“Neden online’sın?”
“Kiminle konuşuyorsun da bana hala cevap vermiyorsun?”
“Sana o kişiyi takipten çıkman gerektiğini söylemiştim.”
“Sosyal medya hesaplarının şifresini ver.”
“Sosyal medya hesaplarını kapatmanı/gizlemeni istiyorum.”
Bu cümleler tanıdık geliyor mu bir yerlerden? Bu cümleleri daha önce partnerinizden duydunuz mu? Ya da bu cümleleri partnerinize söyleyen taraf siz misiniz? Bu cümleler aslında dijital partner şiddetine örnek olabilecek cümleler. Peki, nedir bu dijital partner şiddeti?
Öncelikle partner şiddetini ele alalım. Partner şiddeti, güç ve baskı uygulayarak bir partnerin diğerini kontrol etme isteği olarak tanımlanabilir. Partner şiddeti, psikolojik, fiziksel, ekonomik, cinsel, sosyal ya da dijital biçimde olabilir. Bu bağlamda dijital partner şiddeti de güç ve baskı uygulayarak kişiyi dijital ortamda kontrol etme arzusu olarak tanımlanabilir.
Dijital partner şiddeti nasıl karşımıza çıkar?
Şiddeti uygulayan kişi, partnerine ısrarlı bir biçimde çok fazla mesaj gönderebilir, sosyal medyadaki her hareketini fazlaca sorgulayabilir, sosyal medya hesabındaki bazı kişileri takipten çıkmasını isteyebilir, takipçi ve takip edilen listelerini sık sık kontrol edebilir, sosyal medya hesaplarını kapatmasını ya da gizlemesini talep edebilir ya da sosyal medya hesaplarının şifresini isteyebilir. Bunun dışında dijital partner şiddeti cinsel partner şiddeti ile birlikte de önümüze çıkabilir. Örneğin şiddet uygulayan kişi partnerinden cinsel içerikli fotoğraflar göndermesi konusunda ısrarcı olabilir, partnerinin uygunsuz fotoğraflarını rıza istemeden çekebilir, partnerini bu fotoğrafları paylaşmak ile ilgili tehdit edebilir. Bu örneklerin hepsi dijital partner şiddetidir ve bireyin kişisel sınırlarının açıkça ihlalidir.
Dijital partner şiddetinin işaretleri nelerdir?
- Partneriniz sosyal medya hesaplarınızın şifrelerini isteyerek kontrol etmek istiyorsa,
- Partneriniz sosyal medya hesaplarınızdaki takip listelerinizi sürekli kontrol ederek bazı kişileri çıkarmanızı istiyorsa,
- Paylaşımlarınızı sürekli kontrol ediyorsa,
- Rızanız dışında cinsellik içeren fotoğraflarınızı çekiyorsa,
- Sizi küçük düşüren paylaşımlar yapıyorsa,
- Sürekli onunla iletişim kurmanızı talep ediyor ve kişisel sınırlarınıza saygı göstermiyorsa,
- Telefonunuzu, bilgisayarınızı ya da diğer kişisel teknolojik aletlerinizi rızanız olmadan kontrol ediyorsa dijital partner şiddetine maruz kalıyor olabilirsiniz.
Elbette bütün bunlar kişisel sınırları ihlal eder. Peki bu konuda dijital dünyada neler yapabiliriz?
- Kişisel sınırlarımızı belirleyerek birbirimizin bu sınırlarına saygı duyabiliriz.
- Sosyal medyada güvenliğimizi sağlayacak bazı önlemler alabiliriz.
- Herhangi bir hak ihlali durumunda bunu gizlemek yerine hukuki haklarımızı kullanabiliriz.
- Ailemizden, arkadaşlarımızdan, sevdiklerimizden ya da psikologlardan bu konuda destek talep edebiliriz. Bu konuda yalnız ve çaresiz olduğumuzu düşünmemeliyiz.
- “Böyle davranıyor, beni kıskanıyor çünkü beni seviyor.” Kalıp yargısının doğru olmadığını öğrenebiliriz. Çünkü sevgi ya da aşk dediğimiz şey tutsak edilmeyi değil özgürlüğü içerir. Tıpkı Peter Lauster’ın da söylediği gibi “Sevgi ancak özgürlüğün yarattığı verimli ortamlarda gelişebilir.”
Dijital partner şiddeti ya da yazı ile ilgili merak ettikleriniz için Instagram hesabım @psikologaytulyuksel üzerinden ya da pskaytulyuksel@gmail.com üzerinden bana ulaşabilirsiniz.
İlginizi çekebilir: Kayıp yaşayan birine nasıl yaklaşabiliriz?