X

‘Parental gaslighting’: Çocuğunuzun gerçeklik algısını ve duygularını baltalıyor olabilir misiniz?

İlişkilere ciddi anlamda zarar veren, modern çağın zihinsel manipülasyon tekniği olarak adlandırılan, duygusal ve psikolojik bir tür işkence aracı şeklinde tanımlanan gaslighting, günümüzün en kritik terimlerinden biri. İkili ilişkilerde taraflardan birinin, diğerinin tabiri yerindeyse ‘aklıyla oynaması’; sürekli manipüle ederek karşıdaki kişinin kendini suçlu, hatalı ya da yanlış hissetmesine neden olması ile özdeşleşen gaslighting, yalnızca iyi yetişkin arasında açığa çıkmıyor. Psikoloji alanında yer alan çalışmalara ve uzman görüşlerine göre ebeveynler de çocuklarına gaslighting uygulayabiliyor. Parental gaslighting olarak tanımlanan bu durum, çocukların gerçeklik algılarına, benliklerine, öz saygılarına zarar verebiliyor.

Gaslighting yapan ebeveynler genellikle çocuklarının görüşlerine ve duygularına itiraz etme veya onları reddetme örnekleri sergileyebiliyor, çocuklarının gerçeklik algısını, duygularını, iradesini baltalayan ebeveynler, onların deneyimlerini de görmezden gelebiliyorlar. Bu tür davranışlar sonrasında ise çocukların maruz kaldığı duygusal ve psikolojik tacizin olumsuz etkileri yetişkinlik yıllarına kadar uzanabiliyor. Dahası, çocuklar büyüse de parental gaslighting devam edebiliyor.

Parental gaslighting’in sinyalleri ve sonuçları

Çocukların normal bir yetişkinden hem duygusal hem de psikolojik anlamda daha savunmasız olmaları, onların gaslighting ile mücadelesini zorlaştırabilir, dahası bir çocuğun kendisine yapılan çeşitli manipülasyonların farkına varması, bir yetişkinden çok daha zordur. Bu nedenle maruz kaldıkları gaslighting, hem daha uzun sürebilir hem de daha yıkıcı sonuçlara zemin hazırlayabilir. Öte yandan yıllar içerisinde davranışlarını değiştirmeyen -toksik ebeveynler olarak nitelendirebileceğimiz- parental gaslighting uygulayan anne-babalar, yaşı kaç olursa olsun çocuklarına karşı benzer tutum ve tavırları da devam ettiriyor olabilir. Bu nedenle çocukken parental gaslighting ile mücadele edip etmemiş olmanızdan bağımsız, yetişkin olmanıza rağmen ebeveynleriniz tarafından bu duygusal ve psikolojik manipülasyonlara maruz kalıyor olabilirsiniz.

Parental gaslighting uygulayan ebeveynler:

  • Çocuklarının öznel deneyimlerine saygı duymazlar.
  • Çocuklarının neleri sevip neleri sevemeyeceğine müdahale ederler.
  • Kontrolü her zaman ellerinde tutmak için tüm şartları zorlarlar.
  • Kolayca kurban rolünü üstlenirler.
  • Çocuklarının duygu ve düşüncelerini reddederler.
  • Gerçekleri kendi çıkar ve amaçları doğrultusunda çarpıtırlar.
  • Asla ya da neredeyse hiçbir zaman özür dilemezler.
  • Çocuklarının duygularını görmezden gelirler.
  • Her zaman haklı olduklarına inanırlar.
  • Çocuklarının kendileri ile ilgili olumsuz düşüncelere sahip olmalarına neden olurlar.
  • Sık sık çocuklarına karşı suçlayıcı, aşağılayıcı, rencide edici davranışlar sergilerler.
  • Çocukları için neyin en iyi olduğunu her zaman kendilerinin bildiklerini düşünürler.

Öte yandan birtakım söylemler de parental gaslighting ifadeleri olarak değerlendirilir. Gaslighting uygulayan ebeveynler şu cümleleri sık sık çocuklarına karşı kullanabilir:

  • Seni sevdiğim için eleştiriyorum.
  • Sen çok hassassın.
  • Hiç yoktan olayları büyütüyorsun.
  • Çok duygusalsın.
  • Dramatik davranıyorsun.
  • Yine kafan karışmış gibi.
  • Yine bir şeyler uyduruyorsun.
  • Ben bir şey yapmadım. Hepsi senin kafanda.
  • Yanlış hatırlıyorsun.
  • Yorgun değilsin; git ödevini bitir.
  • Çok önemli değil; sen aşırı tepki veriyorsun.
  • Bu sadece küçük bir kesik. Acıtmaz.
  • Hepsi senin iyiliğin için.
  • İyi bir ebeveyn olduğumu herkes bilir.
  • Zor değil; sadece tembellik yapıyorsun.
  • Hayır, terapiye ihtiyacın yok.
  • Bende yanlış bir şey yok; sen daha saygılı olmalısın.
  • Eşyalar kendiliğinden kaybolmaz, sen sorumsuzsun.
  • Ben haklıyım.

Bunlar ve benzer cümleler, gaslighting uygulayan bir ebeveynin çocuğunun en sık duyduğu söylemler olabilir.

Gaslighting’in en sinsi yönlerinden biri, gerçekliğin reddidir; bu nedenle çocuklar bu tür söylemler karşısında kendilerinde bir sorun olduğunu düşünebilir. Ebeveynin gaslighting davranışları, çocuklarda kafa karışıklığına, kendinden şüphe duymaların artmasına ve öz saygının azalmasına neden olabilir; yaşı kaç olursa olsun… Öte yandan anksiyete ve depresyonun oluşmasına da zemin hazırlayabilir. Daha da kötüsü, şiddetli vakalarda çocuklar psikoz gibi zihinsel sağlık sorunları da yaşayabilir.

Parental gaslighting ile başa çıkmanın yolları

Parental gaslighting ile başa çıkmak, aile bağları göz önünde bulundurulduğunda ikili ilişkilerdeki gaslightinging ile mücadele etmekten daha zor olabilir. Ancak 3 etkili adımda etkili sonuçlar alınabilir:

1. Sorunun farkında olmak: Uzmanlara göre farkındalık, bu tür bir manipülasyon ile başa çıkmanın en önemli adımı. Parental gaslighingt belirtilerini bilmek, maruz kalındığını fark edebilmek sonrasında bu toksik döngünün içerisinden çıkabilmek için kritik bir role sahip.

2. Gerçekleri kontrol etmek: Ünlü psikanalist Babita Spinelli, “Gaslighting uygulayan ebeveynlerin çarpıtılmış gerçekliklerini esas almak yerine neyin gerçek olduğunu kendinize hatırlatmak için gerçeklere dönün.” diyerek gerçeklik kontrolü yapmanın ve bu süreçte mümkünse güvenilen biriyle konuşarak destek almanın önemli olduğuna dikkat çekiyor.

3. Sınırlar koymak: İlişkiler toksik bir hal aldığında, uzaklaşmak en iyi çözüm olabilir. Söz konusu kişiler ebeveynler dahi olsa net sınırlar çizmek, kişisel alanı belirlemek ve zihin sağlığını korumak için gereklidir. Babita Spinelli “Akıl sağlığınız bir önceliktir.” bu kritik adıma vurgu yapıyor.

Herhangi bir ikili ilişkide gaslighting deneyimi fazlasıyla zarar verici olsa da bir ebeveyn tarafından uygulandığında daha yıkıcı sonuçlar doğurabileceğinden durumun farkında olmak ve zihinsel sağlığı korumak için hızlıca adımlar atmaya başlamak büyük ölçüde iyileşmeyi sağlayabilir.

İlginizi çekebilir: ‘Mommy issues’: Annenizle ilgili sorunlarınız hayatınızı olumsuz etkiliyor olabilir mi?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale