X

Özünüzdeki potansiyelin farkında mısınız: İdeal benlik, gerçek benlik ve kendini gerçekleştirme

Hiç tanımadığınız bir insana karşı ne hissedebilirsiniz? Sevgi, saygı, hoşgörü yada şefkat… Tüm bu duyguları birini tanımadan ya da o kişi hakkında fikir sahibi olmadan oluşturabilmek oldukça zor. Tıpkı başkalarına karşı tanımadan bir tutum geliştiremeyeceğimiz gibi, kendimizi ve benliğimizi tanımdan da kendimizi sevebilmemiz, değer verebilmemiz, güvenebilmemiz ve saygı duyabilmemiz pek mümkün değil. Bu nedenle özgüven, öz şefkat, öz saygı, öz değer gibi kişilik gelişimimiz için son derece önemli olan ve potansiyelimizi gerçekleştirmek için gerekli olan becerileri geliştirebilmek, ancak kendimizi, benliğimizi ve özümüzü çok iyi tanımamızla mümkün. Başkalarıyla olan ilişkimiz kadar kendimizle olan ilişkimiz ve kendimize olan yaklaşımımız benlik gelişimimizin en önemli belirleyicilerinden.

Hümanistik psikolojinin kurucusu Carl Rogers, kendini tanımanın ve benliğinin farkında olmanın bireylerin hedeflerine, isteklerine, amaçlarına ve tutkularına ulaşmasının, yani kendisini gerçekleştirmesinin anahtarı olduğunu söylüyor.

İnsanın kendini gerçekleştirmesi ne demek?

İnsan, doğası gereği kendini gerçekleştirme, yani potansiyelini kullanabildiği maksimum düzeyde kullanabilme ve insan olmanın en üst seviyesine erişebilme motivasyonuyla yaşamda ilerleyen bir canlı. Tıpkı uygun koşullar sağlandığında potansiyel olarak ne kadar güzel olabilirse o kadar güzel açabilen bir çiçek gibi, insan da özünde, çevresel koşullar yeterince uygun olduğunda olabileceğinin en iyisi olma potansiyeline sahip.

Ancak insanı çiçeklerden ya da bitkilerden ayıran yegane özelliği, her bir bireyin ayrı ayrı potansiyelinin kendine özgü ve biricik olması. Bu nedenle de herkesin potansiyeli ve gerçekleştirebilecekleri, yani özü birbirinden oldukça farklı. Bazı bilim insanları tarafından kişilik, benlik ya da öz olarak tanımlanan bu eşsiz potansiyel, insanın yine özünde barındırdığı yaratıcılığın ve özgür iradenin bir sonucu.

İnsanı iyi ya da kötü yapan şey, benliğinin farkında olmaması, kendini yeterince iyi tanımaması ya da çevresel koşulların potansiyelini gerçekleştirmesi için uygun olamamasından kaynaklanıyor. Bu nedenle de kişinin kendini gerçekleştirebilmesi ancak özünün farkında olması ve benliğini çevresel koşullara uyumlu olacak şekilde düzenleyebilmesiyle mümkün. Bu da ideal benliğin (olmak istediğimiz) gerçek benlikle (şu an olduğumuz) tutarlı olması anlamına geliyor.

Carl Rogers şimdiki anda olabilen, öznel deneyimlerinin, duygularının ve davranışlarının farkında olabilen, sürekli olarak değişim ve dönüşüm içinde olan bireylerin kendilerini gerçekleştirme potansiyellerini en iyi kullanabilen kişiler olduğunu söylüyor.

Kendini gerçekleştirmiş insanın 5 özelliği

1. Duygusal deneyimlere açıktır: Hem olumlu hem de olumsuz duyguları kabul eder ve kucaklar. Olumsuz duygularından kaçmak ya da savunma mekanizmalarını çalıştırmak yerine bu duygular üstünde çalışmaya gayret eder.

2. Özünün farkındadır: Hayatta yaşayabileceği her şeyin, tüm durumların olası olduğunu, var olmanın gerekliliği olduğunu düşünür. Bu nedenle insanlara, olaylara ya da durumlara yaklaşımı önyargıdan uzaktır. Şimdiki ana kolaylıkla odaklanabildiği için zihni geçmişe ya da geleceğe takılı kalmaz.

3. Hislerine güvenir: İçgüdülerine ve hislerine odaklanır ve güvenir. Kendi verdiği kararların doğru olduğuna, çevredeki hiç kimsenin kendi hayatıyla ilgili karar verme konusunda kendisi kadar başarılı olmayacağına inanır.

4. Yaratıcıdır: Yaratıcı düşünebilir, yeni fikirler ve çözümler üretebilir ve bu nedenle de risk almaya açıktır. Garantici değildir ve kendini güvence altına alma davranışları sergilemez. Bu nedenle yeni deneyimleri, değişimi ve dönüşümü büyük bir merak ve istekle kucaklar.

5. Tatminkardır: Yaşamın ona sunduğu güzellikleri görme ve sahip oldukları için şükretme eğilimindedir. Yaşamında çözmesi gereken bir problem olduğunu düşünmediği için yeni engellere ve deneyimlere son derece açıktır.

Benlik nasıl oluşur?

Kısaca tanımlamak gerekirse benlik, kişinin kendisiyle ilgili sınırları belli ve tutarlı bir dizi algı ve inancından oluşur. Benlik, kişilik ya da öz olarak değişimli kullanılabilen bu terim, en derinimizi, bizi diğer her şeyden farklı kılan şifremizi, ruhumuzu ya da psikemizi ifade eder. Benlik her ne kadar çevresel koşullardan fazlasıyla etkileniyor olsa da, her bireyin olayları algılama ve yorumlama şekli farklı olduğu için aynı durumun ya da olayın farklı benlikler üzerindeki etkisi birbirinden çok farklı olabilir. Benlik gelişimini etkileyen en önemli iki çevresel faktör çocukluk deneyimlerimiz ve çevremizdekilerin bizimle ilgili değerlendirmeleridir.

İnsan olarak bizler, benlik algımızla ve ideal benliğimizle tutarlı duygular, davranışlar ve deneyimler oluşturmaya çalışıyoruz. Bu nedenle gerçek benliğimiz ve ideal benliğimiz birbirine ne kadar yakınsa, öz değerimiz, öz saygımız, öz sevgimiz ve öz güvenimiz de bir o kadar yüksek oluyor. Bunun aksine, deneyimlerimizin bir kısmı bizim için kabul edilemezse ya da gerçek benliğimizi reddediyorsak, ideal benliğimizin ve gerçek benliğimizin tutarsızlığa girmesi kaçınılmazdır.

İnsanın özü, benliği oluşturan üç ana kategori altında incelenebilir:

Öz değer ve özgüven

Öz değer ve özgüven, bireyin kendisi hakkında ne düşündüğünü temsil eder. Özgüvenimiz ve öz değerimiz çok erken yaşlarımızda, ebeveyn figürlerimizle kurduğumuz iletişimle şekillenir ve sonrasında da sosyal ağımıza eklenen diğer insanların hakkımızdaki değerlendirmeleriyle değişmeye ve dönüşmeye devam eder.

Öz imaj

Kendimizi nasıl gördüğümüzü temsil eder. Beden imajımızı da kapsayan bu öz değerlendirme, hem kişiliğimize hem de fiziksel özelliklerimize nasıl bir pencereden baktığımızı belirler. Basitçe, kendimizle ilgili ‘iyi, kötü, güzel, çirkin’ gibi tanımlamalarımız öz imajımızı oluşturur.

İdeal benlik

İdeal benliğimiz, olmak istediğimiz kişidir. Yaşamdaki hedeflerimizi ve tutkularımızı temsil eder. Bu nedenle de dinamik bir yapıdadır ve biz değiştikçe (yani tüm ömrümüz boyunca), ideal benliğimiz de değişir.

Benliğin en temel iki ihtiyacı: Pozitif tutum ve öz değer

Benliğimiz tüm yaşamımız boyunca başkalarının bizimle ilgili olumlu tutumlarına ve kendimize değer vermemize ihtiyaç duyar. Kendimiz hakkında nasıl düşündüğümüz, öz-değerimizle ilgili duygularımız hem psikolojik sağlığımız hem de yaşamdaki hedeflerimize ve tutkularımıza ulaşmamız, dolayısıyla kendimizi gerçekleştirebilmemiz için oldukça önemlidir. Kendimize değer verdiğimizde, yaşamda karşımıza çıkan zorluklara bağlı olmaksızın özgüvenimiz ve kendimizle ilgili olumlu duygularımız her zaman varlığını korur. Zor insanlardan, zor durumlardan, zor duygulardan kaçmadan, cesurca yüzleşebiliriz.

Öz değeri düşük bir insan olduğumuzdaysa aksine sürekli olarak yaşamın zorluklarından kaçma eğilimi gösterir, yaşamda üzgün olabileceğimiz ya da her şeyin yolunda gitmediği zamanlar olabileceği gerçeğini reddeder, diğer insanlara karşı sürekli benliğimizi savunma durumunda oluruz.

Benliğin bir diğer temel ihtiyacı olan pozitif tutum, sosyal ilişkilerimizde başkaları tarafından değer görmeyi, saygı duyulmayı, ilgi ve sevgiyle yaklaşılmayı içerir. Ancak bu pozitif yaklaşımın koşullu ya da koşulsuz olması, benliğin gelişimini farklı etkileyebilir.

Koşulsuz pozitif tutum, ebeveynlerimizin ya da hayatımızda bizim için değerli olan insanların bizi sadece biz olduğumuz için sevmeleri ve kabul etmeleridir. Bizi koşulsuzca seven ve kabul eden insanlar hatalarımıza, eksikliklerimize ya da kusurlarımıza bağlı olmaksızın, yaşamımız boyunca bizi sevmeye devam eder. Bu nedenle böyle insanlarla çevrelendiğimizde hata yapma ve yeni şeyler deneme özgürlüğümüz, kusurlu olma alanımız kendiliğinden yaratılmış olur. Tam tersine, başkalarından gördüğümüz sevgi ya da kabul koşullu olduğundaysa davranışlarımız, duygularımız ya da tutumlarımız başkalarından gördüğümüz sevgiyi ve kabulü belirler. Yetişkinliğinde sürekli olarak çevresindeki insanların onayına ihtiyaç duyan insanlar, çocukluklarında da bazı koşullara bağlı olarak sevilmiş ve kabul görmüş olabilir.

İdeal benliğin ve gerçek benliğin tutarlı olması neden önemli?

Kişinin ideal benliği, yaşamında ve deneyimlerinde gerçekte olanlarla tutarlı olmayabilir. Dolayısıyla, bir kişinin ideal benliği ile gerçek benliği arasındaki fark, kişinin yaşamda ilerleyişinde de tutarsızlık ve uyumsuzluk yaratır. Tüm insanların, ideal benlikleri ve gerçek benlikleri arasında küçük bir fark mutlaka bulunur ancak bu fark büyüdükçe kişinin benlik gelişimiyle ilgili problemler yaşaması olasıdır.

İnsan olarak hepimiz özümüzde kendi imajımızla tutarlı ve nasıl olmak istediğimizi, ideal benliğimizi yansıtan şekillerde hissetmek, deneyimlemek ve davranmak istiyoruz. Öz imajımız ve ideal benliğimiz birbirine ne kadar yakınsa, kendimize verdiğimiz değer ve sevgi de o kadar fazla oluyor. Davranış, duygu ve düşüncelerimizi zihnimizdeki benlik imajıyla tutarlı şekilde görmeyi tercih ettiğimiz için, istenmeyen duygular ve yaşantılar deneyimlediğimizde daha az tehdit altında hissetmek için inkar veya baskı gibi savunma mekanizmaları kullanabiliyoruz. Benlik kavramımız, gerçek duygularımız ve deneyimlerimizle tutarlı olmadığında hayal kırıklığı, öfke, suçluluk gibi duygular deneyimleyebiliyoruz. Bu nedenle öz saygı, öz şefkat, öz değer, özgüven gibi özümüzü oluşturan kavramlar üstüne çalışmadan önce şu an olduğumuz kişiyi ve olmak istediğimiz kişiyi çok iyi tanıyıp anlamamız gerekiyor.

Kendinizi daha iyi tanımak ve anlamak için aşağıdaki yazılarımızdan faydalanabilirsiniz :

Kaynak: Simple Psychology

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale