dummy

Öpüşmekle ilgili bilmedikleriniz – II

the kiss
Öpüşmekle ilgili bilmedikleriniz - IIÖpüşmekle ilgili bilmedikleriniz - II
Öpüşmekle ilgili bilmedikleriniz – II

Öpmek, kullanıldığı bağlamda, aşk, sevgi, tutku, tebrik, saygı, şans ya da şefkat göstergesi olabilirken; verilmek istenen mesaja göre, kişiler birbirlerini yanak, dudak, el, ayak, kafa ya da alınlarından öpebilir. Benzer şekilde, salyangozlar birbirlerini antenlerini dokundurarak severken, kuşlar gagalarını kullanır.

dummydummy

Uplifers olarak daha önce tarihçesi ve anlamlarından bahsettiğimiz “öpüşmek” konusunun devamında, öpüşmenin anatomisini, fiziksel ve duygusal etkilerini, ve sinemadaki kullanımını bir araya getirdik.

Öpüşmenin etkileri

İnsanların öpüşmeye nasıl ve neden başladıkları kesin olarak bilinmiyor olsa da; Kinsey Institute, kişilerin öpücüğe gösterdikleri tepkileri, fiziksel, sosyal ve fizyolojik olarak sınıflandırmış.

Verilen tepkiler; öpülen kişi, toplumun bakış açısı ve kişinin yetiştirildiği kültüre bağlı olarak değişebilir. Öpmek istediğiniz biri tarafından öpülmek, ona karşı ilginizi ve bağlılığınızı arttırırken; birinin sizi zorla öpmesi durumunda vereceğiniz duygusal ve fiziksel tepki çok farklı olacaktır.

Öpücüğün anatomisi

Tüm öpücükler, kimi ne için öptüğünüzden bağımsız olarak, ağzınızın etrafında bulunan ve konuşmamıza da yardımcı olan tüm kasları çalıştırır. Ayrıca, insanların 3’te 2’si öpüşürken başlarını sağa doğru yatırır ve bu hareket kafa, boyun ve omuz kaslarını da çalıştırır.

Öpüşmek, 34’ü yüz kası olmak üzere toplamda 112 kasın birlikte çalışmasını gerektiren, karmaşık bir davranıştır.  Öpüşürken kullanılan en önemli kaslardan biri, dudakları büzmek için kullanılan orbikularis oris, bilinen adıyla “öpücük kası” dır.

Öpüşmek üzerinde yapılan kontrollü deneylerde, çiftlerin öpüşmesi sıklaştıkça, stresin azaldığı, çiftlerin ilişkilerinden daha memnun olduğu ve kolesterol seviyesinin düştüğü gözlenmiş.

Öpüşme sırasında salgılanan hormonlar ise şöyle;

  • Oksitosin; bağlılık ve adanma hisleriyle bağlantılı olmasının yanı sıra, anne şefkatiyle de bağlantılı
  • Dopamin; beynin duyguları, zevki ve acıyı algılama sürecinde rol oynayan hormon
  • Serotonin; modunuzu yükseltip, hislerinizi arttırır
  • Adrenalin; heyecanla bağlantılı olup, kalp atışını hızlandırır

Öpüşürken hissedilen heyecan, kalbin daha hızlı kan pompalamasına neden olduğundan; öpüşmenin kardiyovasküler sistem üzerinde de olumlu etkileri vardır. Ayrıca, tutkulu bir öpüşmenin, dakikada 2-3 kalori yaktırdığı biliniyor.

Öpüşmek, eğer salyada belirli virüsler bulunuyorsa, enfeksiyoz mononükleoz ve uçuk olarak bilinen herpes simpleksin bulaşmasına neden olabilir. Araştırmalar HIV’nin öpüşmekle bulaşmadığını göstermiş olsa da, 1997’de bununla ilgili bir durum rapor edilmiş. Sonradan HIV’yi bulaştıran ve bulaşan kişilerin ikisinde de diş eti çekilmesi olduğu ve virüsün tükürük değil kan yoluyla bulaştığı açıklığa kavuşturulmuş.

En uzun öpüşme

14 Şubat 2013’te, Taylandlı Ekkachai ve Laksana Tiranarat çifti, 58 saat 35 dakika ve 58 saniye boyunca öpüşerek, Sevgililer Günü Öpüşme Maratonunu bir dünya rekoruyla tamamlamışlar.

Filmlerde öpüşme

Ekranlardaki ilk öpüşme, 1896’da yayınlanan sessiz film olan “The Kiss”de görülmüş. 30 saniye süren öpüşme, genel ahlaka aykırı bulunduğu için, özellikle New York’ta büyük tepki uyandımış.

Öpüşmekle ilgili bilmedikleriniz – II

Sonraları, filmlerdeki öpüşme sahnelerinin artmasıyla, aktör Rudolph Valentino, sinema izleyicileri tarafından uzun ve tutkulu öpücükleriyle tanınan bir isim olurken; kadınları ellerinden başlayarak boyunlarına kadar öpmesi hafızalara kazınmış. Aynı dönemde, kadın aktörlerin yıldızının parlamasını sağlayan şey de, tutkulu sahnelerde yer almaları olmuş. Greta Garbo, Pola Negri ve Nazimova gibi isimler, tutkulu sahneleriyle idolleştirilmiş.

Romantik öpüşmeler, sinemadaki altın çağını, 1930’lu ve 40’lı yıllar arasında yaşamış. Romantik sahnelere beden dili ve bakışların doğru kullanımının katkısı, Greta  Garbo gibi starların ününü arttırmış. Reytinlere göre, en romantik öpüşme sahneleri ise, Gone with the Wind, From Here to Eternity ve Casablanca filmerinden.

Sosyolog Eva Illouz’a göre, 1935 yılında yapılan araştırmalara göre, “aşk” filmlerde en yaygın kullanılan, en önemli tema. O yıllarda yapılan diğer araştırmalara göre ise, filmlerin %95’i, senaryolarının bir bölümünde romantizm ve öpüşme sahneleri içeriyor.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yapay Zekânın Mutfaktaki Sırrı: Kusursuz Pişirme Siemens iQ700’de Gizli

Mutfak sadece yemek pişirdiğiniz bir yer değil; sabah kahvaltısına sıcak börekler hazırlarken güne başladığınız, akşam sevdiklerinizle sohbet ederken fırından mis gibi kokuların yayıldığı, evinin en sıcak köşesi. Akıllı teknolojiler ve yapay zekâ sayesinde, artık o köşe çok daha akıllı. Siemens’in iQ700 Fırını, sıradan bir pişirme deneyimini size özel bir sanata dönüştürüyor. Fırına koyduğunuz kek her seferinde mükemmel kabarır, et istediğiniz oranda pişer, sebzeler rengini ve vitaminini kaybetmeden tabağınızı süsler. Siemens iQ700, tüm bu süreci sizin yerinize izliyor, her detayı sizin için mükemmelleştiriyor. Artık mutfakta yalnız değilsiniz; yanınızda sizi anlayan akıllı bir “yardımcı şef” var.



Kamera kontrollü mükemmellik: Yemeğinizi “tanıyan” zekâ

Siemens iQ700 fırını farklı kılan en çarpıcı özellik, sıradan bir pişirme deneyimini akıllı bir mutfak asistanına dönüştüren yapay zekâ destekli kamera teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde, fırın artık sadece ısı veren bir cihaz değil; sizinle birlikte düşünen, sizi anlayan bir mutfak şefi gibi çalışıyor.

Fırına bir kek koyduğunuzda, Siemens iQ700 hemen tanıyor. Çünkü 100 farklı yemeği tanıma özelliği sayesinde kekten rostoya, pizzadan böreğe kadar onlarca tarifi analiz edebiliyor. Her birini kendi pişirme ayarına göre değerlendiriyor ve o yemeğe en uygun ayarları kendisi seçiyor.



Üstelik en ince ayarları otomatik yapması sayesinde sıcaklık, pişirme süresi ve pişirme modu gibi detayları sizin için ayarlar. Siemens iQ700, her yemeğe özel ideal koşulları kendi belirliyor. Siz sadece malzemeleri hazırlıyorsunuz; gerisini o hallediyor.



Ve en büyüleyici kısmı: Kamera kontrollü pişirme ve otomatik kapanma (cookControl Pro) sayesinde, yemeğinizin kızarma derecesini veya iç sıcaklığını izleyerek, tam kıvama ulaştığında pişirmeyi otomatik olarak sonlandırıyor. Böylece yemeğin az ya da çok pişmesi endişesi tamamen ortadan kalkar.

Pişirme sanatını destekleyen akıllı sensörler

Yapay zekâ, iQ700 fırınlarda yalnızca kamerayla sınırlı değil; her yemeğe kusursuz kıvamı kazandırmak için geliştirilen sofistike sensörlerle deneyimi bir üst seviyeye taşıyor. Çünkü Siemens iQ700, pişirme sürecini sizin kadar ciddiye alıyor.

roastingSensor Plus, üç farklı noktadan ısıyı ölçen gelişmiş bir termometreyle etin, tavuğun ya da balığın iç sıcaklığını anbean takip ediyor. Siemens iQ700 ile fırının kapağını hiç açmadan, etin sıcaklığından pişip pişmediğini kendi belirliyor. Sonuç, dışı çıtır ama içi sulu bir lezzet… Şeflerin elinden çıkmış gibi, her seferinde aynı kusursuzlukta pişen lezzetleri artık evinizde deneyimleyebilirsiniz.

Tatlıdan tuzluya her hamur işinde aynı titizlik geçerli. bakingSensor Plus, fırın içindeki nemi ve sıcaklığı analiz ederek kek, poğaça ya da ekmeklerinizin ne zaman mükemmel kabarıklığa ulaştığını tespit ediyor. Böylece kekiniz her defasında istediğiniz gibi kabarır, içi yumuşak kalır.

Her detayında profesyonel bir şefin özeni, her dokunuşunda kusursuz bir pişirme dengesi… Siemens iQ700, sadece pişirme sürecini değil, mutfakta yarattığınız deneyimi de yeniden tanımlıyor.



Hayatı kolaylaştıran ekstra özellikler

Siemens iQ700, sadece kusursuz pişirme sonuçlarıyla değil, modern yaşamın hızına uyum sağlayan akıllı çözümleriyle de fark yaratıyor. iQ700, sizin için mutfakta geçen zamanı kolaylaştırmayı da biliyor.

FullSteam Plus özelliği sayesinde buhar ve 120°C ısı kombinasyonuyla yemekleri %50’ye kadar daha hızlı pişirirken, vitaminleri ve lezzeti koruyor. Dışı çıtır, içi sulu balıklar ya da sebzeler hazırlamak artık sadece birkaç dakikanızı alıyor. Üstelik tüm bunları yaparken besinlerin doğallığını koruyor; yani sağlıklı ve lezzetli sofralar, zamandan ödün vermeden mümkün hale geliyor.

Siemens Home Connect uygulamasıyla Siemens iQ700 fırınınız dışarıda olsanız bile sizinle her yerde. Telefonunuzdan uygulamayı açın, yemeğinizi uzaktan pişirmeye başlayın, sıcaklığı ayarlayabilir hatta iç kameradan yemeğinizin ne durumda olduğunu izleyebilirsiniz. Eve geldiğinizde yeni pişmiş yemek kokusuyla karşılanmak artık yalnızca konfor değil, Siemens iQ700 ile modern yaşamın akıllı kolaylığı.

Hijyen konusunda en rahatlatıcı detay ise activeClean® (Pirolitik Temizlik). Siemens iQ700, iç yüzeyinde biriken yağ ve kalıntıları yüksek sıcaklıkta küle dönüştürerek kendini tamamen temizliyor. Sizin yapmanız gereken, fırın soğuduktan sonra bir bezle hafifçe silmek. Artık temizlik için vakit harcamanıza gerek yok; çünkü iQ700, size zamandan fazlasını kazandırıyor.

Siemens iQ700, modern yaşam temposunu anlayan, sizin yerinize düşünen bir mutfak deneyimi sunuyor. Hız, hijyen ve lezzet… Hepsi tek tuşla elinizin altında.

Mutfakta yeni bir yetenek

Siemens iQ700 Fırın, sadece bir ev aleti değil; mutfak yeteneğinizi parlatmanıza yardımcı olan, en zorlu tariflerde bile yanınızda olan akıllı bir asistan. 

Unutmayın, her mükemmel sofranın ardında doğru bir seçim vardır. Ve bu seçimi Siemens iQ700 ile yapabilirsiniz. Sonuçta Siemens, teknolojinin keyfini bilenlere. Siemens’in iQ700 ve daha birçok ürününü keşfetmek için tıklayın.Siemens iQ700





İlgili Makale
whatsapp