2024 yılı, özellikle sosyal medya akımlarıyla hayatımıza pek çok yabancı terim kattı. Very demure, everything shower, clean girl, wellness stacking, morning shed ve daha nicesi… Ama bir terim var ki adeta bu geçirdiğimiz zorlayıcı yılın özeti gibi; ‘brain rot.’ Öyle ki Oxford Sözlük, ‘brain rot’u bu yılın kelimesi seçti, yani Türkçe’si ile beyin çürümesi ya da çökmesi. Gelin, önce bu kelimenin anlamına yakından bakalım, sonra da neden bu yılın kelimesi seçilmiş olabileceğine.
‘Brain rot’: Modern çağda eriyen beyinler
Şüphesiz ki yıl içerisinde birçok kez sanki beyniniz eriyormuş, yok oluyormuş gibi hissetmişsinizdir. Ekonomik krizlerin, savaşların, afetlerin, üzücü gelişmelerin, ülke ve dünya gündemindeki kötü olayların, hepsi ve daha fazlasının beyin sağlığımıza zarar verdiği aşikar. Tabii tüm bu olayların yanı sıra kişisel hayatlarımızdaki sıkıntılar, toplum baskısı, geçim sorunları, ailevi dertler, iş-okul-özel hayat dengesizliği, yoğun çalışma temposu gibi değişkenler de bu zarara ortak oldu.
Sosyal medyanın hayatlarımızdaki hızla artan etkisi ve günlük akışın içerisinde sürekli bilgi bombardımanına tutuluşumuz da beyin sağlığımızın kötüye gitmesine zemin hazırladı. ‘Brain rot’ da aslında tüm bu sebeplerden dolayı bütün bir senenin özeti gibi, çünkü dünyanın birçok yerinde insanlar aynı tür problemlerle karşı karşıya. Dolayısıyla her bir değişken, hem bireysel hem de toplumsal kaygıları günden güne perçinlemeye ve beynimizi ele geçirmeye devam ederek ‘brain rot’u yani beyin çürümesini güçlendiriyor.
Kelime anlamı olarak Oxford Dictionary, ‘brain rot’u şöyle tanımlıyor: “The supposed deterioration of a person’s mental or intellectual state, especially viewed as the result of overconsumption of material (now particularly online content) considered to be trivial or unchallenging. Also: something characterized as likely to lead to such deterioration.
Türkçe’ye en yakın karşılığı ile; kişinin zihinsel ya da entelektüel durumunun bozulması, özellikle de önemsiz görünen veya zihinsel açıdan zorlayıcı olmayan (günümüzde çevrimiçi içerikler gibi) materyallerin aşırı tüketimi sonucu ortaya çıktığı düşünülen durum. Ayrıca, bu tür bir bozulmaya yol açma olasılığı taşıyan herhangi bir şey.
Günün hemen hemen her anında en az bir sosyal medya platformundan gelen bildirimlere maruz kaldığımızı ya da devamlı doomscrolling yaptığımızı düşünecek olursak, ‘brain rot’ zaten kaçınılmaz bir kavram olarak hayatlarımızdaki yerini sağlamlaştırıyor. Günlerimizin büyük bir kısmını algoritmaların sunduğu, genellikle önemsiz veya yüzeysel içeriklerle geçiriyoruz. Dolayısıyla;
- Dikkat süremiz azalıyor,
- Odaklanma becerimiz zayıflıyor,
- Zihinsel bir filtre oluşturmakta zorlanıyoruz,
- Zamanımızı ve zihinsel enerjimizi bilinçsizce harcıyoruz,
- Sosyal medyanın ‘sözde’ gerçeklik algısıyla mevcut algımıza zarar veriyoruz,
- Aşırı bilgi yüklenmesi sonucu tükenmiş hissediyoruz,
- Gerçeklikten kopuyoruz,
- Dijital ortamlara bağlılık nedeniyle sosyal becerilerimizi geliştiremiyoruz,
Kısacası beynimizin yavaş yavaş çöküntüye girmesine zemin hazırlıyoruz. Dolayısıyla başta teknolojiyle olan ilişkimizi gözden geçirmek ve brain rot’un ilerlemesine engel olmak için bir şeyler yapmak gerekiyor.
Brain rot ile nasıl mücadele edilir?
İlk adım dijital tüketim alışkanlıklarını değiştirmek. Maruz kaldığınız, tükettiğiniz içerikleri sorgulayın. Size gerçekten bir şeyler katıyor mu, eğlendiriyor mu, faydalı bilgiler edinmenizi sağlıyor mu yoksa sizi karamsarlığa, umutsuzluğa mı sürüklüyor, zamanınızı boşa mı harcıyor, tüm bunları gözden geçirin. Algoritmaların sizin için ‘seçtikleri’ içerikler yerine, kendiniz ‘bilinçli’ seçimler yapın.
Gün içinde sık sık dijital dünyadan uzak molalar verin. Günde belirli saatleri cihazsız zaman dilimi olarak belirleyin. Telefondan, tabletler, bilgisayardan uzaklaşın, bildirimleri kapatın veya sessize alın.
Ekran kaydırmak yerine size daha iyi gelecek, zihninizi dinlendirecek, daha keyifli zaman geçirmenizi sağlayacak hobiler edinin. Kitap okumak, resim yapmak, örgü örmek, müzik dinlemek, yoga yapmak, meditasyona zaman ayırmak, seçenekleriniz arasında yer alabilir.
Gerçek dünyayla daha fazla bağlantı kurun. Özellikle günün büyük bir çoğunluğunu ekran karşısında geçiriyorsanız gerçek sosyal bağlantılar kurmak, gerçek fiziki dünyayla, doğayla iç içe olmak, zihin sağlığınızı korumanıza yardımcı olabilir.
Çoklu görevlerden kaçınmaya özen gösterin, tek seferde tek bir işe odaklanın. Böylece odaklanma becerilerinizi de geliştirebilir, zihin sağlığınızı destekleyebilirsiniz.
Unutmayın; ‘brain rot’ ile mücadele etmek, bilinçli alışkanlıklar geliştirmeyi ve dijital dünyanın sunduğu bilgi ve eğlenceyi dengeli bir şekilde kullanmayı gerektiriyor. Sürekli ‘online’ olmanın zihinsel yorgunluğuna neden olduğunu fark edin ve doğru stratejilerle bu yorgunluğun üstesinden gelmeye çalışın. Beyin ve zihin sağlığını desteklemek için aşağıdaki yazılarımızdan da ilham alabilirsiniz: