Henüz üniversite öğrencisiyken Kanal D’de Beyaz Show’da çalışmaya başladım. Çok şey öğreniyordum. Çıraklığın verdiği heyecan ve öğrenmeye olan merakım beni çok motive ediyordu. Küçük bir ekiptik. Teknik ekibi saymazsak ratingi çok yüksek programın, canlı yayını, tüm vtr çekimleri 5 kişilik bir ekibin sorumluluğundaydı. Montaj setlerinde sabahladığımızı, hava durumu nasıl olursa olsun yaptığımız dış çekimleri, geceli gündüzlü çalışmamızı hatırlıyorum. Çalışırken çok eğleniyorduk. Harika bir ekip olmuştuk ve Beyaz’la çok iyi anlaşıyorduk.
Bir gün bir sebeple programların genel koordinatörü yönetmenle, diğer yönetmen arkadaşım arasında anlaşmazlık oldu. Ben de taraf oldum, kendimce bir haklı seçtim ve onun işi bırakması & işten çıkarılması ağırıma gittiği için ben de işi bıraktım. Ekipçe kanaldan ayrıldık.
Bir haftada yeni ekip kuruldu ve show devam etti. O zamanlar henüz 19 yaşındaydım, yıllar geçince mezun olduğumda; yaptığım her iş görüşmesinde; Beyaz Show’da çalışmış olmanın ne kadar çok şey öğrettiğini, CV’me büyük katkı sağladığını anladım.
Reklam sektöründe henüz yeni mezun olmama rağmen kolayca iş buldum. Yıllar geçip de biraz daha olgunlaşınca ve hayatımdaki herkese teşekkür etmem gerektiğini, herkesin hayat derslerimiz için rol (bazen kötü adam rolüymüş gibi görünen) oynadığını fark edince tuttum Kanal D’nin yolunu… Ziyaretine gittiğim programların genel koordinatörü yönetmen, beni çok güzel karşıladı, ona teşekkür ettiğimde ise epey duygulandı. Hayatta her şeyin gelip geçici olduğunu, gönül kırmanın kolay, gönül almanın ise emek ve yürek istediğini anladım.
Hayat dersi 1
Herkesin yeri doluyor bir şekilde, “Benden vazgeçemezler” diye iş hayatında ego yapma… Hayatta ego yapma!
Hayat dersi 2
İlahi bir plan ve akış var bu hayatta… “Olan güzeldir” de ve taraf olma, gözlemci ol! Duygulara kapılma! İşten ayrılan yönetmen, Türkiye’de yeni yeni güçlenen internet dünyasına yöneldi ve bu dünyanın duayeni oldu. Yarattığı web projeleriyle milyonlara ulaştı. Zaten ilahi planda Beyaz Show’la yollarının ayrılması gerekiyormuş.
Hayat dersi 3
Bir kapı kapanınca diğer kapı açılıyor. Benim önümde yepyeni bir kapı açıldı. Reklam ajanslarında çalışmaya başladım keyifle… Ve bu 15 yıllık reklamcılık kariyeri şu an yaptığım kişisel dönüşüm danışmanlığına, kitap, blog yazarlığıma, eğitim, seminer vermeme müthiş katkı sağlıyor.
Çok şükür!
Herkes kendine göre haklı… Haklı haksızı bir kenara bıraktığımızda, tarafsız kalabildiğimizde, tarafların duygularıyla özdeşleşmediğimizde, gözlemci olabildiğimizde HAKK’ı görebiliyoruz. Olanın içindeki dersi öğreniyoruz. Kişilerden bağımsız evrenin hayata dair derslerini alabiliyoruz. “Haklıyım”da durmaya devam ettikçe kendimizi de mutsuzluğa mahkum ediyoruz.
Enerjilerin çok sert, ego frekansının bol ataklı günlerinde taraf olmamaya gayret edin. Bir taraf hakkında diğerinin söylediklerini satın almayın. Bu karmaya karışmayın. Yorucu enerjiye kendinizi kaptırmayın. Hoşgörünün ve sevginin yerini hiçbir şeye bırakmayın.
İlahi akışa ve evrenin planına her zaman güvenin. Siz kendi his ve duygularınızı algılayarak size iyi geleni yapın. Her türlü “Olan güzeldir”.
5 Şubat Salı 19.30’da “Hayatım hikaye” kişisel gelişim gösterimde“ Gayrettepe KATS Sahne’de buluşmak dileğiyle…
Sevgilerimle…
İlginizi çekebilir: Hepimiz seçimlerimizin sonuçlarını yaşıyoruz