X

P Jenerasyonu: Pandeminin şekillendirdiği bir dünyada Z kuşağını neler bekliyor?

Beklenmedik bir anda tüm dünyanın ortak gündemi haline gelen Covid-19, hayatlarımızda pek çok şeyi geri dönülemeyecek şekilde değiştirdi. Pandeminin ilk şokunu atlatıp yavaş yavaş yeni normale adapte olmaya çalıştığımız şu günlerde, belirsizliğin yarattığı korku ve endişe gibi duyguları, çantamızdan eksik olmayan maskeleri ve kolonyaları hayatımızın bir parçası haline getirmeye başladık.

Özellikle değişim, gelişim ve üretkenlik döneminde olan Z kuşağı için rekor oranlara ulaşan işsizlik, kariyer trendlerindeki dalgalanmalar, ekonomik belirsizlik, sosyal mesafelendirme kuralları nedeniyle değişen ilişki dinamikleri, aileyle beraber yaşamaya geri dönmek gibi pek çok yaşamsal değişim psikolojik olarak oldukça zorlayıcı.

Pandemi döneminde yapılan araştırmalar, popülasyondaki genç nüfusta artan varoluşsal sorgulamalar ve zorlayıcı yaşam olayları sebebiyle anksiyete ve depresyon oranlarının arttığını, psikolojik zorluklarla başa çıkma yolu olarak ise alkol ve sigara gibi bağımlılık yapıcı maddelere yönelenlerin sayısında gözle görülür bir artış olduğunu gösteriyor.

Uzmanlar genel tahminlerinde, Z jenerasyonunun finansal konularda risk almaktan kaçınan bireyler olma eğilimi göstermelerinin yanı sıra çalışmaya ve öğrenmeye karşı kendilerinden önceki jenerasyonlardan çok daha farklı bir bakış açısı geliştirecekleri konusunda hemfikir. Peki, pandemi dönemi çocuklarını nasıl bir gelecek bekliyor?

Sosyo-duygusal gelişimleri için kritik bir zamanda sosyalleşmekten mahrum kalan ortaokul dönemindeki Z kuşağı

Pandemi döneminin hepimizi en çok zorladığı durumların başında kuşkusuz sosyalleşememek geliyor. Ancak ortaokul döneminde olan ya da liseye yeni başlamış çocuklar için sosyal ilişki kurmanın ve sürdürmenin her zamankinden çok daha zor olduğu bir zaman dilimi, gelişimsel olarak da çok daha büyük problemleri beraberinde getiriyor.

Ortaokul çağındaki çocuklar genelde aileleriyle birlikte yaşadıkları için, akranlarıyla sosyalleşebilecekleri ve iletişim kurabilecekleri tek yer olan okullarından uzak kalmak durumundalar. Özellikle karantina döneminde anne babalarıyla evde sürekli zaman geçirmek zorunda kalan bu yaş grubunun okula ve arkadaşlarına çok daha fazla özlem duymaları ve eksikliğinden psikolojik olarak yetişkinlere göre daha fazla etkilenmeleri kaçınılmaz.

Fiziksel, duygusal ve sosyal değişimin kritik olduğu bir dönemde çevresel kaynaklarından yoksun kalmış bu yaş grubundaki bireylerin gelecekte bağımsız hareket edebilme, kimlik gelişimi, öz-güven gibi konularda problem yaşayabilecekleri öngörülüyor. Araştırmalar, aile ve arkadaşlık ilişkilerinde güvenli bağlar kurabilen ve bir gruba ait hisseden genç bireylerin yetişkinlik dönemlerinde ruh sağlığı problemi yaşama oranı en düşük olan grup olduğunun altını çiziyor. Bu nedenle pandemi döneminde ortaokul çağında olan çocukların gelecekte deneyimleyebilecekleri olası ruh sağlığı sorunlarının önüne geçebilmek için sağlıklı arkadaşlık ilişkileri kurabilmelerinin ve bir gruba ait hissetmelerinin desteklenmesi gerekiyor.

”Gelecekte ne olacağım?” endişesi taşıyan lise dönemindeki Z kuşağı

Lise öğrencilerinin, özellikle lise döneminin sonunda olan bireylerin, bu dönemde yaşadıkları en büyük endişe geleceğin belirsiz olması. Pandemi döneminin hayatımızın bir parçası haline getirdiği belirsizlik endişesi, meslek seçimi döneminde  olan ve geleceğini şekillendirme aşamasındaki lise dönemi bireyleri için çok daha sancılı ve zorlayıcı bir süreç. Kariyer alanlarının nasıl şekilleneceği, gelecek yıllarda hangi mesleklerin popüler olacağı ve hangi mesleklerin tarihe karışacağı öngörülemez bir durumda olduğu için bu yaştaki bireyler kendilerinden önceki jenerasyondan farklı olarak çok daha fazla gelecek endişesi yaşıyor ve karar vermekte zorluk çekiyorlar.

Staj ve iş bulma olasılıkları gün geçtikçe azalan üniversite dönemindeki Z kuşağı

Uzaktan eğitimler, canlı yayın mezuniyetler, online sınavlar… Üniversite öğrencileri pandemi döneminde, daha önce eğitim tarihinde görülmemiş bir dijital dönüşüme şahitlik ediyor. Tıpkı lise dönemi bireylerinde olduğu gibi üniversite öğrencileri de belirsizlik endişesini farklı şekillerde deneyimliyor.

Uygulamalı derslerin ve laboratuvar gerektiren araştırmaların uzaktan yürütülemeyeceği gerçeğinin yanı sıra, ekonomik zorluklar nedeniyle online eğitime erişimi olmayan, burs alamayan ya da kalabalık bir evde yaşamak zorunda olup çalışma ortamı uygun olmayan üniversite öğrencileri geleceklerinin belirsizliği konusunda en çok endişe taşıyan gruplardan biri. Dijitalleşme ve toplumsal ihtiyaçların radikal bir şekilde eksenini değiştirmesi de kariyer rotalarını hangi yöne çevirmeleri konusunda kararsızlık yaşayan üniversite öğrencilerinde çaresizlik, umutsuzluk, hayal kırıklığı, endişe gibi olumsuz duyguların çok daha yoğun deneyimlenmesine neden olabiliyor.

Ekonomik sıkıntıların yükünü omuzunda taşımak zorunda olan, yetişkinlik dönemindeki Z kuşağı

Z kuşağının ilk üyeleri olan, mezun olup iş hayatına yeni atılmış genç yetişkinler, yaşanan ekonomik sıkıntıların ve işsizliğin en çok etkilediği grup. Özellikle hizmet sektöründe çalışan ya da pandemi döneminde finansal sebeplerle işini kaybetmiş, en üretken döneminde büyük bir belirsizlik girdabının içine girmiş bu bireyler; kendi ayaklarının üstünde durmaya yeni yeni başladıkları bu dönemde, kendine yetebilen ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen bir yetişkin olabileceklerine dair inançlarını kaybetme eğilimi gösterebiliyorlar. Ebeveynlerinden bağımsız olmak isteyen ancak temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olan pek çok genç yetişkin için pandemi dönemi umutsuzluğu, hayal kırıklığını ve çaresizlik hissini de beraberinde getiriyor.

İlginizi çekebilir: Y Jenerasyonunun iş yaşamındaki yeri ve kariyer hedefleri

Kaynaklar: Blue Zones, Mind Body Green, Business Insider 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale