X

Olumlu bir zihniyete sahip olmak, duyguları yok saymak değildir

Düşüncelerimiz tahminimizden daha güçlüdür ve bizler düşündüklerimizle, inandıklarımızla, birçok şeyin yönünü değiştirme ve belli bir enerji alanı yaratma becerisine sahibiz aslında. Dolayısıyla olumlu düşünerek daha iyi deneyimleri hayatımıza çekebiliriz. Ancak, “olumlu bir zihniyet” dediğimiz şeyi doğru anladığımızdan emin miyiz diye merak ediyorum.

Sürekli mutlu olmamız, her şeyin pembe gözükmesi gerektiğine, bir şeyler pembe değilse de, acil durumlarda kullanalım diye dağıtılmış pembe gözlüklerimizi takmamız gerektiğine inandırıldığımız bir düzende yaşıyoruz. Durum böyle olunca da, esasen çok güzel ve yararlı olan olumlu düşünmek, çok sağlıksız bir hal almaya başlıyor.

Olumlu bir zihniyet, 7/24 iyi hissetmek demek değildir. Bazı kişiler, maalesef, duygularını yok sayıyorlar ve bunu olumlu bir zihniyete sahip olmak zannediyorlar. İyi hissettirmeyen duyguları deneyimlemekten kaçınmak için, bu duyguları yok sayarak ya da baskılayarak bir yanılgı yaratıyor, bunu da “Ben hep pozitif düşünüyorum” söylemiyle normalleştirmeye çalışıyorlar. Bu durum normal olmadığı gibi, sağlıklı da değildir.

Bizi üzen, kıran, canımızı yakan bir olayla karşılaştığımızda, buna bir de “iyi tarafından bakmak” zor durumlarla baş edebilmemiz açısından önemli tabii, ancak bunu yapmanın tek yolu da sahicilikten geçiyor. Olan her ne ise, önce bizde yarattığı duygunun içinde kalmalıyız. Bu duyguyu tanımalı, tanımlamalı, yaşamasına izin vermeli ve bununla ilgili neye ihtiyacımız varsa onu yapmalıyız. Yas tutmamız gerekiyorsa tutmalı, içimize dönmemiz gerekiyorsa dönmeli, dinlenmeye ihtiyaç duyuyorsak dinlenmeliyiz.

Tabii ki, başımıza gelen olaylardan alacağımız dersler vardır, bize faydası olacak başka olayları tetiklemişlerdir belki de… Ancak bu demek değildir ki her zaman gülerek, neşeyle, -mış gibi bir hayat yaşamalıyız. Önce olana olması için izin vermeli, gerçekten yaralarımızı sardıktan sonra, yüzümüzde gülümsemeyle geriye bakabilmeliyiz. Çünkü yaşamasına izin vermeyerek yok saydığımız duyguların aslında yok olmamak gibi bir özellikleri vardır.

Bir süre sonra, zamanında izin verilmeyen duygular daha çok canımızı yakar, daha da önemlisi sağlığımıza ciddi anlamda zarar verebilir. Bu, bir yandan “gerçekten de” olumlu bir zihniyete sahip olmadığımızı da gösterir. Çünkü yüzeyin biraz altına indiğimizde kırgınlık, kızgınlık, acı gibi duyguların varlığını görebiliriz. Bu da bir baş etme yöntemi olarak “yokmuş gibi” yapmaktan başka bir şey değildir.

Bazen de, o anki duygunun adını koyarız ve kendimize yaşamak için izin veririz, ama kısıtlı bir süre için. Yani kendi kendimize bir beklenti yaratıp ona uymaya çalışırız. O kadar alıştık ki hızlı tüketime, duyguları da hızlı hızlı tüketip dönüştürmeyi bekliyoruz. “Tamam, üzüldüm, işte 40 dakikadır üzgünüm, haydi artık mutlu olayım.

Keşke bazı şeyleri aşmak bu kadar kolay olabilseydi, ancak değil. Gerçek olmayan hiçbir şeyin de bize yararı yok. Duygularımıza bir bitiş noktası belirlemek yerine sürece odaklanalım. “Ben bu duyguyu nasıl dönüştürebilirim? Şu an neye ihtiyacım var?” diye kendimize sormak ve ihtiyacımız olan zamanı kendimize vermek, zaten bizi sürecin sonunda istediğimiz olumlu noktaya ulaştıracaktır. Hem bu nokta bize ait olacaktır, hem de gerçek olacaktır.

Böyle sürekli mutlu olmayı beklemek ya da kendimizi duygulara kapatmak, kendimize yaptığımız bir haksızlıkmış gibi geliyor bana. Duygular gelip geçicidir, doğru ama varlıklarını kabul etmeli ve onları deneyimlemeliyiz.

Kimi zaman, bu haksızlığı başkalarına da yapabiliyoruz. Biri bize bir derdini, sıkıntısını anlatınca, belki yükünü hafifletmek adına “Bir de şuradan baksak” diye olumlu bir açıyı göstermek yararlı olabilir, ancak burada da karşımızdakinin ihtiyacını anlamak esas olmalıdır. Bazen sadece karşımızdakini dinlemek ve onu anladığımızı dile getirmek yeterlidir. Çünkü anlaşıldığımızı hissetmek hepimizin en öncelikli ihtiyaçlarından biridir.

Boşver, takma, aman sen de buna mı sıkıldın” gibi geçiştirici sözleri iyi niyetle söyleseniz bile, karşınızdakine yarar sağlamadığınız gibi, zarar bile verebilirsiniz. Sırf siz “Artık üzülme” dediniz diye, kimseden herhangi bir duygusunu 10 dakika içerisinde dönüştürmesini bekleyemezsiniz. Ya da sahip olduğunuz sınırlı bilgiyle bir başkasının ne hissedip ne hissetmemesi gerektiğine karar veremezsiniz. Birine gerçekten yardımcı olmak istiyorsanız, “Benim yapabileceğim bir şey var mı?” diye sorun. Emin olun, bazen yapabileceğiniz en iyi şey, samimi bir şekilde bu soruyu sormak olacaktır.

Duygularımız gelip geçicidir, onlara tutunmamalıyız, ancak onları yok saymamalıyız da. Duyguları yok saymak yerine, onlarla ne yapacağımızı bulmak bizi güçlü kılar. İhtiyacımız varsa yardım istemek, destek almak da sürecin çok doğal bir parçasıdır. Bunları yaparken, bir yandan da olumlu düşünmek, hayatımızdaki zorluklarla baş edebilmemizi sağlayacaktır. Her şeyin her an tozpembe olmasına gerek yok. Pembe gözlükler yerine, farkındalıkla kendimize ve çevremize bakmayı başarırsak, işte o zaman olumlu bir zihniyete sahip olmaktan söz edebiliriz.

İlginizi çekebilir: Duyularımızı ve duygularımızı harekete geçirme zamanı: Dişil enerjimizi beslemeye ihtiyacımız var

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale