X

Bilimin kabul ettiği kişilik bozuklukları ve özellikleri

Kişilik ve karakter üzerine yapılan çalışmalar antik çağlara kadar uzanıyor. Yüzyıllar içinde özellikle İngiliz ve Fransız bilim insanları yaptıkları çalışmalarla kişilik, karakter ve kişilik bozuklukları kavramlarını açıklamaya çalışmış ve her biri bir sonraki aşamaya ilerletmişti. Bugün kişilik bozuklukları denildiğinde genellikle DSM-5’in (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 5th Revision) sıralaması esas alınır. DSM-5’e göre kişilik bozukluğu tanısı, kişinin kendisiyle veya başkalarıyla ilişkilerinde belirgin bir bozulma ve en az bir patolojik kişilik davranışı olması durumunda konulur. Buna ek olarak kişilik bozukluğuna neden olan durumun;

1. Zamandan ve yaşanan durumlardan bağımsız olarak stabil olması,
2. Bireylerin gelişimsel durumu veya sosyo-kültürel çevresi tarafından normal görülmemesi,
3. Bir maddenin veya genel tıbbi durumun yan etkilerinden kaynaklanmaması gerekir.

DSM-5 10 farklı kişilik bozukluğu olduğunu söyler ve bunları 3 gruba ayırır;

A grubu: Paranoid, şizoid, şizotipal
B grubu: Antisosyal, borderline, histrionik, narsisistik
C grubu: Çekingen, bağımlı, obsesif kompulsif

Kişilik bozukluklarının tanımlarına geçmeden önce şunu belirtmekte fayda var; bu tanımlamalar bilimsel çalışmalardan çok tarihsel gözlemin birer sonucu. Bu nedenle bazen kişilik bozukluğu vakalarının birbirinin içine geçtiği veya tanımların birbiriyle çakıştığı görülebilir.

İlginizi çekebilir: Borderline kişilik bozukluğuyla ilgili gerçekler

Şimdi gelelim kişilik bozukluğu tanımlarına…

1. Paranoid kişilik bozukluğu

Paranoid kişilik bozukluğunda, başkalarına karşı ciddi bir güvensizlik durumu söz konusudur. Kişi arkadaşları, ailesi, eşi de dahil olmak üzere kimseye güvenmez. Bunun sonucunda da korumacı ve şüpheci olur ve sürekli güvensizliklerini ve korkularını doğrulayacak ipuçları arar. Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler aşırı hassas bir yapıya sahiptirler; reddedilmek veya yenilgi karşısında çok hassas olurlar, kolayca utanma ve aşağılanmışlık duygularına kapılırlar.

2. Şizoid kişilik bozukluğu

Şizoid kavramı, bir kişinin dış dünyadan uzaklaşıp iç dünyasına doğru dikkati yönlendirme eğilimini ifade eder. Şizoid kişilik bozukluğu olan bir kişi, başkalarından uzak ve kendi içindeki fantezilerine, kendi dünyasına dönüktür. Sosyal veya cinsel ilişkiler için hiçbir arzu duymazlar, başkalarından farklıdırlar, sosyal normlardan farklıdırlar ve duygusal yanıtları noksandır. Bazı teoriler ise bu kişilerin iç dünyalarının son derece zengin ve hassas olduklarını söyler. Derin bir samimiyet arayışı içinde olurlar ancak yakın ilişkileri fazlasıyla zor veya stresli buldukları için bunları yürütemeyip kendi iç dünyalarına dönerler.

3. Şizotipal kişilik bozukluğu

Şizotipal kişilik bozukluğu genellikle görünüş, davranış ve konuşmada tuhaflık, sıra dışı algılama ve düşünmede farklılıklar şeklinde kendini gösterir. Bu kişilik bozukluğundaki birçok belirti şizofreniyi anımsatır. Şizotipal kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle sosyal etkileşimde bulunmaktan çekinirler ve başkalarının kendilerine zarar vereceğini düşünürler.

İlginizi çekebilir: İnsanlar kişiliklerini değiştirebilirler mi?

4. Antisosyal kişilik bozukluğu

Sosyopati diye de anılan antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerde diğer insanların haklarıyla ilgili olarak sürekli bir umursamazlık ve ihlal görülür. Hilekar ve manipülatif davranışlar sergileyen bu kişiler, sosyal hayatın gerektirdiği kurallara uymazlar, kurallar karşısında agresif tavırlar sergilerler. Erkeklerde daha sık görülen bu kişilik bozukluğu, aynı zamanda suç işleyen kişilerde de görülür.

5. Borderline kişilik bozukluğu

Borderline kişilik bozukluğu, yaşadığı nevrozlar ve psikozlar arasında sınırda kalmış kişileri ifade eder. Bu kişiler her zaman bunalımdaymış gibi bir görüntü verirler. Kendine zarar vermeye meyilli olan bu kişiler, intihar eğilimi taşır. Çocuklukta cinsel istismara uğramış kişilerde sıkça görülür. Erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görülen bir kişilik bozukluğudur.

İlginizi çekebilir: Kişilik özellikleriniz zor zamanlarınızda nasıl davranışlar doğuruyor?

6. Histrionik kişilik bozukluğu

Histrionik kişilik bozukluğu; aşırı duygusallık, dikkat çekme eğilimi, çevresinden onay arama ihtiyacı şeklinde kendini gösterir. Başkaları tarafından fark edilmek için olayları dramatize etmekten çekinmezler. Reddedilme durumunda bu duyguları daha da yükselir ve bir kısır döngüye girer.

7. Narsisistik kişilik bozukluğu

Narsisistik kişilik bozukluğu olan kişilerde kendini aşırı önemseme ve sürekli hayranlık uyandırma duyguları hakimdir. Empati kavramından yoksun olan bu kişiler, kolayca yalan söyler ve kendi amaçları için başkalarını kullanmaktan geri durmaz. Kontrolcü, toleranssız, bencil ve hissiz bir izlenim veren bu kişiler, istediklerini alamadıklarında yıkıcı ve intikam peşinde koşan bir ruh haline bürünürler.

8. Çekingen kişilik bozukluğu

Çekingen kişilik bozukluğu olan kişilerde yetersizlik ve olumsuz değerlendirilmeye karşı aşırı hassasiyet duyguları hakimdir. Sosyal etkileşimden uzak duran bu kişiler, kendilerini sürekli huzursuz, endişeli, dışlanmış ve yalnız hissederler.

İlginizi çekebilir: Selfie’ler erkeklerde narsisistik veya psikopatik kişilik eğilimi göstergesi olabilir

9. Bağımlı kişilik bozukluğu

Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişilerde özgüven eksikliği görülür ve sürekli bir başkasının yardımına, ilgisine muhtaç olduklarını düşünürler. En ufak kararları bile almaktan geri dururlar, yalnız kalmaktan çok korkarlar. Kendilerini yetersiz hisseden bu kişiler, genellikle B grubunda yer alan kişilik bozukluklarını taşıyan kişilerle birlikte olurlar.

10. Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu

Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu olan kişilerde detaylar, kurallar, sıralamalar, organizasyon ve planlamalara karşı aşırı bir ilgi söz konusudur. Bu kişilerde mükemmeliyetçilik o kadar aşırıdır ki bazen bu duygu, üretkenlik ve verimliliğin önüne geçer. Kontrolcü ve katı olan bu kişiler, kontrolü kaybettikleri anda agresif davranışlar sergilerler.

Kaynak
Psychology Today

İlginizi çekebilir: Narsisistik Kişilik Bozukluğu olan biriyle nasıl iletişim kurabilirsiniz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale