X

Öz bakım becerileriyle özünüzü kökten uca besleyin: Kendinize gerçekten iyi bakıyor musunuz?

Tükenmişliğin, yorgunluğun, stresin ve endişenin ‘yeni normal’ haline geldiği endişe çağında öz bakımın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. ‘Kendine iyi bak.’ cümlesini hayatınızda en az bir kez söylediğinizi ya da duyduğunuzu düşünüyoruz. Peki günlük yaşamınızda oldukça sık kullandığınız bu söylemin altını doldurabildiğinizi düşünüyor musunuz? Kendinize gerçekten ‘iyi’ bakıyor musunuz? Öz bakım konusuna daha yakından bakınca bu sorunun cevabını daha iyi verebilirsiniz.

Gün içinde sürekli olarak dışarıdan gelen uyarıcılarla meşgulken, iç dünyamızı dinlemek, kendimize ‘iyi bakmak’ adeta bir lütuf haline gelebilir. Bunu başarmak için gereken ilk adım, kendi varlığımıza odaklanmaya ve kendi ihtiyaçlarımızı anlamaya başlamaktır. Sağlıklı bir öz bakım rutini, sadece bedenimize değil, aynı zamanda zihin ve ruh dünyamıza da dokunur. Peki, bu rutini nasıl oluşturabilir, neler yapabiliriz? İşte öz bakım…

Öz bakım nedir?

Öz bakım, kendi ruh sağlığımızı koruma ve sürdürme çabamızı kapsayan, düzenli ve istemli tutumlarımızdan oluşan bir süreç. Hem iş yaşamında hem de özel yaşantımızda her şeye yetişebilmek için sarf ettiğimiz efor, gün geçtikçe daha da artan sorumluluklarımızı yerine getirememenin üzerimizde yarattığı baskı ve gün içinde çok fazla uyarana maruz kalmak endişe ve kaygı duygularını besleyen tetikleyiciler.

Gün içinde kendinize ne kadar vakit ayırabildiğinizi, herkesten bağımsız sadece kendinizle kaç dakika baş başa kalabildiğinizi düşünün. Mola vermek, dinlenmek, en doğal özlük hakkınız olan izinlerinizin tamamını kullanabilmek sizin için ne kadar mümkün? Her şeyden uzaklaşarak, telefonu ve bilgisayarı kapatarak, sadece kendinizle baş başa kalıp başkaları için değil kendiniz için bir şeyler yaptığınız zaman dilimleri en önemli ihtiyaçlarınızdan biriyken, günümüz koşullarında öz bakım neredeyse ‘lüks’ kategorisine girebilecek kadar uzak ve ulaşılmaz bir kavram.

Öz bakım dediğimiz şey aslında zihinsel, ruhsal ve fiziksel olarak yenilenmeyi ve iyileşmeyi sağlayan tüm aktivitelerimizi kapsıyor. Örneğin;

  • Bilişsel yeniden yapılandırma ve yeniden çerçevelendirmeyle içinizdeki eleştirel sesi susturmak ve öz şefkat pratikleri geliştirmek,
  • Uyku, beslenme, su tüketimi, egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri ve iyileştirmeler,
  • Sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirebilmek ve sosyal bir destek sistemine sahip olmak,
  • Her şeyden uzaklaşarak eğlenceli ve keyifli zaman geçirmenize yardımcı olabilecek aktivitelere, dinlenme ve rahatlama pratiklerine, hatta bazen de hiçbir şey yapmamak için kendinize zaman ayırabilmek,
  • Kendinize dikkat dağıtıcı unsurlardan, ekranlardan ve sorumluluklardan uzak, ‘sessiz’ zaman dilimleri yaratabilmek gibi pek çok öz bakım pratiğini sağlıklı bir ruh, zihin ve beden için mutlaka uygulamak gerekiyor.

Amerikan Psikoloji Derneği’nin yaptığı anket çalışması, pek çok kişinin hastalık semptomları gösterene kadar stresin sağlığı olumsuz etkilediğini fark etmediğini gösteriyor. Bu nedenle psikolojik dayanıklılığa ve stresin olumsuz etkilerine karşı öz bakım pratiği geliştirmek, ruh sağlığını ve fiziksel sağlığı koruyan bir faktör. Peki gün içinde öz bakımınıza katkı sağlamak için neler yapabilirsiniz?

Kendinizi iyi tanıyın ve sınırlarınızı koruyun

Öz bakım özünüzde ne olduğunu ve sınırlarınızı bilmenizdir. Zaman zaman taşıyabileceğinizden daha fazla yükü sırtlandığınızı fark etmeyi ve biraz daha hafiflemek, yavaşlamak ve dengelenmek için neler yapabileceğinizi bilmeyi gerektirir.

İlginizi çekebilir: Kişisel sınırlarımızı korumak: Kendimize olan sevgimizin en önemli göstergesi

Kaliteli ve yeterli bir uyku düzeni oluşturun

Öz bakım, ihtiyacınız olan uykuyu alabilmeniz ve nasıl dinleneceğinizi çok iyi bilmeniz demektir. Yeterli ve kaliteli bir uyku uyuyabiliyor musunuz? Her gün ne kadar uykuya ihtiyacınız olduğunu biliyor musunuz ve en azından ihtiyacınız kadar uyuyabiliyor musunuz?

İlginizi çekebilir: Kaliteli uyku için 13 altın kural

Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenin

Öz bakım, yeterli, dengeli ve sağlıklı beslendiğinizden emin olmanız demektir. Yedikleriniz, çalışabilmeniz ve sizden beklenen performansı gösterebilmeniz için gerekli enerjiyi sağlayabiliyor mu? Gün içinde çalışırken yemek yemeye zaman ayırıyor musunuz ve vücudunuz gün boyunca ihtiyaç duyduğu besin öğelerini alabiliyor mu?

İlginizi çekebilir: Kalorileri saymayın: Beslenme yeterli, dengeli ve kaliteli olmalıdır!

Kendinize rahatlamak için zaman ve alan yaratın

Öz bakım, yalnızca mesai saatiniz bittiğinde değil, gün boyunca rahatlamanın bir yolunu bulmak demektir. Çalışırken günün belli zamanlarında zihninizi dinlendirmek için neler yapıyorsunuz? Zihninizdeki yoğunluğu azaltmanıza yardımcı olan şeyler neler? Çoğumuz, yoğun çalışma temposu içinde mola verme ‘lüksüne’ sahip olamamaktan şikayetçiyiz. Ancak gün boyunca minik molalar vermek, zihninizi ve bedeninizi tazelemeye yardımcı oluyor. Örneğin, masanızdan sadece birkaç adım uzaklaşarak gerinmeyi veya kısa bir yürüyüş yapmayı deneyebilirsiniz. Gün boyunca bolca su içmeyi, kısa molalarınızda arkadaşlarınızı aramayı, sadece kısacık bir mesajla da olsa sevdiklerinizle iletişime geçmeyi deneyin. Zihninizin zaman zaman frene basıp yavaşlama ihtiyacı olduğunu unutmayın.

İlginizi çekebilir: Belki de şimdiye kadar hiç denemediğiniz 6 rahatlama tekniği

Düşünmek, zihninizdekileri değerlendirmek ve ‘sindirmek’ için kendinize zaman verin

Öz bakım, altından kalkmakta zorlandığınız sorunları, problemleri ve sorumlulukları yeniden değerlendirebilmek için kendinize zaman ayırmanızı gerektirir. Neye ihtiyacınız olduğunu ve neyle başa çıkabileceğinizi kimse sizden daha iyi bilemez. İşinizi biraz daha az stresli hale getirmek için yapabilecekleriniz neler? Çalışma ortamınızda ve çalışma şeklinizde yapabileceğiniz değişiklikler neler? Çalışma saatleriniz ve iş yükünüz bu haliyle sürdürülebilir mi? İşinizi daha keyifli hale getirebileceğini düşündüğünüz şeylerle, örneğin çalıştığınız masanın yerini değiştirmek ya da mola saatlerinizi yeniden düzenlemek gibi küçük değişiklikler öz bakımınıza katkı sağlayabilir.

İlginizi çekebilir: Bazen yol almak için yavaşlamak gerekir: Dur, dinle, dinlen

Unutmayın, öz bakım problemlerinizi çözmek, zorlu durumlarla başa çıkmak ya da kendinizle olan ilişkinizi düzeltmek için olmasa da yaşamınızdaki olası sorunların önüne geçmek; kendinizi ve sınırlarınızı koruyabilmek için ihtiyacınız olan bir günlük yaşam pratiği. Koruyucu ve önleyici doğası gereği sağlıklı bir ruha, bedene ve zihne sahip olmanın en önemli gerekliliklerinden. Kendinize, ruhunuza, bedeninize ve zihninize iyi bakın, sizden sadece bir tane olduğunu unutmayın!

Kaynaklar: Verywell Mind, Psychology Today

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale