X

“Onu yeterince tanıyor muyum”: Birini tanımanın yolu önce kendimizi tanımaktan geçiyor

Onu yeterince tanıyor muyum?
Partnerimi-Arkadaşımı-x kişisini ne kadar iyi tanıyorum?
Seni hiç tanıyamamışım!
Sandığım gibi biri değilmiş, çok yanlış tanımışım!” gibi gibi süregelen, hayatımızda beliren her kişiye zamanlı/zamansız bu yorumlamaları yaparız.

Peki şunu ne kadar yapıyoruz: Kendimi ne kadarıyla tanıyorum?
Dışımızdaki (tanıttığımız) kimliğimizden bahsetmiyorum.
İç ben (özümüz) anlatmak istediğim.
Kimisi onunla ergenlikte, kimisi hayatının en zirve yaptığı dönemde, kimisi orta yaş sendromuna girmeden hemen önce tanışır, kimisi de onunla hiçbir zaman tanışmaz.

İç kimliğimizi ortaya çıkarmak öyle zordur ki hep bir yerlerde baskılayan kurallar ve yapılar vardır.
Eğer onu çocukken tam olarak bırakmamışsak, biraz da olsa kalmış ise bir yerlerde, onu sımsıkı tut ve kaybolmasına izin verme. O en sen halin! Kendi özünden uzaklaşıp, onu bırakırsan toplumsal öz bulur seni; anlatır durur, şöyle olmalı, böyle olmalı, bu çok yanlış ve doğru. (Kararını her defasında o verir.)

Ne diyorduk? Her olay sonunda başkalarını ne kadar tanıdığımızı sorgulayıp ne kadar tanıyamadığımızdan isyan etmek yerine; kendimize dönsek? Şöyle bir baksak, tanısak, her gün keşfettiğimiz başka bir yanımızı bulsak, öne çıkarıp onu yorumlasak, coştursak, kaybolsak onda. O kadar fazla ses ile doluyor ki kulaklarımız kendimizi duyamıyor, göremiyor, bilemiyoruz.

Her yerde yazılan “Önce kendini tanı, sev, sonra başkasını” cümlesi vardır ya hepimizin bilip, hiç üstüne düşmediği, klişe diye adlandırdığımız önerme…
Gün içerisinde akşama kadar aynadaki yansımama bakmamışsam onu çok özlüyorum.
Alıyorum karşıma, konuşuyorum.
Çok sevdiğim bir hocam “Sen kendinle konuşacak bir tipe benziyorsun. Bunda sorun yok, eğer kendine cevap vermeye başlamışsan, işte o zaman sorun var” demişti espri ile, çünkü bunlarla baş ettiğinde “Deli misin sen?” derler. İçindeki seni elinden uçurmaya çalışırlar.

Kendime soruyorum, evet her defasında cevap veremiyorum, çünkü verecek cevabım olmayabiliyor ama ona hiç kızmıyorum, çünkü bana karşı hep dürüst, hep sansürsüz ve de acımasız.
Kime, neye karşı dürüst olmuyorsan, hangi masken ile geziyorsan gez, sana çok fazla zararı olmaz ama kişinin kendine karşı dürüstlüğünü yitirmesi tam anlamıyla bir yıkımdır.
Şöyle bir toparlarsak; kendini tanımak içindeki özü bulmaktan geçiyor, önce onun peşine düş, onu bul, dinle bir neler söylüyor?
İçindekini dışına çıkar ve keşfet.
Birini tanımaya çalışmadan önce, kendinin ona yaklaşımını, tutumunu, halini-hareketlerini kavra, tanı!

Hayattaki alma-verme dengesi bahsettiğim.
Her şeyde olduğu gibi esas tanımak için öyle;
Ne veriyorsun da ne alıyorsun?
Kendi içini, özünü, ruhunu bulduğunda karşı tarafa da gönderiyorsun o enerjiyi ve o da belki kendisine bile açmadığı en içini açabiliyor ve tanımak eylemi gerçekleşmeye başlıyor.
Dağınık düzenden hoşlandığını, güneşin her haline hayran olduğunu, asitli içeceklerden hoşlanmadığını, kullandığı her şeyin bir estetiği olması gerektiğini, annesinden yediği dayakları, çocukluğundaki bisikletin rengini…
Kelimelerle oynamasını, kırılma noktasını, en zayıf halini, zaaflarını, onun dünyasını onun bakışıyla görmeye başlıyorsun.
Aslında bu bitmeyen bir süreç, evren kadar sınırsızdır tanımak da. Her anına eşlik ettiğin, her anını dinlediğin kişinin, durmaksızın izlesen de her gün yeni bir yönünü öğrenmek kaçınılmazdır. O yüzden “Seni tanıyorum” demek çok iddialıdır.
Belki de “Seni her gün yeni bir yönünle tanıyorum” demek bitmeyecek bir oyunu başlatabilir.

İlginizi çekebilir: Zamanınızı kaybetmeyin: Hayatın hep “bir daha bunu yapmayacağım”lar ile geçmesi

Şule Yıldırım: Ortaokulda diğer okullarla yapılan kompozisyon yarışmasında ödül aldığımdan beri yazmanın büyüsünü içimde hissediyorum. İnsan/topluma olan ilgim sayesinde Sosyoloji bölümünden mezun olmam yaşama dair inanılmaz farklılıklara, alışılmışın ötesine geçmeme, olay ve olgulara en tepeden bakmamı sağladı. Hissettiğim, gördüğüm, aklıma esen ne varsa yazmam beni Uplifers ile buluşturdu.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale