X

Olumsuz iç sesinizi susturun

Zihninize bir türlü söz geçiremediğinizi hissediyorsanız, kendinizi sürekli kendinize yeni bir problem yaratırken buluyorsanız, arkanıza yaslanıp anın keyfini çıkarıp mutlu olmak yerine her daim bir şeyler için endişeleniyorsanız, korkarım ki olumsuz iç sesiniz kontrolü ele geçirmiş.

Merak etmeyin yalnız değilsiniz! Zihnimiz olumsuz düşünmeye meyilli, karşılaştığımız durumlar karşısında kötü senaryolar yaratırken de oldukça üretken. Her ne kadar olumlu iç sesi dinlemeyi istesek de çoğunlukla olumsuz iç sesin peşinde sürüklenmemiz bu nedenle. 

Olumsuz iç sese kulak verdikçe kaygı seviyemiz artar, bu durum stresi tetikler, stres de sağlığımızı etkiler. Gördüğünüz gibi olumsuz iç ses, bir anda domino etkisi yaratır hayatımızda.

Kontrolü geri almak, hayatınızı daha mutlu ve sağlıklı yaşamak için, olumsuz iç sesinizle baş etmenize yardımcı olacak 5 basit yöntem sizinle.

1. Olumsuz iç sese meydan okuyun

Kendinize aşağıdaki soruları sorun ve yanıtlarını yazın (Yazmak, düşüncelerinizle yüzleşmenizi kolaylaştıracağı için önemlidir, lütfen es geçmeyin).

  • İç sesim nasıl konuşuyor, olumsuz düşüncem ne?
  • Bu düşüncenin doğruluğunu destekleyen gerekçeler ne?
  • Bu düşüncenin yanlışlığını destekleyen gerekçeler ne?
  • Hangi sağlıksız düşünce ve davranışlar bu düşüncelere neden oldu?
  • Bu şekilde düşünmeye devam edersem ne olur?
  • Şayet bir arkadaşım bu şekilde düşünseydi ona vereceğim tavsiye ne olurdu?
  • Değiştirebileceğim ve değiştiremeyeceğim koşullar neler?
  • Daha olumlu düşünmek için ne yapabilirim?
  • Yeni sağlıklı düşüncelerimi hangi kelimelerle ifade edebilirim?

İç sesinizi dinleyerek cevap vereceğiniz bu sorular, üzerinizde yarattığınız stresi fark etmenizi sağlayacak. Dayanaksız olumsuz düşünceler, yerini gerekçelendirilmiş olumlu düşüncelere bırakacak. Yani, olumsuz iç sesinizle baş ederken Pollyanna olmanıza gerek yok. Sadece, durumlar karşısında daha gerçekçi bir değerlendirme yapmanız yeterli.

2. ‘DUR’ deme zamanı

Duygu ve davranışlarınızı sabote eden olumsuz iç sesiniz yüzünden, kendi sesinizi duyamaz haldeyseniz; ‘DUR’ deme zamanı gelmiştir, hem de yüksek sesle!

Olumsuz düşüncelerin bombardımanına maruz kalan zihin, ‘Dur’ dediğinizde adeta bir bilgisayar programı gibi kapanır. Akabinde zihninizin hafifleyip rahatladığını hissedersiniz.

3. Kendinize daha az odaklanın

Kulağa saçma geldiğini biliyorum. Elbette kendinizle ilgilenin, dinleyin, kendinize zaman ayırın. Ancak olumsuz düşünceler, sürekli ve tekrarlayarak geçmiş ve geleceğe dair zihninizi meşgul eden kısır bir döngü içindeyse, odağınızı değiştirin. Yalnız kalmayın, arkadaşlarınızla beraber olun. Onların hikayelerini dinleyin. Kendi ekseninizden uzaklaşmak, bir süre sonra kendinize daha olumlu bir bakış açısıyla dönmenizi sağlar.

4. Üretken olun

Sürekli bir üretim halindesiniz. Mesela bu yazıyı okurken düşünceler üretiyorsunuz. Sevdiğiniz biriyle zaman geçirirken iletişim, çalıştığınız yerde bir proje belki de… Basit gelse de hepsi sizin üretiminiz. Olumsuz iç sesin tuzağına, en çok üretmediğiniz zamanlarda düşüyorsunuz. Hayatınızda bir sonraki adım ne olacak diye planlamak yerine, en son olan olumsuz olaya takılıp umutsuzluğa kapılıyorsunuz. Daha iyisi gelmeyecekmişçesine, kaçırdığınız fırsatlara hayıflanıyorsunuz. Kontrolü elinize almak yerine güçsüzlüğün sizi ele geçirmesine izin veriyorsunuz. Kendinizi çaresiz hissedip yersiz bir hezeyan yaşıyorsunuz. Her şeyin her zaman yolunda gitmeyeceği muhakkak. Kontrol edemeyeceğiniz birçok çevresel faktör var, evet. Bu durumlarda kendinize hatırlatmanız gereken tek bir şey var. O da stres yaratan durumu değiştiremeseniz bile, karşısında nasıl tepki vereceğiniz tamamen sizin kontrolünüzde.  Belki bunu başarmak için zaman gerekebilir. Bu süreçte oto-hipnoz ile zihninizde canlandırmalar yapmak, kontrol edemediğiniz durumlar karşısında pratik kazanmanıza, daha soğukkanlı tepkiler vermenize yardımcı olurken, olumsuz iç sesiniz ile de başa çıkmanızı sağlar. 

5. Egzersiz yapın

Daha iyi hissetmek, daha iyi görünmek, daha iyi beslenmek için egzersiz yapın; endorfinleri serbest bırakın. Böylece beyniniz daha iyi çalışacak; egzersiz sırasında yapacağınız hareketlerle meşgul olan zihniniz, olumsuz iç sesinizi duymayacak. Ayrıca olumsuz iç sesinizi doğrulayan, çözülmesi gereken bir problem var ise egzersizle tazelenen zihin yeni çözüm önerileri üretebilecek. Bu yüzden egzersizi günlük yaşamınıza dahil edin. Üstelik, spor salonuna gitmeden de aktif bir yaşam tarzı benimseyebilirsiniz. Dilerseniz, bu süreçte harekete geçmenizi kolaylaştıracak önerilerimi paylaştığım yazıyı da okuyabilirsiniz.

Sonuç olarak, elbette hayatta ters giden şeyler olabilir. Bunlardan hoşlanın demiyorum ama önerim, bu durumlarla karşılaştığınızda zihninizde canlanan olumsuz iç sesinize kulak verip kendinizi kötü hissetmek yerine onu kontrol edebileceğinizi hatırlatmanız.

Unutmayın, sizi iyi hissettiren şeyleri düşünerek mutlu olmak elinizde!

Bu yazıyı keyifle okuduysanız, paylaşmayı unutmayın! ❤

İlginizi çekebilir: “Hayır” Diyemeyenler Kulübü üyeleri için 10 adımda “Hayır” diyebilme sanatı

Dilara Kuru: Örgütsel Psikolog, Bireysel ve Kurumsal Danışman 2011'den bu yana yaşadığı İngiltere'de, İkonik markalar üzerine hazırladığı tez ile Yüksek lisansını, Liderlerin Ego Yönetimi üzerine hazırladığı ve geliştirdiği Ego Ölçer ile de Örgütsel Psikoloji alanında doktorasını tamamladı. İngiltere’de bulunduğu sürede, UK College of Hypnosis & Hypnotherapy okulundan, İngiltere'nin tek ‘The British Psychological Society’ onaylı olan Cognitive Behavioural Hypnotherapy (Bilişsel-Davranışçı Hipnoterapi) diplomasını aldı ve Londra'da, takıntılar, bağımlılıklar, korkular, stres gibi çeşitli konularda hipnoterapist olarak çalıştı. 2014 yılında Londra'da düzenlenen 'Pozitif Psikoloji ile Çalışanların Performansı Artırma' sertifika programına katıldı. Aynı yıl, Londra’da bulunan The Coaching Academy’den aldığı Life Coaching (Kişisel Koçluk) eğitimi ile bireysel ve kurumsal danışmanlık hizmeti sunmaya başladı. Epikürcü mutluluk fikrine dayanarak, mutlu olmak için kurduğu Epiküryen’de Kişisel Gelişim (Örn: Bilişsel-Davranışçı Yaklaşım ve Hipnoz tekniği ile Stres Yönetme, Bağımlılık; Fobi ve Takıntılardan Kurtulma, Performans Kaygısı ile Başa Çıkma); Academy of Management & Sales'de Liderlik ve Yöneticilik, Satış Becerileri alanlarında Örgütsel Psikolog, Bireysel ve Kurumsal danışman olarak hizmet veriyor. Epiküryen'den çalışma alanlarına, Instagram hesabından mutluluk üzerine paylaştığı yazılarına ulaşabilirsiniz.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale