X

Parçaların bütün ile ilişkisini görebiliyor musunuz: Kameramız hem yakın, hem uzak çekim yapmalı

Son günlerde parça ve bütün ile ilişkimiz nasıl diye düşünüyorum. Zihnimizi bir kameraya, hayatın akışını da bir film setine benzeterek anlamaya çalışıyorum. Bazen tüm odağımız yakın çekimlerde oluyor, tüm detaylara hakim oluyoruz; bazen de iyice yükseliyor kamera ve tüm yakın kadrajlar kayboluyor, o perspektif de bize başka bir anlayış veriyor. Sanırım hayata yaklaşımımızı böyle anlatmak mümkün. Böylelikle tüm dikkatimizi yaşadığımız güne ve çevresine verince bir anda bu yılın son 3 ayına girdiğimizi fark edip “Ne çabuk geçti, hiçbir şey anlamadım” demek anlaşılır oluyor.

Farkındalıkla hayatta yürümek sanırım bu bakışların dengesinden geliyor. Günlük hayatı yaşarken o yakın kadrajlara ihtiyacımız var, detayları bilmek ve kavramak bizi daha emin hissettirebiliyor, kararlar vermemize yardım ediyor. Bununla birlikte hayatlarımıza biraz uzaktan bakmak, günbegün attığımız bu adımların nereye gittiğini görmek de çok kıymetli. Bu iki yaklaşım arasında esnek ve açık olabilmek de öyle. Sanırım hayatlarımızdaki canlılık ve tatmin hissi tam da burada yatıyor.

Gerçekle ilişkimize de bu açıdan bakabileceğimize inanıyorum. Bu cümleyi kurarken içimden bir ses “Gerçek de kime göre, neye göre, hatta ne zamana göre?” diye soruyor. Yaşadıklarımıza, gördüklerimize ve deneyimlediklerimize başka mesafelerden bakınca, bazen gerçek olduğuna inandığımız şeylerin bile değiştiğini görebiliyoruz. Örneğin kendimize koyduğumuz bir hedefe ulaşamadığımızda, belki kameramız çok yakında olduğundan kendimize biraz eleştirel davranıp kolayca “Zaten hiçbir şeyi beceremiyorum” diyiverebiliyoruz. Ancak o kamerayı biraz uzaklaştırıp hayatımızda başardıklarımıza, gelişimimize ve kendimize verdiğimiz değere baktığımızda o iç sesimizin rengi çoğunlukla değişebiliyor, yumuşuyor. O zaman hangisi gerçek oluyor?

Başka bir parça-bütün ilişkisi de anlar ve zamanın akışında var. Dikkatimizi tamamen ana getirerek hayatın canlılığını hissetmek de, hayatımıza bakıp onun hediyesini takdir etmek de mümkün. Bu dünyada yaşarken iki bakışa da sahip olmamız lazım diyebiliriz, çünkü bu dünyanın da kendine özgü kuralları ve ritmi var. Hem ona uyup hem de kendi iç dünyamızla uyumlu yaşamak bizi sonunda mutlu ve huzurlu hissettiriyor. Bunu için de hep iyi bir görüntü yönetmeni rolünü üstlenmemiz iyi oluyor, o mesafeleri iyi ayarlamak hayat kalitemizi etkiliyor.

Nazım Hikmet’in dizelerini çok seviyorum: “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.” Bu dizeler birey ve toplum ilişkisini anlatmak için kullanılsa da, hayatımızda parça ve bütün ilişkisini deneyimlediğimiz her alana yakışıyor. Parçayı feda etmeden bütüne saygı duymak ve onu gözetmek mümkün mü? Parçalar olmadan bütünün oluşamayacağını hatırlamak mümkün mü? Tek bir doğru, tek bir gerçek olmadığını kabul etmek, o esneklik ve açıklıkla hayata yaklaşmak mümkün mü? Bazen uzaktan küçük görünen değişimlerin, bütünü nasıl etkilediğini fark ederek bu ana yepyeni gözlerle bakmak ve onun gerçeğini görmeyi tercih etmek mümkün mü?

Bunlar benim içimde döndürdüğüm, kendime açtığım alanlara davet ettiğim sorular. Onların sendeki yankılarını, belki sende uyanan yeni soruları bana yazmak istersen Instagram hesabımdan bana ulaşabilirsin.

İlginizi çekebilir: İçimizdeki huzuru nasıl buluruz: Çabasız bir yaşam için çaba göstermek

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale