Partnerinizin hatalarıyla başa çıkmanın yolu
Hayatınızı başka birininkiyle birleştirmek büyük bir adım. Kusurları olduğunu bildiğiniz biriyle hayatınızı birleştirerek ve bu riski alarak kendinizi nasıl rahat hissedebilirsiniz? Bu güvensizliklerin üstesinden gelmek için, partnerinizle ilgili “pozitif illüzyonlar”a tutunmak bazen en iyi yoldur, tam olarak doğru olmasa bile.
Geçmiş araştırmalar birbirlerine karşı pozitif bir tutum ve anlayış izleyen çiftlerin daha mutlu olduğunu gösteriyor. Bir ankette, çiftlere kendilerilerini ve partnerlerini kişisel özellikleri bakımından değerlendirmeleri söyleniyor ve sonuç olarak partnerlerini kendilerinden daha pozitif olarak değerlendiren kişilerin, ilişkide daha tatminkar olduğu bulgusuna ulaşılıyor. Araştırmacılar, bu “pozitif illüzyonlar” sayesinde ilişkide meydana gelen malum şüphelerin ve tartışmaların üstesinden gelmek için bir iyi niyet deposu oluşturduğumuzu söylüyor.
Bu sonuçlar, tabi ki “aşkın gözü kördür” anlamına gelmiyor. Mutlu olan çiftler, dünyaya at gözlüğüyle bakmıyorlar; ama daha toz pembe baktıklarını söyleyebiliriz. Partnerlerinin hatalarının farkındalar, sadece bu hataların önemini minimuma düşürmenin yollarını bulmuşlar ve partnerlerinde değer verdikleri yönlere önem veriyorlar. Başka bir araştırmada ise, kişilerden partnerlerinin güçlü olan yanları ve zayıflıkları hakkında yazı yazmaları isteniyor. Örneğin; kadın katılımcılardan biri, partnerinin kendisini sürekli desteklemesini ve bunun önemini yazmış ve onun aşkından hiç şüphe etmemesinin nedeninin bu olduğuna değinmiş. Olumsuz özelliklere gelince, çoğu katılımcı kusurların içinde iyi bir şeyler bulmak ya da bu kusurları önemsiz göstermek için çeşitli yollar keşfetmiş. Yine bir kadın katılımcı, partnerinin aşırı tepki verme huyundan bahsederken; “beni korumak için yaptığını fark ettim” diyor. Başka bir kadın da partnerinin sabırsızlığını; “ ama deniyor ve benim için önemli olan da bu” şeklinde değerlendiriyor.
Toz pembe gözlükleri takmadan önce bilmeniz gereken bir nokta var; başka bir araştırma sonucuna göre partnerinizi mükemmelleştirmek her zaman en iyi yöntem olmayabilir. Bazen gerçekçi olmak daha iyi bir seçenektir. “Kendini doğrulama teorisi” üzerine yapılan araştırmaya göre; insanlar, kendileri hakkındaki görüşlere –olumsuz da olsa– katılan partnerler ile daha samimi ve rahat hissediyor. Bireyler pozitif geri bildirim almanın duygusal coşkusunu seviyor, ama bu övgüler kendilerini nasıl gördükleriyle uyuşmuyorsa, partnerlerinin onları yeterince tanımadığı ya da anlamadığı sonucuna varıyorlar.
O zaman, mükemmelleştirmenin en faydalı olduğu zaman hangisi?
Partnerinizi mükemmelleştirmek, kişisel özelliklere kıyasla genel özellikleriyle ilgiliyse en etkili oluyor. Örneğin; partnerinizi güvenilirlik gibi genel bir konuda mükemmelleştirmeniz kolay olabilir; ama dakiklik gibi kişisel bir konuda daha zordur ve gerçek dışı olacaktır. Bir başka deyişle, ağır hareket eden partnerinizi güvenilir görebilir; ancak dakik olarak addedemezsiniz. Diğer bir araştırma da, genel özelliklerin daha önemli olduğunu ve ilişkide mutluluk açısından daha merkezi bir görev üstlendiğini söylüyor. Daha önemli olduğu konusunda hemfikir olabilirsiniz, örneğin; partnerinizi sabırlı ve düzenli olarak değerlendirmektense başarılı ve çekici olarak nitelendirirsiniz. Başka araştırmaları ve kişisel tecrübelerimizi harmanlarsak ulaştığımız sonuç ise şu; daha az merkezi görev üstlenen (daha az önem taşıdığını düşündüğünüz) özelliklerin net değerlendirmesi, çiftler bir tartışma yaşadığında daha faydalı olur.
Pozitif illüzyonlar ilişkinin yürümesinde yardımcı olabilir, ama bazı durumlarda bu düşüncelere tutunmak zararlı da olabilir; özellikle davranış bozukluklarını haklı çıkarmak için (kıskandığında ani ve sert tepkiler veriyor; ama sırf beni çok sevdiği için).
Tüm bunlara ek olarak; partnerinizi mükemmelleştirmek eğer ilk başta mutluysanız etkili olur. Bir süredir sorunları olan bir çiftin, hataları minimalize etmesi işleri çok daha kötü hale getirebilir.
Partnerinizin belirli hatalarının farkında olmanız faydalı olabilirken; bu hatalar partnerinizin daha genel ve pozitif algısı çerçevesinde küçük cezalara maruz bırakılmalı. Bu şekilde olduğunundan kat be kat büyümesi engellenecektir. Özet olarak aşkın gözü kör değil, sadece birazcık zihinsel çarpıtma J