X

Oyun terapisinin düşündürdükleri: Travmadan hayal kurmaya doğru

Düşlemeye başlamak, hayalini yaşamak… Söylemesi çok kolay, eyleme dökmesi bir o kadar zor… Küçükken doğal halimizin rahatlıkla izin verdiği, büyüdükçe dünyanın en büyük zorluğu haline gelen ve işimiz gereği belki de birlikte çalışırken yanımızdaki kişilerden çok fazla beklediğimiz bir şey hayal kurmak.

Gelecek yıllarda değerini yitirecek meslekler ve geleceğin parlayan mesleklerini dinlerken yine bu kelimenin sihrini hatırladım. Gelecekte etkinlik koordinatörleri yaratıcı içerikler bularak çalışanların motivasyonunu artıracak, onlara hayaller kurdurup peşinden sürükleyecek kişilere büyük iş fırsatları olmaya devam edecek. Yaratıcılığı destekleyen, alternatif çözümler bulan ve hayaller kuran kişiler sanırım değişen dünyada her zaman kendilerine bir alan bulabilecekler.

Hayal etmek insanın sahip olduğu, kendisi dışında belki de hiçbir koşul ve insan tarafından engel olunamayacak nadir potansiyellerinden biri. Bilgiyle ulaşabileceğimiz kaynaklar çok, yöntemler her yerde, herkes her konuda uzmanlaşabiliyor. İnsanın yatırım yapmazsa zamanla kaybettiği hayal yetisi ise insanın araştırarak bulamadıklarına açılan bir kapı… Bunu sınırlandırarak aslında geleceğini sınırlandırıyorsun.

Zihnini sadece zevk için bir şeylere ayıramayan, sadece bir görevi yerine getirmek için düşünen bireylere dönüşüyoruz belki de yıllar içinde… Çocukken bunu daha fazla yapıyorduk çünkü bizden beklenen zorunlu işler değildi… Büyümek, gelişmek, keşfetmek, öğrenmek gibi çok güzel hedeflerimiz vardı. Üstelik sınırlı kaynaklar, maliyetsiz araçlar (yemek için kullanılan bir tahta kaşık, yerdeki taş, evdeki terlik) bizim için mükemmel bir enstrümana dönebiliyordu. Çocukların dünyasına indikçe hayalin bir insanı nasıl dönüştürebildiğini daha da yakından deneyimlemeye başladım.

Yakın zamanda aldığım eğitim ve süpervizyonlar sonrasında sınavını da tamamlayıp uygulayıcısı olmaya başladığım oyun terapistliğini deneyimlerken gönüllü olarak çalıştığım her çocuk bana çok fazla şey öğretti. Öğrettikleriyle kalmayıp sormaya, daha çok düşünmeye, bir yandan insanlara yardım ederken diğer yandan bundan zevk alıp bir oyunun gerçek bir parçası olmaya beni teşvik ettiler. Bir travmadan geçiyor veya geçmiş dahi olsa çocukların iyileşmeye olan istekleri, bunun için kurdukları hayaller ve hayallerinin sınırsızlığı insanın iyileşebilirliğinin en büyük işareti.

Oyun terapisi konusunda kendimi geliştirirken her çocuğun içindeki iyileşme kapasitesini, daha iyi olma çabasını ve her ne boyutta olursa olsun travmaların iyileşebileceğini gördüm. Özellikle her bir oyunun zihnimizde töropatik bir karşılığının olması ve her hayalin de bu oyunlarla ilişkilendirilmesi, oyun oynamanın ne kadar değerli bir şey olduğunu gösterdi. Oynarken sadece iyi vakit geçirmiyorsun, çocuk için iletişim dili olan araçlar senin için de yeni bir lisan oluyor. Ne kadar çok kendini ana bırakıp içine dahil olursan sen de kaptırıp yeni yolculuklara çıkabiliyorsun.

Beklemeden hayal kurmaya başlamak için bazen bir ortam, bazen bir oyuncak yeter. Sadece görev odağından çıkıp her ne yapıyorsanız zevkle yapmak, zevk için bir şeyler düşünmek farklı keşifler için anahtar. Bugün sadece kendinizle ilgili bir düşü tasarlamak için ayıracağınız 10 dakika, günler içinde her gün bir pratik olarak hayatınıza girerse işinize de özel hayatınıza da katkılarını kısa sürede görebilirsiniz. Bu süreci tasarlarken John Lennon’dan Imagine de kulağınızda size eşlik edebilir…

İlginizi çekebilir: Hedonizme doğru yolculuk: Geleceğin kelimesi hedonizm olabilir mi?

Didem Sümer Tiryaki: Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji lisans eğitimi ardından Galatasaray Üniversitesi'nde işletme yüksek lisansını tamamladı. Yaklaşık 10 senedir özel sektörde İnsan Kaynakları alanında çalışıyor. Kadın Girişimciler Derneği'nin Geleceğin Kadın Liderleri programından 2013 yılında mezun oldu. Kagider ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nde öğrenci veya yeni mezun kadınlara mentorluk yaptı. BÜMED'in yürüttüğü Next-Gen programında mentorluk çalışmalarına devam ediyor. Deneyimsel oyun terapisi eğitimleri ardından supervizyonlarını tamamladı ve Oyun Terapisi Uygulayıcısı oldu, son iki senedir gönüllü olarak 2-11 yaş arası çocukları destekliyor. Öğrenmeyi, gezerek/okuyarak veya deneyimlerek yeni bilgiler keşfetmeyi, bu öğrenme ve keşiflerinden insan doğasına dair çıkarımlar yapmayı ve bunları yazmayı seviyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale