Aşkı (ya da aşın verdiği huzuru) ararken, çoğu kez bize gönderilern sinyalleri ve mesajları gözden kaçırıyor, doğru insanla karşılaşmış olsak bile hayatın akışı içinde bu fırsatları ve ipuçlarını ne yazık ki değerlendiremiyoruz.
Fakat, birazcık yavaşlayıp sezgilerinize kulak verirseniz, size doğruyu olduğu gibi gözlerinizin önüne serecek, tehlikeli bir durumla karşı karşıya kaldığınızda sizi uyaracak ya da insanları anlamak ve iletişim kurmak konusunda size yeni yollar gösterecektir.
Uplifers olarak “Duygusal Özgürlük (Emotional Freedoom)” kitabından sizin için derlediğimiz 5 sezgisel deneyim, aşk hayatınızla ilgili yapmanız ya da değiştirmeniz gereken şeyler hakkındaki bir rehber niteliğinde olacaktır.
Beden dili
Vücudunuz, sizin dikkatinizi çekebilmek için bir çok yol kullanır. Mesela beraber olduğunuz kişi size kendinizi iyi hissettirdiği bir anda tüyleriniz diken diken olabilir. Onunla konuşurken ya da buluşmadan önce mideniz bulanabilir ya da kendinizi bitkin hissedebilirsiniz. Kalp atışlarınız, tansiyonunuz birden hızlanabilir ya da yavaşlayabilir.
Vücudunuzun bu özelliğini ilişkinizde nasıl kullanabilirsiniz?
Genelde “içimden bir ses ….. diyor.” diyerek bahsettiğimiz bu mantık kullanmadan düşünülen şeyler, mantıktan daha hızlı gelişen ve çoğu kez doğru çıkan düşüncelerdir.
Vücudunuz sizi herhangi bir konuda uyardığında onu dikkate alın. Kanınızda bir ağrı mı hissediyorsunuz? Omuzlarınız mı ağırlaştı? Ya da enerji dolu ve heyecanlı mısınız? Vücudunuzun size gönderdiği sinyalleri okumaya başladığınızda, kendiniz hakkında öğrenmek istediğiniz her şeyi bulabilecek mesajları alırsınız. Bu sayede sizing için uygun olan ya da uygun olmayan partneri bulmanız oldukça kolay.
Déjà vu
Déjà vu, o anda yaşamakta olduğunuz bir konuşmayı, bir olayı ya da konuştuğunuz bir kişiyi daha önceden de yaşamışsınız gibi hissetmenizdir. Kısacası “Ben bu anı daha önce yaşamıştım” dediğiniz her şey Déjà vu olarak adlandırılır.
Déjà vu’yu özel hayatınızda nasıl kullanabilirsiniz?
Yaşadığınız bu duygunun ilginç olduğunu düşünmek ve ondan kaçınmak yerine, yaşamakta olduğunuz bu deneyimi lehinize çevirmeye çalışın. Güvendiğiniz bir arkadaşınıza yaşadıklarınızı anlatın ya da yazın. İlişki bağlamında deneyimlediğiniz bir déjà vu, o ilişkiye başlamanız için gerekli olan enerjiyi sağlar, o ilişkinin önemli olduğunu vurgular ve sizi izlemeniz gereken yol ile ilgili bilgilendirir.
Romantikliğe gelince, déjà vu size o anda ne yapmanız gerektiği ile ilgili önemli ipuçları sağlayabilir. Ya da tam tersi, pişman olacağınız bir ilişkiye başlamadan önce durmanız, bir şey yapmamanız gerektiğini ve şimdi geri dönmenin sizing için daha iyi olacağını söyler.
Senkronizasyon
Bu mükemmel zamanlama deneyimidir. Şarkı söylerken aynı şarkının birden radyoda çalması, internette tanıştığınız birinin ummadığınız bir anda karşınızda belirmesi gibi şeyler “doğru yer, doğru zaman” dediğimiz olgulardır
Senkronizasyonu özel hayatınızda nasıl kullanabilirsiniz?
Uyanık olun ve içinde bulunduğunuz anda yaşadığınız senkronize olayların farkına varın. Bazen doğru yerde, doğru zamanda bulunduğunuzu size hissettiren anlar olabilir. Bu anda gizli olan önemli dakikalıarı ortaya çıkarın.
Geleceği görmek
Bu, şu anda olan bir olaydan başka bir yerde yaşandığı halde haberinizin olmasıdır. Örneğin, uzun zamandır haber alamadığınız bir arkadaşınız birden anlamsız gelecek bir şekilde aklınıza gelir ve bir kaç saat sonra size mesaj atabilir. Ya da binmek istemediğiniz ya da kaçırdığınız otobüs kaza yapabilir.
Bunu özel hayatınızda nasıl kullanabilirsiniz?
Sadece beyniniz değil, tüm vücudunuz sezgilerinize dayanarak hareket eder. Vücudunuzda yaşanan değişikliklerin farkında olun. Yoga gibi meditasyona dayalı sporlar size bu konuda yardımcı olacaktır. Size daha önce yaşadığınız deneyimlerinize dayanarak aldığınız bir tadı, duyduğunuz bir sesi ya da kokladığınız bir kokuyu çok farklı hissettirecek ve vücudunuzun farkına varmanızı sağlayacaktır.
Vücudunuzun gönderdiği sinyallerin farkına vardığınızda, çevrenizden aldığınız mesajlar daha anlamlı hale gelecektir.
Sezgisel empati
Bu, başka birinin gönderdiği sinyallerden etkilenmek demektir. Mantıklı bir sebep aramaksızın birisinin hissettiği derin üzüntü duygusunu içimizde hissetmemize ya da yüzünüze gülen birisinin size beslediği düşmanlığı hissetmenize sebep olur.
Sezgisel empatiyi özel hayatınızda nasıl kullanabilirsiniz?
Diğer insanların duygularına karşı hassasiyet göstermek oldukça değerli bir yetidir fakat tabii ki dezavantajlarını da yanında getirir. Örneğin, bir partied biriyle tanıştıktan sonra birden kendinizi yorgun hissetmeye başladıysanız, ona numaranızı vermekten kaçınabilirsiniz. Diğer insanların duygularını okuyabilmek, üzerinize almadığınız sürece, ikili ilişkilerinizi geliştirecektir. Örneğin erkek arkadaşınızın kötü bir gün geçirdiğini hissettiğinizde, onu yumuşatabilecek hamlelerle gönlünü kazanabilir ve ona yardımcı olabilirsiniz. Bu tarz empatik yaklaşımlar ikili ilişkilerinizi güçlendirir ve derinlik kazandırır.