Okullar açıldı… Bazı çocuklar okulların açılmasına daha rahat adapte olabilirken, bazı çocuklar bu sürece adapte olmakta zorlanabilmekte. Peki neden olur bu ayrılık kaygısı? Ne yapılmalıdır?
Okul ve ayrılık kaygısı
İnsanoğlu kendine bakacak olan kişiye bağımlı olarak dünyaya gelir. Yani doğduğunuz andan itibaren, aslında bağımlı bir bireyizdir. Bebek doğduğunda; karnını doyurulmasına, altının temizlenmesine, hava ısısına göre giydirilmeye ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçlar yerine getirilmediği takdirde bebek çaresizlik içinde ağlar, hasta olur, mutsuz olur. İhtiyaçları başkaları tarafından karşılanmak zorunda olan bebek tam bir bağımlıdır. Büyüdükçe bağımlılık azalmaya başlar.
Bebek önce emeklemeye, sonra yürümeye başlar. Sonra konuşabilme becerisinin gelişmesi ile birlikte kendisini ifade edebilmeye başlar. Çocuğun her gelişimi bağımlılığını biraz daha azaltmakla birlikte, bebek belli bir yaşa gelene kadar bağımlıdır. Dolayısıyla bağımlı olarak dünyaya gelen bir canlının annesinden veya babasından ayrılarak okul gibi farklı bir ortamda tek başına var olabilmeye çalışması, bir adaptasyon süreci gerektirir. Okul döneminin başlamasıyla birlikte bu adaptasyon sürecinin sancılarını görebiliriz. Çocuk ayrılık kaygısı yaşıyorsa, mide bulantısı, baş ağrısı gibi fiziksel yakınmalarda bulunabilir. Bu ayrılık kaygısı 4 haftadan daha uzun sürerse, bir uzmandan yardım alınmalıdır.
Ayrılık kaygısına dair ebeveynin tutumu
Çocuk okuldayken sevdiği kişiye bir şey olmasından korkar. Yani asıl korku okula dair değil çocuğun sevdiği kişiden ayrılmasına dair duyduğu korkudur. Hele çocuk bir de ebeveynin de bu konuda kaygılı olduğunu hissederse, kaygısı çok fazla olur. Kaygılı ebeveynler kendi kaygılarını, yani çocuğun okulda iyi hissedip hissetmediğini, güvende olup olmadığını, mutlu olup olmadığına dair endişelerini çocuğa yansıtırsa çocuk okula gitme sürecini normalleştiremez. “Annem kaygı duyduğuna göre kaygı duymam gerekir” gibi duyguyu içe alma gerçekleşir. Bu nedenle okula adaptasyon sürecinin kolay ve rahat olabilmesi için öncelikle ebeveynlerin kendi duygularını fark etmeleri ve dengede tutmaları son derece önemlidir.
Okul çocuğun daha önce karşılaşmadığı kurallarla dolu bir ortamdır. Çocukluktan yeni çıkan bir birey için bu kurallar adapte olma, arkadaş edinme, öğretmenle iletişim kurma son derece büyük adımlardır. Bu önemli gelişim ve geçiş sürecinde anne babaların çocuklarına güvenmeleri ve kendi duygularını sakin tutarak onlara destek olmaları gerekir.
Özetle;
• Okula gitmek istemeyen çocuğa eleştirilmeden, kıyaslama yapmadan, kızmadan yaklaşılmalıdır.
• Her koşulda okula gidileceği konusunda net ve kararlı olunmalıdır. Net ve kararlı olmak, sert ve anlayışsız olmaktan çok farklı bir tutumdur.
• Çocuğun neden okula gitmek istemediği konuşulmalıdır.
• Çocuğun kaygısı, ebeveynin kaygısı ile artırılmamalıdır.
• Ayrılık zor bir süreçtir. Buna alışabilmek için hem çocuğunuza hem kendinize zaman verin.
İlginizi çekebilir: Zor öğrenen çocukların öğrenme becerileri nasıl geliştirilir?
Yazarın diğer yazıları için tıklayın. Yazarın diğer yazıları için tıklayın.