X

People pleasing (İnsanları memnun etme çabası) hakkında 5 bilgi

Siz de bir people pleaser (insan memnun etme bağımlısı) mısınız?

Bu kavramı belki daha önce duydunuz, belki de pratikte çok iyi bilmenize rağmen şu anda ilk kez karşılaştınız.

İnsanları memnun etme fikri, elbette başlangıçta kulağa kötü gelmiyor. Sürekli insanları memnun edenler, toplum içinde başkalarının mutluluğu için ne gerekiyorsa yapmakla tanınırlar. Nazik ve yardımsever olmak genellikle iyi bir şey olsa da sürekli bu motivasyonla ilerlemek uzun vadede duygusal olarak tükenmiş, stresli ve endişeli hissetmenize neden olabilir.

Bu yazıda people pleasing, yani insanları memnun etme çabası hakkında tüm merak edilenlere değineceğiz. Ayrıca başkalarının ihtiyaçlarını kendi iyiliğinizin önüne koymaya son vermeniz için gerekli ipuçlarını paylaşacağız. People pleasing hakkında daha fazlasını keşfetmek için okumaya devam edin!

People pleasing nedir?

People pleasing kavramı, yukarıda da açıkladığımız gibi “insanları memnun etme çabası” olarak tanımlanıyor. Sürekli insanları memnun etmeye çalışan kişiler için kullanılan tanım ise “people pleaser”.

Bir people pleaser, en anlaşılır haliyle başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koyan kişidir. Böyle biri, diğer insanların yanında son derece uyumludur ve genellikle özverili, yardımsever ve kibar biri olarak tarif edilir. Ancak çoğu zaman diğerlerine karşı kendisini savunmakta zorlanır, bu da onun için zararlı bir özveri veya kendini ihmal etmeye yol açabilir.

Uzmanlara göre insanları memnun etme çabası, “sosyotropi” olarak bilinen bir kişilik özelliği veya ilişkileri sürdürmenin bir yolu olarak onların onayını kazanma konusunda aşırı endişe duyma ile ilişkili. Bu davranış ayrıca aşağıdaki gibi bir zihinsel sağlık durumunun da belirtisi olabilir:

  • Anksiyete veya depresyon
  • Çekingen kişilik bozukluğu
  • Sınırda kişilik bozukluğu (BPD)
  • Bağımlılık veya bağımlı kişilik bozukluğu

Bir people pleaser olabileceğinizi gösteren işaretler

People pleasing nedir, artık biliyorsunuz. İnsanları memnun etme çabası içinde olan insanların sahip olduğu bir dizi ortak özellik var. Eğer siz de bu tanıma kendinizi çok yakın hisediyorsanız işte sizin de bir people pleaser olabileceğinizi gösteren o işaretlerden bazıları:

  • İnsanlara “Hayır” demekte çok zorlanıyorsunuz.
  • Sürekli diğer insanların ne düşünebileceği ile meşgulsünüz.
  • İnsanlara “Hayır” dediğinizde kendinizi suçlu hissediyorsunuz.
  • İnsanları geri çevirmenin, sizin kötü ya da bencil olduğunuzu düşünmelerine neden olacağından korkuyorsunuz.
  • Sevmediğiniz şeyleri kabul ediyorsunuz veya yapmak istemediğiniz şeyleri yapıyorsunuz.
  • Düşük benlik saygısı duygularıyla mücadele ediyorsunuz.
  • İnsanların sizden hoşlanmasını ve onlar için bir şeyler yapmanın onaylarını almanızı sağlamasını istiyorsunuz.
  • İnsanlardan sürekli özür diliyorsunuz.
  • Bir şey sizin hatanız olmadığında bile suçu üstleniyorsunuz.
  • Hiç boş vaktiniz olmuyor çünkü hep başkaları için bir şeyler yapıyorsunuz.
  • Başkaları için bir şeyler yapmak uğruna kendi ihtiyaçlarınızı ihmal ediyorsunuz.
  • Farklı düşünseniz de insanlarla aynı fikirdeymiş gibi davranıyorsunuz.

People pleaser’lar, yani insanları memnun edenler, başkalarının hissettiklerine uyum sağlama konusunda oldukça iyidir. Ayrıca genellikle empatik, düşünceli ve şefkatlidirler. Bu olumlu nitelikler aynı zamanda zayıf bir benlik imajı, kontrolü ele alma ihtiyacı veya aşırı başarı eğilimi ile birlikte gelebilir.

Neden insanları memnun etmek isteriz?

Eğer sürekli insanları memnun etme çabası içinde olduğunuzu düşünüyorsanız bu davranıştan vazgeçmek için nedenlerini anlamaya çalışın. Bu noktada rol oynayabilecek birden fazla neden olabilir:

  • Zayıf benlik saygısı: Bazen insanlar kendi arzularına ve ihtiyaçlarına değer vermedikleri için insanları memnun etme eğiliminde olur. Yaşadıkları özgüven eksikliği nedeniyle dış onaya ihtiyaçları vardır ve başkaları için bir şeyler yapmanın onay ve kabul sağlayacağını düşünebilirler.
  • Güvensizlik: İnsanlar, başkalarını mutlu etmek için gerekenden fazlasını yapmazlarsa diğer insanların onlardan hoşlanmayacağından endişelenebilir ve bu nedenle başkalarını memnun etmeye çalışabilirler.
  • Mükemmeliyetçilik: Bazen insanlar, diğer insanların nasıl düşündüğü ve hissettiği de dahil olmak üzere her şeyin “kusursuz ve olması gerektiği gibi” olmasını isterler.
  • Geçmiş deneyimler: Acı verici, zor veya travmatik deneyimler de bu davranışa yol açabilir.

Gördüğünüz gibi başkalarını memnun etme motivasyonun birçok farklı nedeni olabilir. Yine de özünde, onaylanmış veya sevilmiş hissetmenin bir yoludur. Bu davranışa sahip kişiler, insanların mutlu olmalarını sağlayarak kendilerini faydalı ve değerli hissetmek isteyebilirler.

People pleasing’in etkileri

İnsanları memnun etmeye çalışmak elbette kötü bir şey değildir. İlgili bir kişi olmak, sevdiklerinizle sağlıklı ilişkiler sürdürmenin önemli bir parçası. Bununla birlikte, zayıf benlik saygısını desteklemek için onay almaya çalışıyorsanız veya kendi duygusal iyiliğiniz pahasına başkalarının mutluluğunun peşinde koşuyorsanız uzun vadede bu bir sorun haline gelir

Tüm zamanınızı, onları mutlu etmek ve onaylarını kazanmak için başkalarına yardım etmeye adarsanız aşağıdaki sonuçlardan bazılarını yaşayabilirsiniz.

Öfke ve hayal kırıklığı

Yardım etmekten gerçekten zevk alıyor olsanız da zorunluluktan dolayı bir şeyler yaptığınızda hayal kırıklığı yaşamanız kaçınılmaz olur.

Anksiyete ve stres

Diğer insanları mutlu etme çabası, kendi fiziksel ve zihinsel kaynaklarınızı zayıflatabilir. Her şeyi yönetmeye çalışmak sağlığınız üzerinde zararlı etkileri olabilecek stres ve endişeye maruz kalmanıza neden olabilir.

Tükenmiş irade

Tüm enerjinizi ve zihinsel kaynaklarınızı başkalarının mutlu olduğundan emin olmaya adamak, kendi hedeflerinizin üstesinden gelme kararlılığına ve iradesine sahip olma olasılığınızı azaltır.

Özgünlük eksikliği

People pleaser’lar, diğer insanlara uyum sağlamak için genellikle kendi ihtiyaçlarını ve tercihlerini gizlerler. Bu da sonuçta, hayatınızı otantik bir şekilde yaşamıyormuşsunuz gibi hissettirebilir – hatta kendinizi hiç tanımıyormuşsunuz gibi hissetmenize bile neden olabilir.

Daha zayıf ilişkiler

Tüm enerjinizi diğer insanların beklentilerini karşıladığınızdan emin olmak için harcıyorsanız, kendinizi alıngan hissedebilirsiniz. İnsanlar, verici doğanızı takdir etseler de nezaketinizi ve dikkatinizi zamanla hafife almaya başlayabilirler. Bunun nedeni insanların sizden faydalanmak istemeleri değildir. Aksine tek bildikleri, her zaman yardım etmeye istekli olduğunuzdur, bu nedenle ihtiyaç duyulduğunda ortaya çıkacağınızdan hiç şüpheleri yoktur.

Peki, insanları memnun etme çabası nasıl durdurulur?

Neyse ki, insanları memnun etmekten vazgeçmek ve kendi isteklerinizden ödün vermeden başkalarını mutlu etme arzunuzu dengelemenin bazı yolları var!

Sınırlarınızı belirleyin

Neyi üstlenmeye istekli olduğunuz konusunda net olun. Eğer birisi, sizden çok şey istiyor gibi görünüyorsa, yapmaya istekli olduğunuz şeyin sınırlarınızı aştığını ve yardım edemeyeceğinizi söyleyin.

Küçük adımlarla başlayın

Davranış kalıplarını değiştirmek zor olabilir, bu nedenle kendinizi küçük adımlarla öne çıkarmaya çalışın. Bunun için daha küçük isteklere “Hayır” diyerek başlayın, küçük bir şey hakkında fikrinizi ifade etmeyi deneyin veya ihtiyacınız olan bir şeyi isteyin.

Önceliklerinizi belirleyin

Zamanınızı nerede geçirmek istediğinizi düşünün. Kime yardım etmek istiyorsunuz? Hangi hedeflere ulaşmaya çalışıyorsunuz? Önceliklerinizi bilmek, bir şeye ayıracak zamanınız ve enerjiniz olup olmadığını anlamanıza yardımcı olabilir.

Bahane üretmekten kaçının

“Hayır” derken net olmak ve mazeret uydurmaktan kaçınmak önemli. Çünkü nir şeyi neden yapamayacağınızı açıklamaya başladığınızda, başkalarına mazeretinizde delikler açmaları için yol vermiş olursunuz. Bunun yerine, bir şeyi reddettiğinizde kararlı bir ton kullanmayı deneyin ve gerekçeniz hakkında gereksiz ayrıntılar ekleme dürtüsüne karşı koyun.

İlişkiler alma- verme dengesine sahip olmalıdır; unutmayın

Güçlü, sağlıklı bir ilişki belirli bir derecede karşılık içerir. Birisi her zaman veriyor, diğeri de alıyorsa, bu genellikle birinin, diğerinin istediklerini sağlamak için kendinden vazgeçtiği anlamına gelir. Başkalarını memnun etmekten keyif alıyor olsanız bile, onların da karşılığında size verecek adımlar atması gerektiğini unutmayın.

İlginizi çekebilir: Alma-verme dengesini kurabilmeniz için 6 ipucu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale