X

Otantik kendiliğimize ulaşmak: Kırılganlıklarınıza ve kusurlarınıza yer açın

Psikoterapide sıklıkla kullanılan bir kavramdır “öz benlik”. Herkes hayatta bi kere “Ben kimim?” sorusunu bir yerlerde, bir şekilde kendine sormuştur ya da sormaya devam ediyordur.

Bir de bu öze, özgünlük eklenince işler biraz daha karışıyor gibi. Herkes kendisini keşfetmenin yanı sıra, bir de özgün ve otantik olmaya ait bir arzu duyuyor.

  • Peki kırılganlıklarımız ve kusurlarımız kendimizi bulma ve otantik olma yolculuğumuzun neresinde?
  • Kusurlu olma cesaretine sahip olmamız ve kırılganlıklarımızı benimseyebilmemiz bu otantikliğin bir parçası olabilir mi?

Sosyal medyayla da çarpıtılan eksiksiz, tam ve mükemmel olma algısı, bizi sıklıkla kusurlarımızı, kırgınlıklarımızı örtmeye ve saklamaya itiyor.

Şimdi benliğinizi bir örümceğin ağı gibi düşünün. Ve siz bu ağı bebeklikten çocukluğa, çocukluktan ergenliğe, ergenlikten erişkinliğe, kısacası ölene kadar dokuyorsunuz. Ve bu dokudaki hataların ve kusurların bir başkası ile örtüşme ihtimali tahmin ettiğiniz gibi oldukça az. Ağın güzelliği, sağlamlılığı, işe yaraması ne kadar kişisel ise; bu ağdaki kusurlar ve hatalar da bir parmak izi kadar kişisel ve özgün.

Kusurlarımız ve hatalarımızdan korku ve suçluluk duyduğumuzda, hayatla bağlantıda olma ve bağlı hissetme yetimizi kaybediyoruz. Benlik ağımızdaki kusurlardan korku, suçluluk ve utanç duyduğumuz an, anlamı yitiriyoruz. Hal böyle olunca anlamı yitiren bir insan, otantik kendilik arayışından da vazgeçiyor.

“Yeterince iyi değilim.”
“Yeterince başarılı değilim.”
“Yeterince güzel değilim.”
“Herhangi bir kusurum sevilmemem için görünür ve kuvvetli bir neden.”

Bu ve benzerlerini sıklıkla kendi önüne çıkarıyorsan, hayatla ve öz benliğin ile bağlantını gerçekten kaybetmiş olabilir misin?

Kırılganlıklarını kucaklayabilen, kendini olduğu gibi korkmadan karşı tarafa göstermeye cesareti olan, kendini ne olursa olsun sevilmeye ve ait olmaya layık hisseden insanlar hayatla ve insanlarla daha çok bağlantıda ve hayata bağlı hissediyorlar.

Kırılganlıklara ve kusurlara alan açmanın getirdiği güç ve güven, bizi otantik olma yolculuğumuzda yalnız bırakmıyor. Aksine bu kusurlar ve kırılganlıklar, kullandığımız alet çantamızı geliştirerek bize yeni dokular, yeni ağlar oluşturmamız için fırsatlar sunuyor.

  • Kırılganlıklarımızı tanımlamak ve onları açık yüreklilikle kabul etmek.
  • Kırılganlıklarımızı göstermekten, görünür olmaktan utanmamak ya da korkmamak.
  • Sevilmeye layık olduğumuza inanmak ve en önemlisi olduğumuz hali sevmek.
  • Herhangi bir şeye tutunmak için göstermiş olduğumuz inancı önce kendimizde bulmak.

İşte bu kucaklama, fırsatları görebilmek ve kullanabilmek için bir anahtar niteliğinde. Ve seçimlerin, hatta bu maddeleri kendilik ağınla harmanlayış şeklin bile ne kadar sana özel ve sana özgü! Gör, ne kadar da otantik!

İlginizi çekebilir: Öz-Disiplin: Hazzı erteleyebilme kapasitesi neden önemlidir?

Gülbalca Çakıroğlu: İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra beyin ve çalışma prensipleri alanında Dokuz Eylül Üniversitesi Klinik Sinirbilimleri (Neuroscience) Master programına kabul edildi. Yüksek lisansını yaparken Multidisipliner Beyin Dinamiği laboratuvarında TÜBİTAK 112S459 NO’lu 1001 proje bursiyeri olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde 2 sene Alzheimer ve Hafif Kognitif Bozukluğu olan hastalarla çalışmalarını sürdürdü. Tezini tamamladıktan sonra uzman olarak sektörde çalışmaya başladı. 6 sene özel okullarda aileler ve çocuklarla çalıştı. Pandemi döneminde ikinci yüksek lisansı olan Klinik Psikoloji uzmanlığını Rumeli Üniversitesi Klinik Psikoloji programından aldı. Aynı üniversitede, Nöropsikoloji alanında öğretim görevlisi olarak çalıştı. Alp Karaosmanoğlu’ndan Şema Terapi, Emre Konuk’tan EMDR (göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme modeli) 1. Düzey eğitimlerini tamamladı. İstanbul Psikodrama Enstitüsünde Psikodrama Temel Eğitimini aldı. Halen Yetişkinlerle bilişsel ve yaşantısal teknikler ile çalışmaktadır. Mezun olduğu üniversitede, 3 kuşak usta-çırak projesinde gönüllü olarak psikoloji öğrencilerine destek vermektedir. Çeşitli platformlarda Bağlanma ve Psikolojik Sağlamlılık ile ilgili eğitimler düzenlemektedir. Alanıyla ilgili çeşitli yazıları Psikeart Dergisi ve uplifers.com sitesinde yayınlanmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale