Üzücü bir ayrılıktan sonra hiç gözyaşlarıyla beraber “Onsuz yapamıyorum” düşüncesine kapılarak çaresiz hissettiniz mi? Birilerine muhtaç olduğunuz hissine kapıldığınızda, kafanızın karışması ya da kontrolünüzü kaybetmeniz oldukça normal. Peki bu hisleri kontrol altına almak ve rahatlamak mümkün mü?
Uplifers olarak birinin yokluğunu hissettiğiniz anlarda, bu hisle ve yarattığı çaresizlikle başa çıkabilmeniz için Psychology Today yazarlarından Klinik Psikolog Craig Malkin’in önerilerini sizle paylaşmak istedik.
“Onsuz yapamıyorum…”
Depresyon üzerine yapılan araştırmalar, birinin yokluğunu hissetme durumunda çekilen acının ve çaresizliğin neden bu kadar büyük olduğuna dair açıklamalar sunuyor. Psikologlar muhtaçlık hissini “başkalarına karşı duyulan bağlılık ve onların yanınızda olmaması durumunda ortaya çıkan korkular” olarak tanımlarken; depresyonla yakından bağlantılı olan bu hisleri taşıyan kişilerin genellikle mutsuz ve umutsuz bir ruh hali içerisinde olduğunu belirtiyor.
Muhtaçlık hissine biraz daha yakından bakmak isteyen araştırmacılar, bu hissin temelinde aslında ihtiyaçtan çok korku olduğunu görüyor. Bu durum da, muhtaçlığın “sağlıklı bir ilişkideki bağlılık hissinin şekilsiz bir gölgesi” halinde tanımlanmasına neden oluyor.
İnsan olarak hepimiz bağlanmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bu yüzden yalnızlık, beynimizin en ilkel alanlarından biri olan amigdalayı ölüm kalım meselesi kadar çok etkiliyor. Birine bağlanan kişi, özellikle çocukken terk edilip dışlandıysa, kurduğu ilişkilerin sürmesine dair bir inanç taşıyamıyor ve doğrudan karşısındaki kişiye muhtaç hale geliyor. Bu noktaya gelindiğinde ise, muhtaçlık hissini doğuran “ihtiyaç” değil, “korkular” oluyor.
Bir ihtiyacı gidermenin tek yolu onu karşılamakken, muhtaçlık hissinin de kaynağı olan korku kaynakla ihtiyacı aşmanın birkaç yolu bulunuyor;
Nefes alın.
Eğer probleminizin yalnızlık ya da iletişim kurma ihtiyacı değil de korku olduğunun bilincindeyseniz, muhtaçlık hissinin nefesinizi kesen hissinden kurtulabilmek için, farklı stres yönetimi teknikleri deneyin. Koşmak, meditasyon yapmak, farklı nefes teknikleri, stresinizi azaltırken rahatlamanıza da yardımcı olacaktır.
Bağlantı kurun.
Yapılan araştırmaların sonucunda, ilişkilere değer vermek, bağlılık hissinin sağlıklı bir versiyonu olarak kabul edilmiş. İlişkilerinizi daha sağlam ve değerli temellere oturtabilmek içinse, açık olmanız ve isteklerinizi açıkça dile getirmeniz gerekiyor. Sağlıklı ilişkiler kurmak da, başkalarıyla etkin şekilde iletişim kurmaktan geçiyor.
Duygusal farkındalığınızı geliştirin.
Herhangi birine karşı karşı konulmaz bir ihtiyaç duyduğunuzda, neye ihtiyacınız olduğunu düşünmektense, hislerinizi kağıda dökmeyi deneyin. Korkularınızı ve endişelerinizi belirleyerek, bu hislerden kurtulmak yerine, hislerinizi anlamaya çalışın. Bu çalışma, kendinizi tanımak ve ihtiyaçlarınızı açıkça dile getirmenize yardımcı olmakla kalmayacak, bu hisleri nasıl tolere edebileceğinize dair ışık da tutacak.
İlişkilerinizi değerlendirin.
Karşısındaki kişiyle ihtiyaçları ve korkuları üzerinden ilişki kuran kişiler, genellikle bu tutumlarını destekleyen kişilerle bir arada olurlar. İlişkilerinizi, sizin ilişkiye neler kattığınız ve ilişkiden neler aldığınız üzerinden değerlendirin. Siz birini aramadıkça onun da sizi asla aramayacağını düşünüyorsanız, belki de bu ilişkinin size vereceği bir şey kalmamıştır.
İhtiyaçlarınızı tanıyın.
Herhangi bir histen korktuğumuz ya da hoşlanmadığımız zamanlarda, o hissi engellemeye çalışmak, maalesef sadece hissin yoğunluğunu arttırır. Bu durum, hislerimizin sadece kafamızı karıştırmasına değil, daha zor karşılanır hale gelmesine de neden olur. İhtiyaçlarınızı dile getirme şekliniz, ancak ve ancak onların bilincinde olmanızla etkili bir hale gelebilir.
Son olarak, muhtaçlık hissinden kurtulmanın yolu, bağlantı kurma ihtiyacınızdan korkmak yerine ona saygı duymanızdan geçiyor. Bunu başarabildiğiniz zamansa muhtaç olmak yerine, samimiyet kurabilirsiniz.