Otuzlu yaşlarda karşılaşılan 3 problem ve çözümleri
Yaşınızın ilerlemesiyle ile ilgili bir probleminiz yok. Daha olgunsunuz ve hayattan zevk almanın yollarını keşfettiğiniz için keyiflisiniz. Bu yolda karşılaşabileceğiniz bazı sorunları ve bunlara önereceğimiz doğal ve pratik çözümleri sizler için sıralıyoruz.
Başım ağrıyor sendromu
Kariyer basamaklarını birer birer tırmanıyorsunuz. Belki de Maslow’un insan güdülerinin piramidinin 2. aşamasındaki güven ve düzen gereksinimlerini karşılamak için aile kurmaya karar verdin ve bunun için evlilik hazırlıkları yapıyorsunuz. Hatta ‘’çocukta yaparım, kariyer de ‘’ cümlesinin kanıtı sizsiniz, bitirmeniz gereken dosyaların ve ilgilenmeniz gereken çocuğunuz var. Bankadan aldığınız kredinin borcunu ödemek bir taraftan, iş yerindeki stratejiler diğer taraftan saldırıyor. Artık vücudunuzdaki her bir hücre ‘’mola, mola, mola’’ diye yalvarıyor. Stres ve yorgunluk adeta sizin bir parçanız olmuş. Bu kadar karmaşadan cinsel hayatınız da nasibini alıyor.
Çözüm:
Yağlı tohumların gücünü yabana atmayın. Fındık, fıstık, badem ve ceviz yüksek miktarda E vitamini içerirler. E vitamini, bağışıklık sistemini güçlendiren ve kalp hastalıkları riskini önemli derecede azaltan bir antioksidandır. Ayrıca bu besinler B vitamini yönünden de zengindir. Bu vitaminler, kaslarda zayıflık, baş ağrısı, baş dönmesi, huzursuzluk gibi stresin vücutta yarattığı etkilere karşı koruyucudurlar (özellikle anti-stres vitamini – B5 vitamini). Bazik bir aminoasit olan arjinin, kan dolaşımınızı iyileştirerek, yerinizden kalkıp yatağınıza gitmeye mecaliniz yokken vücudunuzda ki ölü toprağını üzerinizden atmanıza ve dans pistinde bir yıldız gibi parlayacak enerjiyi size yükler. Ara öğünlerinizde sade olarak yiyebilir yada salatanıza, yulaf ezmenizin üstüne ve yoğurda ekleyebilirsiniz.
Yüzdeki çizgilerde artış
Yaşınızın ilerlemesiyle ile ilgili bir probleminiz yok. Daha olgunsunuz, daha akıllısınız ve hayattan zevk almanın yollarını keşfettiğiniz için daha keyiflisiniz. Gerçek arkadaşlarınızla iyi gün dostlarınızı ayırmışsınız. Zamanınızı kontrol edebiliyorsunuz. Üstüne iş çıkışında bir kahve keyfine bile vakit buluyorsunuz. Buraya kadar iyi hoş. Peki her aynaya baktığınızda bir yenisi eklenen , yüzünüzde kalemle çizilmiş gibi duran o ince çizgileri ne yapacağız?
Çözüm:
Markette gittiğinizde ilk yapmanız gereken baklagil reyonuna uğramak. Avustralya’da orta yaş ve üzeri 453 kişi ile yapılan çalışmaya göre, daha fazla baklagil tüketenlerde , daha az kırışıklık ve güneşin zararlı etkilerine karşı daha fazla koruma görüldü. Fasulye, çevreden gelebilecek ya da vücudun kendi oluşturduğu serbest radikallere karşı savaşan antioksidanlardan bolca içerir. Çevresel kaynaklı serbest radikaller cildinize zarar verir. Baklagilleri; kuşkonmaz, soğan, sarımsak, brokoli , enginar ,kereviz, ıspanak gibi antioksidan bakımından zengin bu besinler arasından seçebilirsiniz.
Düzenbaz metabolizma
20li yaşlardaki beslenme planınızla şimdiki planınız arasında bir fark yok ama kıyafet bedenleriniz giderek artıyor. Çok sevdiğiniz daracık jeanleriniz sanki makinadan yeni çıkmış gibi, bir türlü içine giremiyorsunuz. Oysa ki 2 aydır yıkanmıyor o jean. Çünkü giyemiyorsunuz. America Journal of Clinical Nutrition’a göre 30lu yaşlarda kişiler kilolarını korumaya başlasalar bile, yağsız kütle oranı azalıyor ve yerini yağ kütlesi alıyor. Bu da demek oluyor ki; metabolizma hızınız azalıyor.
Çözüm:
Açlıktan yemeklere saldırmanızı ortadan kaldırmak için; metabolizmanıza sürekli yakacak şeyler vermelisiniz; şekerli atıştırmalıklar yerine bol protein içeren atıştırmalıklar gibi. Hem bu sayede kan şekeriniz tavan yapmaz ve kontrol altında tutabilirsiniz. Ara öğünlerinizde yağsız bir kase yoğurt yiyebilirsiniz, hatta protein oranını daha da artırmak isterseniz üzerine badem kırıntıları (5-6 adet) ekleyebilirsiniz. Bir diğer seçenek de, sert bir dilim peynir (az tuzlu) ve yanında 2 tam ceviz olabilir. Tercih sizin.