazı sebze yemeklerinin tadına bakmadan bile “Bunu sevmiyorum” diyebiliyorlar.

Markette gezerken dikkat edin, özellikle küçük çocuklar için yapılmış (vitamin ve minerallerce zenginleştirilmiş olduğu söylenen) şekerlemeler, mısır gevrekleri gibi abur cuburlar genelde onların göz seviyesinde olan raflara yerleştirilmiştir. İyi düşünülmüş bir pazarlama taktiği…

“Tabağını bitirirsen oyuncak alırım” mı demeli yoksa abur cuburlara teslim mi olmalı? İkisi de değil. Besin tercihlerimiz için yaşamın ilk iki yılı önemli role sahip demiştik. Bu nedenle çocuklar şekerle, yüksek şeker veya tuz içerikli paketli gıdalarla 2 yaşına kadar tanışmamalıdır. Ev yapımı kek kurabiyeler dahi olsa rafine şeker yerine doğal alternatifler (kuru meyveler, muz, hurma) kullanılmalıdır. Ve yine 2 yaşına kadar ekrana maruz kalmamalıdır. Amerikan Pediatri Akademisi’nin önerilerine göre yaşamın ilk iki yılı sıfır ekran, 2-5 yaş maksimum 2 saat ile sınırlandırılmalıdır.

Tamam, peki, iki yaşına kadar sıfır şeker, sıfır ekran sonra ne yapmalı? Ömür boyu çocuklarımızın şeker tüketmesini engellemek pek mümkün değil.  Doğum günlerindeki pastalar, arkadaş gezmelerinde ikramlar, anaokulunda kutlamalar…

İki yaş sonrası için kesin yasaklar da koymak doğru değil. Mutfağınızda yüksek şeker ve tuz içerikli abur cuburlara yer vermiyorsanız bir de zaten bebeğiniz iki yaşına kadar bu gıdalarla tanışmadıysa büyük oranda sağlam bir temel atmış oluyorsunuz.

Başka ne yapılabilir? Belki tüm bu paketli ürünler yerine evde kendi hazırlayacağımız sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilebilir. Hatta bu atıştırmalıkları yaparken çocuğunuzdan yardım isteyin ve  mutfakta beraber keyifli vakit geçirin.

Aslında birçok abur cubura sağlıklı alternatifler bulmak mümkün. Hazır cipsler yerine tam buğday yufkadan veya meyvelerden cips, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri içeren pizzalar yerine ev yapımı besleyici pizzalar, meyveli sütler/yoğurtlar yerine şekersiz smoothie veya şekersiz sütlü tatlılar… Tüm bu seçenekleri hem siz hem de çocuğunuz ara öğünlerinizde keyifle tüketebilirsiniz. Şeker ve katkı maddesi içermeyen  aşağıdaki 5 sağlıklı atıştırmalığa  göz atmalısınız.

1. Muz cipsi ve fıstık ezmeli dip sos

Cips için malzemeler:

  • 3 adet muz (çok olgun olmamalı)
  • 1 limon suyu (kararmamaları için)

Dip sos için malzemeler:

  •  4 yemek kaşığı şekersiz fıstık ezmesi
  •  1 su bardağı süt
  •  2 yemek kaşığı kakao
  •  2 yemek kaşığı bal

Cipslerin yapılışı:

Muzları aynı boyutlarda olacak şekilde olabildiğince ince doğrayın ve limon suyuna batırıp yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine dizin. 120°C önceden ısıtılmış fırında 1- 1,5 saat kadar (tam kuruyup cips sertliğini alana kadar) pişirin. Piştikten sonra eğer muz cipslerinin ortası biraz yumuşaksa fırının kapağını aralayın ve 3 saat kadar fırının içerisinde dinlendirin. Bu şekilde cipsler daha çıtır olacaktır.

Dip sosun yapılışı:

Süt, kakao ve şekersiz fıstık ezmesini orta ateşte ısıtın, sık sık karıştırın. Kaynamaya başlayıp koyu bir kıvam aldığında ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Daha sonra balı ilave edin ve tekrar karıştırın. Muz cipslerini fıstık ezmeli dip sos ile servis edin.

Notlar:

  • Muz cipsi hava almayan bir kavanoz içinde bir hafta saklanabilir.
  • Fıstık ezmeli dip sosu kahvaltılarda da sürülebilir çikolatalar yerine tercih edebilirsiniz.
  • Şekersiz fıstık ezmesini marketten alabilir veya evde yapabilirsiniz. Her ne kadar şekersiz dahi olsa marketten aldığımız fıstık ezmesinde katkı maddeleri oluyor. Evde yapımı çok basit olan fıstık ezmesi için ihtiyacımız olan 2 su bardağı kabuksuz ve tuzsuz yerfıstığı. Fıstıkların iç kabuklarını soyduktan sonra sadece rondodan geçirmek yeterli.
  • Mutfak robotuna fıstıkları attıktan sonra yüksek hızda çalıştırın. İkişer dakika ara ile toplamda 10 dakika kadar işlemi devam ettirin.
  • Başlangıçta taneli görünen fıstıklar bir süre sonra sürülebilir krema kıvamına gelmeye başlayacak.
  • Ev yapımı fıstık ezmenizi buzdolabında 1 ay kadar saklayabilirsiniz, fakat kıvam verici katkı maddeleri kullanılmadığı için fıstık ezmeniz buzdolabında bekledikçe sürülebilir kıvamı yavaş yavaş gidebilir ve katılaşabilir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız kullanacağınız miktarı biraz süt ile ocakta ısıtarak tekrar sürülebilir kıvam sağlayabilirsiniz. Muz yerine elma da kullanabilirsiniz.  

2. Besleyici pizza

Pizza tabanı için malzemeler:

  •  ½ orta karnabahar
  •  1 su bardağı parmesan peyniri
  •  1 yumurta
  •  1 çay kaşığı karabiber
  •  Tuz

Sos için malzemeler:

  •  1 adet orta boy domates
  •  1 yemek kaşığı zeytinyağı
  •  1/2 adet küçük boy soğan
  •  1 diş sarımsak
  •  1 tatlı kaşığı domates salçası
  •  1 tatlı kaşığı  biber salçası
  •  1 çay kaşığı kekik

Pizza üstü için malzemeler:

  •  4-5 adet mantar
  •  Mozerella peyniri
  •  1 yeşil biber
  •  1 kapya biber

Pizza tabanının yapılışı:

Karnabaharı rendeleyin. Daha sonra yapışmaz bir tavada, ağzı açık olarak  10-15 dakika soteleyin ve soğumaya bırakın. Soğuyan karnabahara rendelenmiş parmesan peynirini, yumurtayı, karabiberi ve tuzu ilave edin,yoğurun.  Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisinde karnabaharlı harcınıza pizza şekli verin. Önceden ısıtılmış 180C fırında 30 dakika kadar pişirin.

Sosun yapılışı:

  • Sarımsağı soyun, havanda dövün. Domatesi ve soğanı rendeleyin. Zeytinyağı ilave ettiğiniz bir tavada tüm malzemeleri 10-15 dakika kadar kısık ateşte pişirin, ocaktan almaya yakın kekik ekleyin. Sosun kıvamı çok yoğun olursa su ilave ederek inceltebilirsiniz.
  • Mantar ve biberleri dilimleyin. Hazırladığınız pizza tabanının üzerine sosu yaydıktan sonra üzerine mantar ve biberleri ilave edin. 15-20 dakika kadar fırında pişirin.   
  • Fırından çıktıktan sonra üzerine rendelenmiş peyniri ekleyin ve tekrar fırına verin, peynirler eriyene kadar pişirin.
  • Eğer vaktiniz kısıtlıysa, taban olarak karnabahar yerine tam buğday lavaş da tercih edebilirsiniz.
3. Mor smoothie

Malzemeler:

  •  1 çay bardağı Hindistan cevizi sütü
  •  1 çay bardağı süt
  •  2 yemek kaşığı yulaf(5-10 dk sıcak suda bekletilmiş)
  • 1 küçük muz
  •  150 gram yaban mersini

Yapılışı:

  • Tüm malzemeyi homojen bir karışım elde edene kadar blenderda karıştırın.
  • Smoothienin şeker içeriği size az geliyorsa biraz bal ilave edebilirsiniz.
  • Hindistan cevizi sütü yerine probiyotik yoğurt veya inek sütü de tercih edilebilir. Yaban mersini ve muza alternatif olarak ananas, mango, şeftali de smoothie yapmak için kullanılabilir.

4. İncir uyutması

Malzemeler:

  •  500 ml süt
  •  10 adet kuru incir

Yapılışı:

Kuru incirleri yıkayın, küp küp doğrayın. Bir tencere sütü parmağınızın yanmayacağı sıcaklığa(40-45 °C) kadar ısıtın. Sütü ocaktan aldıktantan sonra incirleri ekleyin ve karıştırın. Tüm karışımı blendır edin. Karışımı kaselere paylaştırın. Üzerine  streç film geçirin. Tekrar temiz bir bezle kaseleri örtün ve oda sıcaklığında 2-3 saat mayalanmaya bırakın. Tatlı mayalandıktan sonra buzdolabına alın ve burada da 2-3 saat dinlendirdikten sonra üzerine ceviz ile servis edin .

5. Tam buğday yufkayla ev yapımı cips

Malzemeler:

  •  1 adet yufka
  •  1 yemek kaşığı salça
  •  1 çay  bardağı su
  •  ½ çay bardağı zeytinyağı
  •  Sevdiğiniz baharatlar ( kekik, kimyon, nane, karabiber )
  •  Tuz

Yapılışı:

Yufka hariç tüm malzemeleri karıştırın. Tam buğday yufkanızı yayın ve yarısına fırça yardımıyla salçalı karışımı sütün. Yufkayı ikiye katlayın. Katladığınız yufkanın üst yüzeyine tekrar salçalı sosdan sürün. Yufayı  enine ve boyuna şeritler halinde keserek kareler oluşturun. Daha sonra kareleride ortadan ikiye keserek üçgen oluşturun. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine yufkaları dizin. Önceden ısıtılmış 150C fırında  kızarana kadar pişirin. Nane ve yoğurt ile hazırladığınız sosla servis edin (Yufka yerine tam buğday tortilla da kullanılabilir. Tortillaları üçgen olacak şekilde küçük parçalara ayırın ve salça sos kasesinde hepsini harmanladıktan sonra fırın tepsisine dizin).

6. Enerji bar

Malzemeler:

  • 5 hurma
  • 1 su bardağı kaju/ceviz/badem
  • Hindistan cevizi

Yapılışı:

Hurmaları 10-15 dakika kadar sıcak suda bekletin, daha sonra kabuklarını soyun ve çekirdeklerini çıkarın. Hurmaları ve kajuyu hamur kıvamına gelene kadar rondodan geçirin.  Yağlı kağıt serdiğiniz bir zeminde hamur kıvamındaki karışımınıza dikdörtgen şekil verin, üzerine hindistan cevizi serpin. Buzdolabında 4-5 saat kadar bekletin. Katılaşan hurma ve kaju karışımını daha küçük dikdörtgenlere ayırın ve servis edin.

 

İlginizi çekebilir: Bebeğinizin beslenmesi hakkında doğru sanılan 6 şehir efsanesi

Işkın Akçam: Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. 2015 yılında Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde Master eğitimine başladı. Üniversite eğitimi sonrası İzmir’de özel bir poliklinikte iki yıl boyunca kilo verme, kilo alma, sporcu beslenmesi, hastalıklarda tıbbi beslenme tedavisi alanlarında bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı verdi. 2016 yılında Dr. Bülent Serçin Muayenehanesi’nde Anne Çocuk Diyetisyeni olarak bireysel beslenme eğitimleri ile emziklilik döneminde annelerin, 0-18 yaş aralığındaki bebek ve çocukların beslenme takibini yapmaktadır. Hipokrat’ın “Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun” sözüne inanarak mesleğini sürdürüyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale