Eyfel Kulesi, Seine Nehri kıyısında yürüyüş, Sacré-Cœur ya da Montmartre…
Paris denildiğinde sizin de aklınıza önce bu saydığımız turistik mekanlar geliyor değil mi? Peki ya Paris’e birden fazla kez gittiyseniz ve farklı mekanlar keşfetmek istiyorsanız? Ya da şehri bir turist gibi değil, şehrin sakinleri gibi deneyimlemek istiyorsanız?
Turistik gezilerden sıkılıp alternatif bir keşif rehberi arayanlar için işte Paris’in alternatif gezi rehberi.
Şehri seyretmek için: Montparnasse Kulesi
Eyfel Kulesi’nden Paris’i izlemek büyük keyif. Peki bu muhteşem manzaraya Eyfel Kulesi’ni eklemeye ne dersiniz?
Avrupa’nın en yüksek kulelerinden biri olan Montparnasse Kulesi, Eyfel’in de dahil olduğu panaromik bir Paris manzarası sunuyor. Güzel yanı ise Eyfel kadar uzun kuyrukları olmaması.
La Petite Ceinture raylarında yürüyüş
Nehir kıyısında romantik bir yürüyüş sizi artık heyecanlandırmıyorsa, seyahatinize biraz farklılık katmak istiyorsanız; yürüyüş rotanızı Seine’den La Petite Ceinture’ye çevirebilirsiniz. 1934 yılından beri kullanılmayan bu raylar şimdilerde bitkilerle, demiryolunu çevreleyen duvarlar ise birbirinden yetenekli sanatçıların graffitileriyle dolu.
Pere Lachaise Mezarlığı’nı keşif
Mezarlık ziyareti bir şehri gezerken aklınıza ilk gelen öneri olmasa da, Oscar Wilde, Jim Morrison gibi isimlerin mezarlarının da yer aldığı Pere Lachaise kesinlikle görülmeye değer. Özellikle dev ağaçlar ve sonbahar aylarında zemini kaplayan rengarenk yapraklar, burayı görülmesi gereken yerler listenize eklemeniz için yeterli.
Lokallerin gizli sığınağı: Belleville
Le Marais ve Montmartre’yi de içine alan Belleville, Paris’in son dönemdeki hip lokasyonlarından biri ve güzel haber: çok az turist var! Fransız kafelerinin yanı sıra Tunus restoranları, Afrika esintili dükkanları eve Çin marketlerinin de yer aldığı Belleville, burjuva bohemlerin ve sanatçıların yaşam alanı olmakla beraber kültürlerin iç içe geçtiği, görülmesi gereken bir yer.
Passage Brady, Les Bouquinistes, Passage Jouffroy ve daha fazlası
Sakinleri için bile pek çok gizli noktası bulunan Paris’in havasını tam anlamıyla almak istiyorsanız, biraz kaybolmayı göze almanız gerekiyor. Çünkü Paris’in sokakları arasına gizlenmiş pasajlar, yepyeni pek çok restoran ve dükkanı keşfetmenin en keyifli yollarından biri. Passage Jouffroy, Passage Brady gibi pasajlar içerisinde küçük dükkanlarda ikinci el eşyalardan takılara, antikalardan sevdikleriniz için yaratıcı hediyeliklere kadar pek çok hazine bulabilirsiniz.
Musée d’Orsay ya da Louvre’dan sıkılanlara alternatif müzeler
Paris, tarihi ve sanatı keşfetmek isteyenler için doğru lokasyon. Bilim ve teknoloji meraklılarına önerimiz Musée des Arts et Métiers ve altında yer alan steampunk tarzındaki metro istasyonu; tarih meraklılarına botanik bahçelerin yanındaki Muséum National d’Histoire Naturelle, antropoloji tutkunlarına Musée du Quai Branly ve yeni şeyler keşfetmek isteyenlere önerimiz ise şehrin farklı köşelerine dağılmış parfüm, polis ya da erotik sanat gibi ilginç müzeler.
Gurmelere özel sokak lezzetleri
Fransız mutfağı, şüphesiz dünyanın en ünlü mutfaklarından biri. Şık restoranlar, pahalı ve zengin şarap menüleri Paris mutfağının temelini oluşturuyor olsa da; farklı lezzetler için Sunken Chip’in fish&chips yiyebilir, Le Camion Qui Fume yani “dumanı tüten kamyon”un burgerlerinin tadına bakabilir, Pozzetto’nun sicilya fıstıklı, yoğurtlu ve kavunlu ev yapımı dondurmalarıyla ağzınızı tatlandırabilirsiniz.
Eğer siz de seyahat etmeyi seviyor; yalnızca Paris değil Fransa’nın tüm şehirlerini keşfetmek ve tadını çıkarmak istiyorsanız, size güzel bir haberimiz var:
Atlasglobal, Air France işbirliği ile artık haftanın her günü Fransa’ya uçabilirsiniz. Paris seferleri sayısını günde 3’e çıkaran Atlasglobal’in aktarmalı uçuşları ile Paris’in yanı sıra Biarritz, Bordeaux, Lyon, Marsilya, Montpellier, Nice, Toulouse’yi de keşfetmeniz mümkün!
Kemerlerinizi bağlayın, uçuşa geçiyoruz…