X

Pişmanlık üzerine: Ya yaşamak için sadece 5 dakikanız kalsaydı?

Hepimizin bir hikayesi var ve bu hikaye, nadiren bir peri masalına benziyor. Hayat yolculuğunda bir ileri bir geri şeklinde çabalarken, sonradan pişman olacağımız şeyler söylememiz ve yapmamız hiç de şaşırtıcı bir durum değil. Yine de geçmişteki pişmanlık dolu anlar üzerine düşünmeden devam edersek, bu pişmanlığı yıllarca duymaya devam edebiliriz. Yani mesele pişman olmamak değil, pişmanlıklardan ders almak. Aksi takdirde bu olumsuz duyguyu bilinçsizce bedenimize ve zihnimize yük etmiş oluyoruz. Sonuçta bu, ciddi bir ağırlık. Bazılarımız tüm hayatını -fark etmeden- utanç ve pişmanlık duyarak geçiriyor. Çünkü kalbini ve zihnini bulandıran bu karmaşık ve karanlık duyguları, çözmek yerine hayatının sonuna kadar götürüyor.

Düşünsenize, biri size yaşam yolculuğunun sonuna geldiğinizi söylüyor ve siz o zaman bile hala geçmişte ya da ulaşılamaz bir gelecekte yaşıyorsunuz. O zaman bile bağışlamıyor, gerçek duygularınızı göremiyor veya ifade edemiyorsunuz. Kendinize layık gördüğünüz son, bu mu? Yaşamınızın son anlarını, etrafınız sevdiklerinizle çevriliyken (tabii şanslıysanız) o anda olmayarak, zihninizden geçen pişmanlık treninde geçirmek mi?

Muhtemelen sizin de -çoğumuz gibi- bugüne kadarki hayatınız olaysız değildi. Yaşadığınız olumsuz deneyimler nedeniyle bazı eylemlerinizin pişmanlığını ve utancı yaşadınız; belki de bunların ağırlığıyla yaşamınızın belirli bir bölümünü keder içinde geçirdiniz. Tüm bunlar insan olma deneyiminin bir parçası olsa da, başka bir yol da var; farkındalık, öz şefkat, affetmek, kabullenmek ve şükranla dolu bir hayat.

Ya aniden zaman tükenirse?

Elisabeth Kübler-Ross‘un Ölüm ve Ölmek Üzerine (On Death and Dying) isimli kitabı, ölümcül hastalığı olan kişilerle yapılan birçok röportajdan alıntılar içeriyor. Kitapta yer alan insanların pişmanlıklarından bazıları başarısızlıklar, kaybedilen fırsatlar ve geride kalanlara daha fazlasını sağlayamamakla ilgili. İnsanlar genellikle, yaşayamadıkları hayatlar için üzüntü duyuyorlar ve bunun için önemli derecede pişmanlık duyuyorlar. Buna karşın, bu fikri kanıtlamak için yapılan çok az araştırma var.

Bronnie Ware‘ın Ölmeden Önce En Çok Pişman Olduğumuz 5 Şey isimli kitabı ise ölüm döşeğindeki hastalara bakıcılık yaparken, onlarla yaptığı samimi sohbetlerde paylaştıklarına dayanıyor. Kitapta listelenen anekdotsal pişmanlıkları destekleyecek hiçbir bilimsel veri yok ama kulağa çok olası geldikleri için gerçekten ilginçler. Bilimsel olmasa da pişmanlıklarla ilgili yaygın temalar şu şekilde:

  • Keşke vücuduma daha iyi baksaydım.
  • Keşke daha doğru yaşamaya cesaret edebilseydim.
  • Keşke duygularımı ifade edecek cesaretim olsaydı.
  • Keşke daha çok “Seni seviyorum” deseydim.
  • Keşke kin tutmayı bıraksaydım.
  • Keşke işi işte bıraksaydım ve aileme daha çok zaman ayırsaydım.
  • Keşke arkadaşlarımla daha çok iletişim halinde kalsaydım.
  • Keşke çatışmalarda daha iyi bir insan olsaydım.
  • Keşke mutluluğun bir seçim olduğunu çok daha erken anlasaydım.
  • Keşke hayallerimin peşinden koşsaydım.

Her biri çok üzücü değil mi?

Yapmaktan asla pişman olmayacağınız şeyler

Şu anda kaç yaşında olursanız olun, sizin de yukarıdakilere benzer pişmanlıklarınız olabilir. Bir kez daha hatırlatmakta fayda var: Pişmanlık, farkındalıkla bakıldığında çok kıymetli bir “insan olma deneyimine” dönüşebilir. Hepimiz daha önce birilerini incitmiş, hayal kırıklığına uğratmış, birilerinin arkasından konuşmuş olabiliriz. Bunları yaptığınız için değil, telafi etmediğiniz için pişmanlık duymalısınız. Geçmişte yanlış yaptığımız şeyler, genellikle bizi tanımlayan şeyler değildir. Üzerinden zaman geçtikten sonra bizi rahatsız eden şey, daha çok yapmadıklarımızla ilgilidir. Bu yüzden yaşam yolculuğunda, pişmanlığa her zaman yer var ve daima olacak. Bunun yanında, yapmaktan asla pişman olmayacağınız şeylere odaklanarak da bakış açınızı tamamen başka bir yöne çevirebilirsiniz. İşte yapmaktan asla pişman olmayacağınız bazı şeyler.

  1. Sağlıklı beslenmek.
  2. Sır tutmak.
  3. Bir insana teşekkür etmek.
  4. Giysilerinizin yarısını ihtiyacı olan biriyle paylaşmak.
  5. Yeni bir patikada yürüyüş yapmak.
  6. Birinden özür dilemek.
  7. Dedikodu yapmaktan kaçınmak.
  8. Bir şiir yazmak.
  9. Yanlış olan bir şeyi yapmayı reddetmek.
  10. Bir bağımlılığın üstesinden gelmek.
  11. Küçük bir çocukla birlikte bisiklet sürmek.
  12. Sevdiğiniz birini öpmek.
  13. Birine güzel bir hediye vermek.
  14. Evinize taze çiçekler getirmek.
  15. Egzersiz yapmak.
  16. Bülbülü Öldürmek İçin’i okumak.
  17. Eski bir arkadaşını aramak.
  18. Geçmişteki bir acıyı affetmek.
  19. Bir günlüğüne izin almak.
  20. Sahile gidip denize bakmak.
  21. Maneviyatı geliştirmek.
  22. Güzel bir anın fotoğrafını çekmek.
  23. Sevdiğin bir iş bulmak.
  24. Komik bir anıyı tekrar tekrar anlatmak.
  25. Daha sabırlı olmak.
  26. El yazısıyla bir mektup yazmak.
  27. Birine tatlı ısmarlamak
  28. Seni seviyorum demek.
  29. Merdivenleri kullanmak.
  30. Ebeveynlerle bir çay partisi yapmak.
  31. Cömertçe bahşiş vermek.
  32. Yaşlı bir insana çocukluğunu sormak.
  33. Bir hataya son vermek.
  34. Sıcak bir banyo yapmak.
  35. Bir bardak su içmek.
  36. Erken kalkan olmak.
  37. Bir çocuğa el sallamak.
  38. İyi şeyler olmasını dilemek.
  39. Sizi arayan banka çalışanının ismini öğrenmek, nasıl olduğunu sormak.
  40. Gülümsemek.
  41. Yaşam tutkunu bulmak.
  42. Rutin bir check-up yaptırmak.
  43. Bir hayır kurumuna bağış yapmak.
  44. Daha genç bir insanı cesaretlendirmek.
  45. İyimser olmak.
  46. Yemek yapmayı öğrenmek.
  47. Televizyonu kapatmak.
  48. Birinin içeceğini ödemek.
  49. Gereksiz eşyalardan kurtulmak.
  50. Bir sanat müzesini ziyaret etmek.
  51. Kendine gülmek.
  52. İkinci bir dil öğrenmek.
  53. Meditasyon yapmak.
  54. Bir tartışmada uzlaşma sağlamak.
  55. Komşularla tanışmak.
  56. Uyuması için bir bebeği sallamak.
  57. Yoga yapmak.
  58. Para biriktirmek.
  59. Bir tartışmanın her iki tarafını da dinlemek.
  60. Bir sonraki kitabı, kütüphaneden almak.
  61. Yaşlılara nezaket göstermek.
  62. Değerlerini tanımlamak.
  63. Dışarıda yemek.
  64. Daha minnettar bir bakış geliştirmek.
  65. Klasik müzik dinlemek.
  66. Mesajları, e-postaları öfkeyle göndermemek.
  67. Bir yabancıya iltifat etmek.
  68. Kendine olan güvenini artırmak.
  69. Mutfağı temizlemek.
  70. Bir çekmeceyi düzenlemek.
  71. Dinlemek.
  72. Bir insanın kendini bulmasına yardım etmek.
  73. Kahvaltı etmek.
  74. Konuşurken karşındakinin gözlerine bakmak.
  75. İnsanlar konuşurken, gözlerinin içine bakmak.
  76. Yeni bir arkadaş edinmek.
  77. Bir kumdan kale inşa etmek.
  78. Bir tarif paylaşmak.
  79. Daha az endişelenmek.
  80. Minimalist olmak.
  81. Savaşacağınız ve vazgeçeceğiniz şeyleri seçmek.
  82. Yaşamaktan keyif alacağınız bir hayat yaratmak
  83. Korksanız bile fırsatlara “Evet” demek.
  84. Gerektiğinde “Hayır” demek.
  85. Sadece canın istediği için bir partiye gitmek yerine kişisel zamanı seçmek.

Pişman olmadan önce, pişman olun

Sonuç olarak; hepimiz yalnızca bir kez dünyaya geldik. Ve hayat sandığımızdan daha kısa. Kendimizi günlük koşturmacalara kaptırmak ve aslında neyin önemli olduğunu unutmak çok kolay. Daha sonra pişman olmamak için sahip olduklarımızdan ve hayatın bize sunduklarından en iyi şekilde yararlanmalıyız. Bunun için sizi basit bir çalışma yapmaya davet ediyoruz.

Elinize bir kağıt ve kalem alarak, sadece birkaç dakikalığına “yaşamak için sadece 5 dakikanız kaldığını” hayal edin. Bunu yaparken geçmiş ve geleceği bir kenara bırakın, sadece o ana odaklanın. Unutmayın; 5 dakikanız kaldı.

Veda ederkenki pişmanlıklarınızı düşünün. Bu düşünceleri bilinçli olarak solumak için biraz zaman ayırın. Ardından bunları kağıda, kendinizi filtrelemeden yazın. İşte bir an önce yapmanız gerekenler listesi hazır!

Kaynaklar: tinybuddha, becomingminimalist, betterhumans.pub

İlginizi çekebilir: “İyi ki”lerin pişmanlıklardan fazla olması için: Hayatı yakalama sanatı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale