Kıskançlık, ilişkilerde hissedilen en doğal duygulardan biri olarak kabul edilse de işin iç yüzü aslında o kadar masum değildir maalesef. Özellikle ilişkinin başlarında partner tarafından kıskanılmak ya da partneri kıskanmak sevginin ve o ilişkiye bağlılığın en net göstergesi olarak algılanır. Ancak kıskançlık duygusuyla beraber gösterilen davranışlar zamanla şiddetini artırdığında bunun normal bir durum olmadığı anlaşılır. Kıskanan kişi “Çok sevdiğim için kıskanıyorum, seven insan kıskanır” minvalinde gerekçeler gösterse de kendisine “Ben neden kıskanıyorum?” sorusunu sormayı pek tercih etmez.
Kıskançlık gösteren taraf sorunun kendisiyle ilgili olabileceği fikrini kabul etmez. Tersine karşı tarafın davranışlarından ötürü bu duyguya sahip olduğunu düşünür. “Sen böyle davranmasan, ben kıskanmam” gibi suçlayıcı cümleler, kıskanç kişinin bir nevi savunma mekanizmasıdır.
İlişkilerdeki kıskançlık duygusunun en önemli nedeni özgüven eksikliği ve buna bağlı gelişen kaybetme korkusudur. Özgüven eksikliği, yetersizlik duygusu ve kıskançlık doğru orantılıdır. Bir insanın özgüven eksikliği ne kadar fazlaysa, yetersizlik duygusu ve kıskançlığın yoğunluğu da bir o kadar fazladır. Kendisini partneri ve ilişki için yetersiz hisseden kişi, aynı zamanda kendisini değersiz hisseder.
Kıskançlık gösteren kişi kendisini partnerinden aşağıda görür, onu ve bu ilişkiyi hak etmediği inancını geliştirir. Tüm bu özgüven eksikliği ve ona bağlı gelişen olumsuz inançlar kaybetme korkusunu doğurur. Partnerini kaybetmek istemeyen kişi kıskançlığa bağlı olarak eşini kısıtlayıcı davranışlarda bulunur. Telefonunu, eve giriş-çıkış saatlerini, kimlerle görüştüğünü, nerelere gittiğini devamlı kontrol eder. Kendisini rahatlatıcı bir cevap alamazsa kıskançlığını haklı çıkartacak felaket senaryoları yazar. Bilmediği bir şey vardır ki sorun eşinde değil, kendisindedir.
Aile ve evlilik terapisinde kıskançlık krizi sebebiyle bizlere başvuran çift sayısı oldukça fazladır. Bu sebeple gelmiş çiftlerde çalışmalarımız genelde bireysel ilerler ve özgüven eksikliğinin sebebini anlamaya ve gidermeye yöneliktir. Özgüvenli olmak “çok egolu” olmakla karıştırılmamalıdır. Özgüvenli insanlar ilişkiye ve partnere bağımlı değil, bağlıdırlar. Kaybetme korkusu yaşamazlar, ilişkileri bir gün bitecek olursa üstesinden gelebileceğini bilirler, bu da ilişkide doğru adımlar atmalarını sağlar.
Eğer yoğun kıskançlık davranışları gösteriyorsanız, mutlaka bir uzmandan yardım almalı ve düzenli psikoterapi ile özgüveniniz üzerine çalışmalısınız.
İlginizi çekebilir: Hem seviyor hem nefret mi ediyorsunuz: Ambivalans nedir?