X

Özel günlerimizde beklenti kaynaklı yorucu hislerden hafiflemenin yolu

Benim için özel günlerin ayrı bir önemi vardır. Kutlamaları çok sevdiğimdendir belki… Doğum günü, yılbaşı, sene dönümleri vb… Aylar evvelinden başlarım heyecanlanmaya, hazırlıklara, program yapmalara…

Geçen sene doğum günümü ilk defa ailemden ve arkadaşlarımdan uzak geçirdim. Yoga eğitmenliği inzivası tam da doğum günü zamanıma denk geliyordu. İlk etapta üzüldüm tabii. Yalnız da hissettim biraz çünkü çok samimi olduğum arkadaşlıklar da edinmemiştim. “Bu sene de böyle olsun bakalım.” diyerek sonrasında kabule geçtim.

Geçen sene doğum günümü ilk defa ailemden ve arkadaşlarımdan uzak geçirdim.

O gün hüzün kaplamadı değil tabii içimi… Kaz Dağları Hızır Kamp’a gitmiş olanlar bilirler; iletişim bile kurulabilecek bir yer değil dışarıyla. Telefonlar dahi çekmiyor. Artık o sırada oradaydım, yapılacak bir şey olmadığına göre kendimi güne bıraktım. Derken hiç tahmin etmeyeceğim şekilde orada harika arkadaşlıklar, harika insanlarla samimi, içten bağlar kurdum ve sürpriz bir kutlama bile yaşadım hem de birkaç defa! Mutluydum!

Şunu fark etmiş oldum: “Neden, neden?” diye üzülüp kendimi sıkıştıracağıma, kendimi hayatın akışına teslim edip bıraktığımda en güzel şekilde bana geri dönüş yapmıştı. İlla ailem ve yakın arkadaşlarımla aylar evvelden yaptığım programlarda var olmak yerine, tamamen bıraktığımda hayatın da bana çok güzel kapılar açtığını, sürprizler yaptığını gördüm.

Bir de özel günlere yüklediğim anlamların büyüklüğünü fark ettim. Öyle dolu ve yoğun anlam yüklüyordum ki insanların bana olan sevgilerini bile kutlayıp kutlamamalarına göre ölçüyordum. Şimdi baktığımda “Ne alakası var acaba?” diyebiliyorum. Neyse bugüne kadar bu konuda benden çeken arkadaşlarımdan affola, artık daha rahatız arkadaşlar.

Bu sefer daha farklı bir tepki vermiştim, tamamen içimden gelerek…

O doğum günüm farkında olmadan bende bir kırılma noktası oldu sanırım. Ve geldik 2018 yılbaşına. Normalde kasım ayı başlarında program araştırmalarına başlasam da, bu kez hiç vaktim olmadı. Bir şekilde zaman çok çabuk geçti, hem de ben daha “Bu yılbaşında ne yapacağız?” paniklerine girmeden. Bu sefer daha farklı bir tepki vermiştim, tamamen içimden gelerek. Yılbaşına da bugüne kadar verdiğim önem yoktu. İçimde hiçbir heyecan kırıntısı dahi hissetmiyordum. Sıradan bir hafta sonu akşamı programı olacaktı benim için. “Ne yapacağız?” diye soran arkadaşlarıma, “Ben de bilmiyorum. Bıraktım valla ne olursa o gün göreceğiz.” diye hiç benlik olmayan geri dönüşlerdeydim. Öyle de oldu. Sıfır plan ve bir gün evvel ortaya çıkan, içinde mutlulukla yer almak isteyebileceğim bir programa davet edildim. Çok da güzel geçti! Sanırım başka yerlerde o kadar rahat ve keyifli olmayabilirdim. Her zamanki gibi her şey tam da olması gerektiği gibi olmuştu.

Günün sonunda doğum günüm ve yılbaşı üzerine düşündüğümde çok net iki şey fark etmiş oldum:

  1. Küçük bir çocuk gibi isteklerimde ısrar etmediğimde ve benim için en hayırlısını vereceğine güvenip kontrolü yaşama bıraktığımda tam olarak da öyle gerçekleştiğini gördüm. Teslimiyetin ne demek olduğunu bir kere daha net bir şekilde deneyimlerimde gözlemledim. Çoğu zaman ne de inatçı oluyorduk arzularımız ve kontrol sahibi olmak istememiz konusunda.
  2. Özel günlerde var olduğunu zannettiğim tüm anlamları sadece kendimin yüklediğini gördüm. Bendim beklentiler koyarak içini şişiren… Bendim anlamları o günlerin içerisine koca koca yazan… Büyük anlamlar yükleyip bir de üzerine hayal kırıklığına uğruyordum! Halbuki geçirdiğim doğum günü ve yılbaşı yine doğum günü ve yılbaşıydı. Onlar tamamen aynı yerde, aynı şekilde duruyorlardı. Ben bu defa başka bir noktadan bakmayı seçmiştim. Sıradan bir gün diye baktığımda psikolojik açıdan aşırı rahatladığımı söylemeliyim! İlla aşırı eğlenmem gerekmiyordu, mutluluktan uçmam gerekmiyordu. Sadece bir gündü! Keyifli geçerse ne ala ama geçmezse de dünyanın sonu değilmiş. Sadece bir günmüş işte!

Her şeyi, yine kendi elimizle yaptığımız yaşam hamurunu, kendi ellerimizle şekillendirdiğimiz gerçeğini bir deneyimde daha bu kadar net yaşayarak görmek bana çok iyi geldi. Bu konuyu hayatımda sınırsızlaştırıp özgürleştirmiş oldum. Daha ne olsun değil mi?

Siz bu konularda hangi noktalardasınız? Beklentisizliğin, teslimiyetin, rahat ve özgür olmanın müthiş bir şey olduğunu söyleyerek ve bunu tavsiye ederek haftaya tekrar buluşmak üzere demek isterim. O halde haftaya başka deneyimler ve farkındalıkların arasında görüşmek üzere! Sevgiyle…

 

İlginizi çekebilir: Tüm renkleri görebilmek için: Hayatın her alanına kalpten denge getirme sanatı

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale