X

Bilim erkeklere niçin Tinder kullandıklarını sordu: Cevaplar kadınlarınkinden daha farklı

Tinder, Tingle, Blendr gibi online partner bulma uygulamalarını duymuşsunuzdur. Bunlardan en ünlüsü olan Tinder’ın çalışma prensibinden biraz bahsedelim. Kullanıcıları için Facebook hesaplarından edindiği yaş, cinsiyet ve ilgi alanları gibi basit bilgileri yükleyerek bir profil oluşturan uygulamada, aktif olduğunuz süre boyunca ekranınızda partner arayan diğer kullanıcıların fotoğraflarını arka arkaya görüyorsunuz. Fotoğrafını gördüğünüz kişiyi beğendiyseniz sağa, beğenmediyseniz sola kaydırıyorsunuz. Eğer karşı taraf da sizi beğendiyse eşleşme gerçekleşiyor ve sohbete başlayabiliyorsunuz. Uygulama, GPS kullanarak kullanıcılara yakınlarında eş bulmalarını sağlıyor; ayrıca bu şekilde seyahat esnasında da Tinder’ı kullanmak kolaylaşıyor.

Genellikle tek gecelik ilişkiler için kullanılan ya da bu amaçla tasarlanan bu uygulamalar son zamanlarda oldukça popüler. Fakat yakın zamanda yapılan bir araştırma, insanların Tinder’ı sadece tek gecelik cinsel birliktelik için kullanmadığını ortaya koydu. Dahası, kadınlarla erkeklerin Tinder’ı kullanma amacı da farklılık gösteriyor.

Sindy Sumter, Laura Vandenbosch ve Loes Ligtenberg tarafından yapılan araştırmada Tinder’ı kullanmış ya da kullanmakta olan, 18-30 yaş arası 266 kişiye yöneltilen soruların cevapları incelendi. Sorulan sorular arasında ne sıklıkla Tinder kullandıkları, uygulama sayesinde tanıştıkları insanlarla buluşup buluşmadıkları ve Tinder aracılığıyla kaç tane tek gecelik cinsel birliktelik yaşadıkları vardı. Katılımcıların yanıtladığı en son soru ise Tinder’ı neden kullandıkları oldu. Bu sorunun üç şıkkı vardı: “Duygusal ilişki yaşayacak bir partner bulmak, cinsel birliktelik yaşayacak bir partner bulmak ya da kendini iyi hissetmek.”

İlginizi çekebilir: Aşık olduğunuzun en güçlü kanıtı: Partnerinizi kendinizden daha çekici bulmanız

Edinilen sonuçlara göre genç yetişkinler, birbirinden farklı nedenlerle Tinder kullanıyor. Bu nedenlerden en sık rastlanılanları ise şöyle:

  • Aşk ve cinsel amaçlı ilişki
  • Onaylanma ve öz değer
  • Heyecan arayışı
  • Kolay iletişim kurabilme
Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre kadınlar ve erkekler farklı nedenlerle Tinder kullanıyor.

Aşk ve cinsel amaçlı ilişki

Çalışmada erkek kullanıcıların daha çok cinsellik amacıyla Tinder’ı kullandığı gözlemlenirken, kadınlarda durumun farklılık gösterdiği sonucuna ulaşıldı. Buna göre kadınların Tinder’ı kullanma amaçları arasında aşk da önemli bir yer taşıyor. Öte yandan çalışmada ulaşılan bir diğer sonuç da uygulamayı kullanırken duygusal birliktelik amacı gütmenin, seks için kullanmaktan daha motive edici olduğu. Tinder eşleşmesi sonucu tek gecelik cinsel birliktelik yaşayanların oranı ise yüzde 18.

İlginizi çekebilir: Cinsel alışkanlıkları partnerin beklentileri doğrultusunda gerçekleştirmenin ilişki kalitesi üzerinde etkisi

Onaylanma ve öz değer

Tinder’da eşleşmenin gerçekleşmesi, bireye doğal olarak onaylandığını ve değerli olduğunu hissettiriyor. Nitekim bu çalışmada da, katılımcılar Tinder’ı görünüşleri hakkında olumlu dönütler almak ve öz saygılarını arttırmak için kullandıklarını ifade ediyor. Öte yandan Tinder’da onaylanma ve öz değer kaygısının kadınlar için daha önemli olduğu görülüyor.

Heyecan arayışı

Çalışmaya göre heyecan arayışı, erkeklerde daha fazla görülüyor. Bunun nedeni ise tek gecelik birlikteliklerin kadınlar açısından hamile kalma ihtimalinden dolayı daha riskli görülmesi.

Kolay iletişim kurabilme

Çalışmaya katılan kullanıcılar tarafından özel bir amaç olarak belirtilmese de, kolay iletişim kurabilmek de Tinder kullanım nedenleri arasında. Öte yandan Tinder’da yüz yüze kurulana oranla daha kolay iletişim sağlayabildiğini belirten kullanıcıların uygulama aracılığıyla eşleştikleri kişilerle yüz yüze görüşme konusunda daha çekimser olduğu gözlemlendi.

Tinder ve diğer online partner bulma uygulamalarıyla ilgili diğer ilginç bilgiler

Yukarıda yer verilen çalışmada katılımcıların yüzde 23’ü günlük olarak Tinder’ı kullandıklarını belirtti. Yüzde 20’si ise, uygulamayı ayda bir ya da iki kez kullanıyordu. Yüzde 45,5’i uygulamada eşleştikleri kişilerle yüz yüze görüşmeye giderken yüzde 18’i ise bu görüşmenin tek gecelik cinsel birliktelikle sonlandığını ifade etti. Araştırmada ortaya çıkan ilginç sonuçlardan biri ise erkek kullanıcıların kadın kullanıcılardan 4 kat daha fazla Tinder aracılığıyla cinsel birliktelik yaşantısı olduğunu ifade etmesiydi.

Konuyla ilgili başka çalışmaların ortaya koyduğu sonuçlar ise şu şekilde:

  • 2005 yılında yapılan bir araştırmada katılımcıların çoğu online olarak partner bulmanın vasat altı bir durum olduğunu ifade etmişti. Ancak o günden bugüne çok şey değişti. Online olarak tanışıp ciddi ilişki yaşayan, hatta evlenen çiftlerin sayısının da artmasıyla birlikte, bugün birçok kişi online eş bulma uygulamalarının yeni insanlarla tanışmak için iyi bir yol olduğunu ifade ediyor.
  • Online partner bulma uygulamalarının 18-24 yaş arası kullanıcılarının sayısı, 2013’ten bu yana neredeyse üçe katlandı. Aynı şekilde, bu kadar olmasa da 55-64 yaş arası kullanıcılarda da bir artış gözlemleniyor.
  • Online partner bulma uygulamalarını ya da sitelerini kullananların üçte biri, bu platformlarda konuştukları kişilerle hiç yüz yüze görüşmedi.
  • Bu uygulamaları veya siteleri kullananların beşte biri, profillerini oluşturmak için arkadaşlarından yardım alıyor. Bunların arasında ise çoğunluğu kadınlar oluşturuyor.

İlginizi çekebilir: Siz de sanal tacize uğramış olabilir misiniz?

Kaynak:

psychologytoday.com

pewresearch.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale