X

Penis hakkında en çok merak edilen soru: Boyu mu işlevi mi?

İş yoğunluğu ve iletişim derken yazılara ara verdiğimin farkındayım ama merak etmeyin, artık daha sık yazacağım. Onun için bu sefer biraz ortaya karışık gibi olabilir.

Yurt dışında yaşadığım dönemlerde en çok dikkatimi çeken şey, diğer erkeklerin soyunma odasında giyinip soyunurkenki rahatlığı ve Türk erkekleri olarak bizim çekingenliğimizdi. Okul çağında takım sporu yaptığım için ben görece daha rahattım ama arkadaşlarım diğer erkeklerin yanında bir iki saniye bile çıplak kalmak istemiyordu.

Bu durumun mutlaka başka nedenleri de vardır ama galiba ana en önemli nedenlerden biri, penis boyu konusundaki hassasiyetimizdi. Sohbet ortamlarında mangalda kül bırakmasak da çoğumuzun, penisimizin yeterince büyük olup olmadığını konusunda endişeleri var. İnternette araştırma yapan bir prezervatif firmasının, ankette XL boya olan talep ile gerçekteki satışları arasındaki dikkat çekici fark ile kendimizi ele veriyoruz. Bunu seks konusundaki soruları yanıtlamada efsane olan Haydar Hoca’ya gelen sorulardan anlamak da mümkün. Yeni çalıştığım iş yerinde Afrika Amerika kökenli bir yöneticim olduğunu duyan arkadaşlarımın yüzündeki muzip gülümseme veya ayakkabı numarası büyük biri ile ilgili espriler en eğitimlimizi bile ele veriyor.

Penis boyuyla ilgili endişelerin kaynağı

Benim neslim video kasetler, CD’ler çağında, çoğu Alman menşeli filmlerle büyüdü. O filmlerde erkeklerin penis boyu görece normaldi ve bizi en çok şaşırtan şey filmlerdeki kadınların isteğiydi. Sonra internet çağı başladı. Penis boyu ve performansı ile bizi şaşırtan İtalyan Rocco ile tanıştık ama o ne de olsa istisnaydı. Sonra git gide artan sayıda tür ve ırkın olduğu filmler internet tarayıcılarımızda yer almaya başladı.  Filmlerdeki erkeklerin penis büyüklükleri ve davranışları endişelerimizi tetikledi. Neyse ki bu konuda yalnız değilmişiz. Zira dünya üzerinde en çok penis büyütme operasyonu Almanya’da yapılıyormuş. Bunların ne kadarının orada yaşan Türk kökenli erkekler olduğunu bilmiyorum ama belli ki Almanlar kendi yerli yapıp filmlerden, uluslararası filmlere geçince ciddi bir rekabet hissetmiş.

Filmlerdeki 20 cm civarı penislere sahip,  farklı ırklardan hiç yorulmayan erkekleri izlediğimiz pornolar çoğumuzun bilinçaltında tedirginlikler oluşturuyor. Hâlbuki o filmlerdeki erkekler zaten bu özelliklerinden dolayı seçilmişler ve çeşitli kamera efektleri ile görüntü daha da dikkat çekici oluyor.

Kadınlar bu konuda ne düşünüyor?

Bu konuda tecrübe ve görüşlerine güvendiğim birkaç yerli ve yabancı kadın arkadaşıma fikirlerini sordum. Çoğu büyük bir penisin görsel olarak heyecan verici ve belki merak uyandırıcı bir etkisi olabileceğini kabul etti. Bu heyecan faktörü güzel bir gülümsemenin, atletik bir vücudun veya dar kalçaların yarattığı etkiden pek farklı olmadığını ama ilişki sırasında pek olumlu fark yaratmadığını hatta bazı durumlarda acı bile verebildiğini söylediler. İstisnasız hepsi en iyi seks deneyimlerini, normal boyutta penise sahip partnerleri ile yaşadığını söyledi. Hatta biri biraz esprili bir şekilde “ben her iki anlamda da dile daha çok önem veriyorum” diye bir cevap verdi. Bir diğeri ise “bir şey uzun olacak ise penis değil sevişmenin süresi uzun olsun, yaptığımız hazırlıklar, aldığımız iç çamaşırlar boşa gitmesin” dedi.

Yazının erotizm sınırlarını zorlamadan yaptığım konuşmalardan ve biraz bilimsel nitelikli araştırmalardan çıkan güzel haberleri vereyim.

Öncelikle kadınlar penis boyunu biz erkeklerin sandığından daha az önemsiyor; hatta cinsel ilişki için önemi bir hayli az. Biyolojik olarak 12 cm civarı bir penis ilişki ve karşılıklı tatmin için gayet yeterli, zaten vajinanın derinliği de bu civarda. Türk erkeklerinin penis boyu 14 cm civarındaki Kongo gibi ortalamayı yukarı çeken ülkeler olsa da bu neredeyse dünya ortalaması ile aynı. En güzel haberi ise sona sakladım. Hiçbir ameliyat veya büyütme aleti, ilacı kullanmadan penisi büyütmek mümkün. Zira göbeğimizin altındaki o yağlarda 1-2 cm’lik gizli bir potansiyel var. Ama önce o göbekten biraz kurtulmak ve ilgili bölgeyi fiziksel olarak çalıştırmak lazım. Sanırım bu sayede ulaşacağımız fit görüntü partnerimiz için daha büyük gözüken penisimizden daha etkileyici olacaktır.

Bazıların penise okunacak ayetler önerdiği bir ülkede zorda olsa penise bu kadar kafayı takmak yerine sevişme kavramına odaklanmak bana daha doğru geliyor. Dilimizdeki en güzel sözcüklerden biri olan sevişmenin değerini anlamak için karşılıklı vücutlarımızı keşif etmek,  penetrasyon için acele etmemek ve ilişkinin süresini uzatmak gerek. Bu sayede penisimize odaklı kaygılarımız azalacak ve aldığımız ruhsal ve bedensel haz artacaktır.

Küçük bir şiirimsi paylaşıp tüm okuyucularıma sevgi ve sevişme dolu günler diliyorum.

Bulmaca
Kare bulmaca gibidir kadınlar
Beş harfli karelerde
Tutku da olur korku da,
Huzur da olur, hüzün de
Sağdan sola, yukarıdan aşağıya

 

Yazdığım hikayelerden oluşan Kadınların Fısıldadığı Hikayeler kitap olarak yayınlandı. Satın almak için tıklayın: Kadınların Fısıldadığı Hikayeler

İlginizi çekebilir: Bir tabu olarak seks oyuncakları ve cinselliğe etkileri

Hectorist: Adını İlyada destanındaki Truvalı Hector’dan alan Hectorist, psikolog olacakken finans sektöründe kariyer ve master yapan bir beyaz yakalı. İstanbul’da yaşasa da, daha önceleri hayatının birkaç yılında yurt dışında çalışan ve 2018 başında tekrar yurt dışında çalışmaya başlayan otuzlu yaşların sonunda bir erkek. Meraklı ve araştırmayı seven biri… Cinselliği ise doğal ve öğrenilip, geliştirilebilecek bir alan olarak görüyor. David Deida başta olmak üzere farklı kaynaklardan öğrendiklerini güncel tutmaya çalışıyor. İyi bir cinsel yaşamın, mutlu bir yaşamın ana unsurlarından biri olduğuna inanıyor. Kendi adıyla yayınlanan hikayeler yanında, Hectorist adıyla sosyal medyada farklı kaynaklarda yayınlanan ve yakında kitaplaşacak “Kadınların Bana Fısıldadığı Erotik Hikayeler”in yazarı. Kendi ifadeleri ile “Kendimi bildim bileli, samimi kadın arkadaşlarım, erkek arkadaşlarımdan fazla oldu, çoğu benle en mahrem sırlarını paylaştılar. Hikaye ve şiirimsi şeyler yazarken, neden bana anlatılan erotizmde içeren sırları kurgulayıp anonim olarak yazmayayım dedim ve 12 burçtan kadınların bana fısıldadığı hikâyeler ortaya çıktı. Erotizm ile romantizmi birleştirmek için her hikâyenin içine müzik, sinema ve edebiyattan bir şeyler katmaya çalıştım”

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale