X

Omega-3 yağ asitlerini yakından tanıyın: Ne kadarı faydalı, nasıl tüketmeli, hangi besinlerden almalı?

Araştırmalar haftada en az iki kez deniz mahsulleri tüketiminin kalp hastalığı ve buna bağlı ölüm riskini azaltabileceğini gösteriyor. Birçok sağlık uzmanı, bu potansiyel olarak hayat kurtaran deniz ürünlerinin kalitesini Omega-3 esansiyel yağ asitlerinin varlığına bağlamaktadır. Ve Omega-3’ler balık ve deniz ürünleriyle sınırlı değildir. Bazı bitkisel yağlarda, kuruyemişlerde, tohumlarda ve soya gıdalarında bulunmaktadır.

Balık iki önemli Omega-3 yağ asidi içerir: EPA (eicosapetaenoik asit) ve DHA (dokosaheksaeonik asit). Araştırma sınırlı olmasına rağmen, araştırmalar bilinen kalp hastalığı olan hastalarda, yüksek kan DHA ve EPA seviyelerinin aritmilerdeki (düzensiz kalp atışı) ve ölümcül kalp hastalığının azalması ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Ancak, balık yemenin faydası, bilinen kalp hastalığı olmayanlar için net değildir. Yüksek kan trigliseritleriniz varsa, Omega-3 yağ asitlerini tüketmek seviyenizi düşürmenize yardımcı olabilir.

Bitkisel kaynaklı Omega-3 yağ asitleri

Bazı bitkiler ayrıca ALA (alfa-linolenik asit) olarak bilinen bir omega-3 yağ asidi içerir. Çeşitli yağlar, fındık, tohumlar, fasulye ve diğer kaynaklarda bulabilirsiniz. Her ne kadar araştırma sınırlı olsa da, yüksek ALA alımlarının, hem kalp hastalığı olan, hem de olmayanlarda kalp hastalığı riskini azalttığını göstermiştir.

İşte daha fazla bitki bazlı omega-3 almak için ipuçları:

  • Keten tohumu yağı, ceviz yağı, kanola yağı veya soya fasulyesi yağı gibi omega-3 yağ asitlerini içeren bitkisel yağları içerir.
  • Tahıllara, yoğurt ve salatalara kenevir kalpleri veya öğütülmüş keten tohumu ekleyin. Vücut bütün keten tohumlarını etkili bir şekilde kıramaz, ancak emilimine yardımcı olmadan önce onları öğütür.
  • Pişirme sırasında öğütülmüş keten tohumu tereyağı veya yağ için; 1 yemek kaşığı yağ yerine 3 yemek kaşığı öğütülmüş keten tohumu kullanın.
  • Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin bir aperatif için edamame veya cevizi aperatif olarak kullanabilirsiniz.

Omega-3 takviyeleri

Omega-3 takviyeleri kalp hastalığı ile mücadelede faydalı olabilir. Tarihsel olarak, çalışmalar EPA veya DHA içeren balık yağı takviyeleri ile kardiyovasküler hastalık nedeniyle ölüm riskinde yüzde 45’e varan bir azalma gördü. Omega-3 takviyelerinin kalp hastalığı riski olmayan insanlar için kalp hastalığı riski üzerindeki avantajını açıklayan bilimsel kanıtlar ise sınırlıdır. 

Omega-3’ün fazlası olur mu?

Yiyeceklerimizin birçoğunun Omega-3 yağ asitleri ile takviye edildiği gerçeği göz önüne alındığında, ek takviyeler alırsanız fazla miktarda elde etmek mümkündür. ABD Gıda ve İlaç İdaresi, günde 3 gramdan fazla omega-3 yağ asidi tüketiminin, rahatsız edici gastrointestinal semptomlara neden olabileceğini söylemektedir. Ve küçük olmasına rağmen, anti-trombosit ajanları veya antikoagülan kullanan kişiler 3 gram EPA ve DHA ile balık yağı takviyesi aldıklarında kanama riski artar.

Balıkların Omega-3 yağ asidi içeriği değişkendir. Daha yüksek miktarlar tipik olarak ringa balığı, somon, sardalya ve alabalık gibi kaynaklardan bulunur. Uskumru aynı zamanda zengin bir Omega-3 yağ asidi kaynağıdır, ancak kral uskumru olarak bilinen bir çeşidi de cıvada yüksektir ve FDA hamile olan kadınlara, emziren annelere ve küçük çocuklara bu balıklardan kaçınmaları konusunda tavsiyede bulunur.

Özetle, haftada en az iki kez balıkla ziyafet yapmayı unutmayın ve düzenli olarak diyetinize keten tohumu, chia tohumu ve ceviz gibi Omega-3 bakımından zengin bitki kaynaklarını dahil edin.

Son olarak, Omega-3 yağ asidi takviyesi almanın sizin için yararlı olup olmadığını belirlemek için doktorunuzdan veya diyetisyeninizden bilgi isteyin. Omega-3 yağ asidi takviyeleri, bir doktor gözetimi olmadan alınmamalıdır.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı kilo vermek için nelere dikkat etmeniz gerektiğini biliyor musunuz?

Aslı Akay: Lisede sayısal eğitiminin ardından Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden onur derecesi ile mezun olmuştur. Üniversitede tezini yeme bozuklukları üzerine hazırlamış ve beslenmede psikoloji ve tavırların öneminin farkındalığına dikkat çekmiştir. Üniversite eğitimi süresince Toros Devlet Hastanesi, Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi ve İstinye Devlet Hastanesi’nde poliklinik ve dahiliye bölümlerinde, Medikal Park Hastanesi’nde klinik nutrisyon üzerine, Uzman Diyetisyen Emel Unutmaz Duman’ın ofisinde bireysel ve kurumsal beslenme eğitimi üzerine stajlarını başarıyla tamamlamıştır. Bir taraftan üniversite yaşamında klinik ve poliklinik staj deneyimleri edinmiş bir taraftan da kişisel değişim ve dönüşüm adına İnsanagüven workshoplarına ve Yeditepe Üniversitesi kişisel gelişim kurslarına katılmıştır. Uluslararası Gençlik Değişim Programı ile Sürdürülebilir Sosyal Girişimcilik projesine katılmıştır. Şu anda beslenme ve motivasyon disiplinlerini birleştirerek yüz yüze ve online seanslarını sürdürmekte, beslenme problemleri yaşayan danışanlarının hayatlarına ışık tutmaya devam etmektedir.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale