X

“Öz”ümüzle bir olabilmek için: Sorumluluk yalnızca kendimize aittir

Ne oldu da bizler kendimizi gerçeğimizden, özümüzden ayrı tutmaya başladık?

Bizler 2-3 yaşından itibaren zihnin devreye girmesiyle birlikte nefesimizi bozmaya başlıyoruz. En başta anne ve babanın öğretileri, onlarla yaşadığımız deneyimlere yüklediğimiz anlamlar ve alamadığımızı düşündüğümüz spiritüel ihtiyaçlarla (sevilmek, onaylanmak, anlaşılmak… için) kendimizi özümüzden ayrı tutuyoruz.

Sonra ise okulda öğrendiğimiz doğru-yanlış, iyi-kötü, toplum normları-örf ve adet getirileri ile. Bu getirilerle birlikte hala sürekli kendimizin, özümüzün dışında bir şeyler yapıyoruz ne yazık ki.

Özümüzün dışına her çıktığımızda, içimizdeki sesi dinlemeyip, dışarıdan alacağımız sevilme ve onaylanma adına içimizden yüzlerce kez gelen ‘hayır’a rağmen evet dediğimizde kendi sorumluluğumuzu çiğnemiş, hakkımızı yemiş oluyoruz. İçsel sorumluluk aynı zamanda, kendimize verdiğimiz sözleri tutabilmektir.

Kendimize verdiğimiz sözlerin ne kadarını tutuyoruz?
Kaç kere diyete başlayacağım deyip vazgeçtiniz?
Kaç kere düzenli spor yapacağım deyip yarıda bıraktınız?
Kaç kere şu işi bugün bitireceğim deyip, işi yarınlara bıraktınız?
Kaç kere patronunuza ve ya otoriteye karşı, bu sefer ifade edeceğim deyip, içinize attınız?
Kaç kere ayrılma kararı alıp, verdiğiniz sözden, karardan bir başkası adına geri döndünüz?
Kaç kere adım atacağım diyip, olduğunuz yerde saydınız?

Sorumluluk yalnızca kendimize aittir. Kendimize ve diğerlerine verdiğimiz sözleri tuttuğumuzda sorumluluk almışız demektir.

Bir başkasının ne yaptığına, ne dediğine, nasıl davranması gerektiğine karışmak bizi özümüzden kopartır. Kendi sorumluluğumuzun dışında enerjimizi bir başkasına akıtmış oluruz. Bu ise bizim yapmamız gereken şeyden bizi uzaklaştırır.

Biz sadece kendi sorumluluğumuzdan sorumluyuz. Diğerlerinin sorumluluğu onların kendilerine aittir.

Sen hayatta mutlu musun?
Özüne sahip çıkıyor musun?
Kalbinin sesine kulak veriyor musun?
Yapman gerekeni yapıyor musun?

Diğerlerinin işine karışmak, hatta davranışlarına, söylediği sözlere, kararlarına karışmak egodan başka bir şey değildir.

Birine söylediğin her söz kendinedir.
Birinde hissettiğin her duygu sana aittir.
Birinde gördüğün, seni rahatsız eden her şey derinlerde gizlediğin, yüzleşmek istemediğin bir yanındır, bir anındır.

Bununla ilgili harika bir hikaye var. Onu sizinle paylaşmak istiyorum.

“Dergahtan kovulan Derviş’e bir çoban yol gösterir: ‘Şu karşıdaki dağın arkasında bir şehir var. Eyvallah dedikten sonra her şey bedava. Yalnız 3 kuralı var:

  1. Yalan söylememek.
  2. Kulun işine karışmamak.
  3. Allah’ın işine karışmamak.’

‘Kolaymış’ der ve yollara düşer derviş. Şehre varır. İlk önce hamama gider ve yıkanır. Kasaya gider. Sağ elini sol göğsüne koyar ve eyvallah der. Sonra sorar ‘borcum ne kadar?’ Kasadakiler ‘borcun yok eyvallah dedin’ ya. Bu şekilde bir ay kadar geçirir. Sonra kovulan derviş evlenmek ister, bir kadın beğenir, eyvallah der ve evlendirilir.

Bir gün çarşıda gezerken saçı başı açık bir kadına bağırıp, çağırır. ‘Niye böyle açık giyinirsin be kadın’ diye. Kadın ‘imdat zaptiye’ der ve ‘bu adam benim işime karıştı’ diye ekler. Bunun üzerine adam 10 dayak yer.

Kulun hatasını uyardığı için şikayet edilen bir de üzerine dayak yiyen derviş Allah’a ‘Allah’ım bu nasıl iş? Hem kulunu uyardım hem üstüne bir de dayak yedim’ der. Bunu duyan bir adam ‘imdat zaptiye’ diye seslenir ve bu adam ‘Allah’ın işine karıştı’ der.

Yine bunu üzerine 10 dayak daha yiyen derviş, yorgun argın evin yolunu tutar. Evde uzanmış dinlenirken arkadaşları kapıyı çalar ve av için dervişi çağırırlar. Adam bunun üzerine karısına ‘beyim evde yok de’ der. Bunu duyan kadın ‘imdat zaptiye’ diye bağırır ve ‘bu adam yalan söylüyor’ diye ekler. Kovulan derviş 10 dayak daha yedikten sonra bu köyden de kovulur.”

Bu hikaye bana seminerlerde anlattığımız bir konuyu hatırlattı bana.

  1. Benim sorumluluğum
  2. Senin sorumluluğun
  3. Allah’ın sorumluluğu

Hayat aslında ne kadar kolay; onun bunun sorumluluğuna, Allah’ın işine karışmasak. Kurban rolünden bir çıksak da yaşam sorumluluğumuzu alıp, bu hayatı bir cennete çevirsek ne güzel olurdu değil mi?

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale