X

Olumsuz düşünceleri olumluya çevirmek için etkili 5 adım

Bir günde aklınızdan kaç tane olumsuz düşünce geçiyor? Ya da soruyu şöyle düzeltelim; olumlu düşüncelerinizin sayısı kaç? Muhtemelen olumluları saymak daha kolay olacaktır çünkü olumsuz düşüncelerimizin sayısı çok daha fazla… Araştırmalara göre günde yaklaşık 6000 düşünce geçiyor zihnimizden ve ne yazık ki çoğu olumsuz ve otomatik pilotta. Yani farkında olmadan binlerce olumsuz düşünce akıp gidiyor zihnimizin sularından, hatta bazıları tekrar tekrar ziyaret ediyor beynimizin içini.

Mesela kaç kez ya yarın sabah geç kalırsam diye düşündünüz veya ertesi günkü sunumuz için endişe dolu senaryoları geçirip durdunuz gözlerinizin önünden? Muhtemelen bunların da cevabı çok kezdir…

Her birimiz, iç dünyamızın o çok derinliklerinde yankılanan olumsuz düşüncelerle mücadele ediyoruz. Ve bazıları bir gölge gibi bizi takip ediyor ve zihnimizin karanlık köşelerinden bir kez sızmaya başladıkları, bir daha hiç gitmek istemiyorlar. Ve bu olumsuz düşünceler bizi esir aldığında kendimizi bir sis bulutunun içinde kaybolmuş gibi hissedebiliyoruz.

Ancak, kara bulutların arasından sıyrılıp o olumsuz düşünceleri değiştirebilir, zihnimizi yeniden şekillendirebiliriz. Bunun için yeni çerçevelere ihtiyacımız var; olumsuz tüm düşünceleri olumluya çevirecek çerçevelere… İşte olumsuz düşünceleri yeniden çerçevelemek için kullanabileceğimiz 5 adım:

1. Farklı olumsuz düşünce kalıplarını fark etmek

İlk adım olumsuz düşünce kalıplarının farkına varmak. Bunlar bir şeyler ters gittiğinde aklımıza ilk gelen veya aynı senaryoyu yaşadığımızda tekrar tekrar zihninizde dönen düşüncelerdir. Olumsuz düşünce kalıplarının en yaygın örnekleri arasında şunları sıralamak mümkün:

  • Ya hep ya hiç düşüncesi: Çoğu zaman ya hep ya hiç gibi uç noktaları düşünürüz; bunlar en uç noktalardaki düşüncelerimizdir. Örneğin; “Eğer bu işi beceremezsem, bu iş yerinde olmayı hak etmiyorum.” Halbuki bir işi yanlış veya eksik yapmak, hiçbir işi yapamadığımız anlamına gelmez.
  • İyi şeylerin şans eseri olduğunu düşünmek: Çoğu zaman hayatımızdaki olumlu olayları şans eseri olmuş, sanki bizim hiç etkimiz olmamış gibi değerlendirebiliyoruz. Hayatımızda iyi olan, yolunda giden şeyleri, başardığımız işleri kutlamadığımızda, kutlamayı bilmediğimizde olumsuz olayların ‘normalimiz’ olduğunu düşünme eğiliminde oluyoruz.
  • Zorunluluklar ve yapılması gerekenlere çok fazla odaklanmak: Devamlı yapılması gereken işlerle, yetişmesi gereken projelerle, asla bitmeyen to-do listlerle harekete etmek, ekstra baskı ve stres hissetmemize, dolayısıyla endişelerle dolu düşüncelerimizin artmasına neden olabiliyor.
  • Öz şefkatten yoksun olmak: Devamlı kendimizi suçlamak, kontrolümüz dışında olan olaylar için bile kendimizde kusur aramak, geçmiş hatalarımıza saplanıp kalmak ve kendimize şefkat göstermemek, olumsuz düşüncelerin bir dağ gibi zihnimizde büyümesine zemin hazırlıyor.
  • En kötü senaryoyu canlandırmak: Olumsuz düşüncelerimiz çoğu zaman otomatik olarak en kötü senaryoya gidebilir. Bu da bir süre sonra zihnimizin bir alışkanlığı haline gelebilir ve en ufak bir olumsuz düşünce bile felaket senaryolarıyla canımızı sıkmamıza neden olabilir.

Bu tür olumsuz düşünce kalıplarından hangisine/hangilerine sahip olduğumuzu bilmek, olumsuz düşüncelerimizi değiştirmeye başlamanın ilk adımı.

İlginizi çekebilir: Olumsuz düşünmek psikolojik sorunları beraberinde getiriyor

2. Olumsuz düşüncelere meydan okumak

Olumsuz düşünce kalıplarımızı fark ettikten sonra sıra onlara meydan okumakta. Önemli olan, zihnimizi meşgul eden o her bir olumsuz düşünceyi yeni bir challenge olarak görmek. Bunun için de yapmamız gereken; hayatımızda ‘gerçekleşen’ olayların, düşüncelerimizi haklı çıkardığı mı yoksa düşüncelerimizin sadece varsayımlardan ibaret olduğunu mu kendimize sormak. Muhtemelen o endişelendiğimiz, olumsuz düşündüğümüz şeylerin pek çoğu gerçek hayatta vuku bulmadı ve varsayım olarak kaldı. Bunun için “evet … ama …” kalıbını kullanmak etkili olabilir. Örneğin; “evet daha önce de sunumum olduğunda çok endişeliydim ama harika geçmişti” gibi.

3. Olumlamaları kullanmak

Olumlamaların gücünü artık bilmeyen yoktur… Zihnimizi olumsuz düşüncelerle, yersiz endişelerle doldurmak yerine olumlamaları tekrar ederek zihnimizi şekillendirebiliriz. Bilimsel araştırmalar da olumlamaların olumsuz düşüncelere meydan okumakta çok etkili bir araç olduğuna dikkat çekiyor.

“Bunu başarabilirim, kendi değerimin farkındayım, her zaman olduğu gibi yine iyi sonuçlar elde edeceğimi biliyorum, kendimi seviyorum ve kendime şefkatle yaklaşıyorum, bana hizmet etmeyen ve beni güçlendirmeyen tüm düşünceleri serbest bırakıyorum” gibi olumlamaları yüksek sesle tekrar etmeyi alışkanlık haline getirerek, olumsuz düşüncelerimize, endişe dolu felaket senaryolarımıza meydan okuyabiliriz.

4. Günlük tutmak

Duygularımızı, düşüncelerimizi yazılı hale getirmek, onları fark etmek, işlemek ve değiştirmek için daha net adımlar atmamıza yardımcı olabilir. Olumsuz düşüncelerimizi yeniden çerçevelemek ve onları olumluya çevirmek isterken yazının gücünden faydalanabiliriz.

Günlük tutma alışkanlığı kazanarak, olumsuz düşüncelerimizi yazabilir, böylece onları nasıl dönüştürebileceğimizi, nasıl onlara meydan okuyabileceğimizi fark edebiliriz. Ayrıca, günlük tutarak bir tür zihinsel detoks da yapmış olacağımız için kafamızın içini dönüp duran olumsuz düşüncelerden de arındırabiliriz.

5. Sabırlı ve nazik olmak

Kabul edelim pek çoğumuz kendimize karşı çoğu zaman acımasız olabiliyoruz… Hatalarımızı büyütürken, başardıklarımızı kutlamayı es geçebiliyoruz ve en yakın dostumuzun kendimiz olduğunu unutuyoruz. Oysa ki yaşamın zorluklarla ve iniş-çıkışlarla dolu yolculuğunda, başarsak da başarmasak da, bazen kazanıp bazen kaybetsek de kendimizi sevmeye, kendimize değer vermeye ve şefkatle benliğimizi, deneyimlerimizi sarmaya devam etmeliyiz. Bu yüzden olumsuz düşüncelerimize karşı dik durabilmek için de kendimize her zaman şefkatle yaklaşmalı, acımasız davranmaktansa, sevgi diliyle kendimizle konuşmalıyız.

Son olarak yıllardır alışık olduğumuz düşünce tarzımızı bir günde değiştirmek pek mümkün değil, hele ki kökleşmiş, iyice yerleşmiş olumsuz düşüncelerimizle zihnimiz doluyken… Bu nedenle sabırlı olmak da sürecin önemli bir parçası.

İlginizi çekebilir: 10 adımda pozitif düşünme alışkanlığı edinmenin yolları

Kaynak: lifehack

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale