X

Özgür irade mi, kader mi?

İstanbul’da doğup büyümüş biri olarak, 1 ay sonra Güney yarımküredeki Bali’ye taşınacak olmam tesadüf değil tabii ki…

Seçimlerimin bana ait olduğunu ve bunun sorumluluğunu taşımayı tercih etsem de “kaderci inanış”, kafamı kurcalamaya devam ediyor çoğu zaman… Kadere inansak da belirsiz bir gelecek çok ürkütücü bizim için ve bunu belirlemek için hep çalışmak, hayal etmek, üretmek ihtiyacı hissediyoruz.  

Peki yaşamımızda aldığımız kararlarda ne kadar “irade” kullanıyoruz sizce… Bilinçaltımız mı, irademiz mi hayatımızı yönetiyor? Yoksa kader mi ağlarını örüyor? Seçimlerimiz kime ait?

Hala birçok şeyin bilimle kanıtlanamadığı bir dönemdeyiz aslında. Hatta psikoloji ile ilgilenmeyen bir insanın bile rahatlıkla birkaç cümle kurabileceği Freud’un ünlü kuramı bile bilimsel olarak kanıtlanamıyor. Diğer taraftan kuram çürütülemediği için birçok kuramın oluşmasına ve gelişmesini sağlamaya devam edecek.

İrade konusuna gelince; “özgür irade” ile ilgili yapılmış en ünlü çalışma, 80’li yıllarda Kaliforniya Üniversitesi’nden Benjamin Libet’in deneyidir. Libet, deneyinde, elektrotlara bağlı deneklere, parmaklarını istedikleri zaman hareket ettirme seçimini bırakmıştır. Deneyde beyin elektriğinin değişimini ölçmek için EEG, kas hareketini ölçmek için ise EMG cihazı kullanılmıştır.

Deneğin uyarana tepki olarak, parmağını kaldırmasına veya düğmeye basmasına göre, beyinde karar verme anıyla, bilinçli eyleme dökülmesi anı arasındaki fark hesaplanmış ve beyindeki nöronların ateşlenmesi ile eylem arasında 550 milisaniye kadar bir zaman olduğu ortaya çıkmıştır.  

Beyindeki hareketlenme ile bizim bilinçli eyleme geçmemiz arasındaki farkın ne kadar kısa veya uzun olduğu çok önemli değil. Önemli olan; bu deney, her düşüncenin, duygunun, algının ya da hareketin, biz bilincine varmadan önce gerçekleştiğini gösterir ki, bu da geleceğin aslında bizim kontrolümüz dışında olduğunu ispatlamaktadır.

Bana gelince… Dünyayı gezme, farklı kültürleri tanıma fikri kafamda oluştuğunda hiç yurt dışına çıkmamıştım aslında. İlk yurt dışı deneyimim üniversite yıllarıma denk gelir. O zamandan bu zamana 17 ülkede 36 kent gezmişim. Taşındığım her evde mutlaka bir Dünya haritası duvarda asılı durur, ben her eve biriktirdiğim gezi kitaplarını yanımda götürürdüm. Buna rağmen eşim bir buçuk yıl önce Bali’ye taşınalım dediğinde “nasıl yani” demiştim. Ülke değiştirmek için düşünmeye, hayatımı düzenlemek için zamana ihtiyaç duymuştum. Şimdi ise ev toplamaya başladık. Yaklaşık 1 ay sonra Bali’ye taşınıyoruz. Bu kararı vermekteki etken, bilinçaltı mı, özgür irade mi yoksa kader mi bilemiyorum. Buna kafa yormaktansa, yapacağımı yapmayı seçiyorum, benim seçimim olup olmadığını bilmeden… Biz neye inanırsak inanalım, bir şekilde olacak oluyor zaten, bize düşen hayatın getirdiklerini kabul etmeyi öğrenmek galiba…

Sevgiyle kalın…

İlginizi çekebilir: İçinizdeki canı keşfedin

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Azize Şahin: 2006 yılında, Osho’nun meditasyonlarıyla yoga ve meditasyon öğrenciliğim başladı. Bu yolculukta bir workshop için gittiğim Hindistan’da eğitmen olmaya karar verdim ve ilk hocalık eğitimimi, 2009 yılında Zeynep Aksoy’dan aldım. Eğitimden hemen sonra Cihangir Yoga’da dersler vermeye başladım. David Cornwell ile Meditasyon Eğitmenlik Eğitimi, Mindfulness, Svagito Liebermeister ile Danışmanlığın Zen Yolu, İnsanlarla Çalışmak, Travmaları İyileştirmek, Somatic Experiencing gibi dönüşüm sağlayıcı eğitimler aldım. Çeşitli eğitimler ve sertifika programlarıyla özellikle aktif meditasyonlar, mindfulness ve bedensel terapi alanında kendimi geliştirmeye devam ederken, akademik olarak Üsküdar Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji alanında yüksek lisans yapıyorum. 2006 yılından beri hem kendi deneyimlerim hem de birlikte çalıştığım insanlarda, farkındalık çalışmalarının şifayı beraberinde getirdiğine tanıklık ettim. Her türlü konuda, çözüm dışardan değil, içerden geliyordu ve yöntemler alışık olduğumuz gibi karmaşık değil çok basitti. Bu farkındalığım, hayatımın amacını belirlememi sağladı: “Meditasyon öğretmek ve her insanın kendi içindeki bilgeliği ortaya çıkarmakta bir rehber olabilmek.” Bu amaç çerçevesinde, kişisel dönüşüme meditatif bir bakış açısıyla bireysel terapiler ve nörobilim temelli farkındalık, odaklanma ve stres yönetimi konularında workshoplar ve kurumsal eğitimler veriyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale