Siz de aynaya baktığında vücudundaki güzel bölgelere odaklanmaktan ve mutlu olmaktan çok fazlalıklarından şikayet edenlerden olabilirsiniz. Uzun ve ince bacaklı mankenlerin sahip olduğu gibi bir vücuda sahip olmak, fit ve sağlıklı görünmek dünyanın neresinde olursa olsun her kadının hayalini kurduğu şeyler. Birçoğumuz, hayatının tamamına yakınını diyet yaparak geçiriyor, kilo vermenin yollarını arıyoruz.
Zamanla bir kısmımız ideal vücut algımızın toplum tarafından belirlenen standartlar ölçüsünde belirlendiğinin farkına varsa da, çoğumuz medyanın bize dayatmış olduğu ideal vücut algısı kalıplarının dışına çıkmakta zorluklar yaşıyoruz. Peki, ideal vücut algınızı değiştirmenin ve vücudunuzla barışık yaşamanın kişisel gelişiminize ve yaşam stilinize ne gibi katkıları bulunuyor?
1. Vücudunuza daha fazla özen göstermeye başlarsınız
Kendi vücudunuzu sevdiğinizde ve kendinizi olduğunuz gibi kabul etmeye başladığınızda, kendinizi her zamankinden daha mutlu hissetmeniz kaçınılmaz. Zayıflama hedefleriyle bir beden küçük aldığınız yazlık elbiselerinize girmek için uğraşmak yerine, alışverişe gittiğinizde giydiğiniz her şeyin vücudunuza yakıştığını düşünmeye başlarsınız. Sağlıklı beslenmeyi ve sporu başkalarına güzel görünmek için değil, daha sağlıklı ve fit olmak için yapmaya ve kendinize farklı nedenlerden dolayı özen göstermeye başlarsınız.
2. Kendinizi daha mutlu hissedersiniz
Vücudunuzdan nefret ediyor olmak, size hem zaman kaybettirir, hem de yoğun bir düşünce süreci gerektirir.
Yediğiniz her şey için kalori hesabı yapmak, 5 kilo daha versem nasıl görünürdüm acaba diye varsayımlarda bulunmak, bir dilim pizzayı yemek ya da yememek arasında dakikalarca gidip gelmek gibi davranış kalıpları siz farkında olmadan üzerinize yapışıp kalır ve normalleşmeye başlar. Bu düşünceler zamanla size yük olmaya ve kendinizi gittikçe kötü hissetmenize neden olur.
Vücudunuzu olduğu gibi kabul etmeye başladığınızda şeklinin bozulacak olması ya da yediklerinizin kilo olarak geri dönmesi gibi durumlar problem olmaktan çıkar. Fark etmeden hayatınızın her alanında daha mutlu ve huzurlu olmayı öğrenirsiniz.
3. Kendinize iyi davranmayı öğrenirsiniz
Yaşarken farkında olmasak da, hayat çok kısa. Dünya üzerinde geçireceğimiz kısıtlı süre zarfında tekrar yaşama şansımızın çok kısıtlı olduğu deneyimlerden zevk almayı kaçırabiliyoruz. Bir parça çikolata yediğimizde aldığımız muhteşem tadın keyfini çıkarmak yerine, tüm ömrümüzü yediklerimiz için kendimizi suçlayarak geçiriyoruz.
Kendi kendine eğlenmeyi ve iyi davranmayı öğrenebilmek, geçmişte ya da hali hazırda vücut algısıyla ilgili problem yaşayan kişiler için oldukça zor. Ancak ‘ben’ olmanın değerini anladığınızda ve yaratılıştan gelen fiziksel özelliklerinizi kendinize ait hissetmeye başladığınız an, kendinizle olan iletişiminizin ve kendinize olan yaklaşımınızın boyutunda gözle görülür değişimler fark edeceksiniz.
4. Mahalle baskısıyla başa çıkma yeteneği kazanırsınız
Özellikle medyanın topluma dayattığı mükemmel kadın vücudu algısı ve cinsiyet rolleri, bebeklikten itibaren kişinin cinsiyet algısı ve karşı cinsle olan iletişimini etkileyen faktörler. Sıfır beden modası ve gelişen teknolojiyle birlikte kadın vücudunun daha fazla “kusursuzlaştırılması”, medya organlarına ve kadın bedeninin metalaştırıldığı pazarlama kampanyalarına maruz kalan yeni jenerasyonun kendi vücuduna daha fazla yabancılaşmasına yol açıyor. Bu da bedenini sevmediği için kimlik problemleri yaşayan, çok küçük yaşlardan itibaren kilo vermek için farklı yöntemler deneyen ve vücuduyla hiçbir zaman barışamayan bireylerin oluşumuna neden oluyor.
Kişi bedeniyle ilgili farkındalık kazandığında, dergi kapaklarında ya da reklamlarda boy gösteren kusursuz vücutların photoshop eseri olduğunu ve gerçeklikten çok uzak olduğunu anlar.
5. Hayatın yalnızca güzel ya da yakışıklı olmaktan ibaret olmadığını anlarsınız
Kendinizi seksi ve iyi hissetmek özgüveninizin yüksek olmasını sağlayan önemli değerler. Ancak bu değerleri kazandıktan ve kendinizle ilgili algınızı kazandıktan sonra hayatınızla ilgili başka yönlere odaklanma ihtiyacı duyarsınız.
Enstrüman çalmak, daha fazla kitap okumak, macera sporları yapmak gibi farklı aktivite arayışlarına girer, kişisel gelişiminiz için daha fazla çabalamaya başlarsınız. Sevdiğiniz insanlarla daha fazla zaman geçirmeyi ve vücudunuzu düşünerek harcayacağınız zamanı kendi gelişiminiz için kullanmayı öğrenirsiniz.