X

Okula dönüş kaygısını hafifletmek için çocuklara ve ebeveynlere yardımcı olacak ipuçları

Okula dönüş dönemi, hem çocuklar hem de ebeveynler için heyecan verici olabileceği gibi, aynı zamanda kaygı verici de olabilir. Özellikle yeni bir okula başlama, öğretmenler ve arkadaşlar hakkında belirsizlikler gibi durumlar, çocuklarda stres yaratabilir. Dahası uzun ve keyifli bir tatilin ardından çocuklar okula, şehir hayatına dönmek istemeyebilir ve bu da uyum problemlerine neden olabilir. Bu yazımızda okula dönüş kaygısını hafifletmek için çocuklara ve ebeveynlere yardımcı olabilecek ipuçlarını bulabilirsiniz.

Rutin oluşturun

Henüz okullar açılmamışken yumuşak bir geçiş yapabilmek adına rutinlerinizi tatil modundan çıkarıp okul moduna uyarlayın. Üstelik bunu yalnızca çocuğunuz için değil, tüm aileniz için yapın. Okula dönüş öncesinde bir rutin oluşturmak, çocuğunuzun okula daha kolay adapte olmasına yardımcı olabilir.

Özellikle yaz tatili boyunca serbest kalan uyku ve yemek saatlerini, okula uygun hale getirmek önemlidir. Erken uyku saati, sabah erken uyanma, kahvaltı, oyun, ders ve ödev zamanı gibi zaman dilimlerini okulun başlama haftasından önce planlayın ve uygulamaya başlayın.

Okulu ziyaret edin

Eğer mümkünse, okul açılmadan önce çocuğunuzla birlikte okulu ziyaret edin. Sınıfını, oyun alanını ve diğer önemli yerleri göstermek, çocuğunuzun kendini daha güvende hissetmesine yardımcı olabilir. İlk defa okula başlayan veya yeni bir okula gidecek çocuğunuz varsa oryantasyon programı hakkında mutlaka okuldan bilgi alın, gerekirse sınıf öğretmeni ve rehber öğretmen ile ayrı bir görüşme planlayın.

Ayrıca çocuğunuzun öğretmeniyle ve sınıf arkadaşlarıyla önceden tanışmasını sağlayın, bu uyum sürecini kolaylaştıracaktır.

Çocuğunuzu dinleyin

Çocuğunuzun okula dönüşle ilgili endişelerini dinleyin ve onları ciddiye alın. Duygularını anlamak ve desteklemek, çocuğunuzun kaygılarını hafifletebilir. Sizinle açık iletişim kurmasına ve sansürlemeden endişelerini, korkularını paylaşmasına izin verin. Duygularını küçümsemek veya bastırmak, kendini yalnız ve anlaşılmamış hissetmesine neden olabilir. Okula dönüşün pozitif yönlerini vurgulayarak, olumsuz düşünceleri dengeleyin.

Kendisini daha iyi hissetmesi için neler yapabileceğinizi sorun. Kaygılarının kök sebebini anlamaya çalışın. Evden mi ayrılmak istemiyor, öğretmeninden mi çekiniyor, okulunu daha önce görmediği için mi endişeli… Bunu bulduğunuzda sorunu çözmeniz daha kolay olacaktır.

Kendi kaygılarınızı kontrol altına alın

Yeni bir okul dönemi özellikle küçük yaşta ve ilk defa okula başlayacak çocukları olan ebeveynler için zorlayıcı olabilir. Çocuğunuzun kaygıları kadar kendi kaygılarınızı da anlamaya ve yönetmeye çalışın. Kendi korkularınızı, endişelerinizi çocuğunuza yüklemeyin. Mümkünse siz de kendinizi adım adım bu sürece alıştırmak için ufak pratikler yapın, gerekiyorsa destek alın.

Okulun ilk günü çocuğunuzu bırakırken gözünüzden süzülecek yaşlar, çocuğunuzun kendini kötü hissetmesine, okulun ‘kötü’ bir yer olduğunu düşünmesine veya daha fazla kaygı yaşamasına neden olabilir. O yüzden mutlaka kendi duygu durumunuzu da yönetmeye çalışın.

Okul malzemelerini beraber hazırlayın

Çocuğunuzun okula dönüş ile ilgili pozitif duygularını pekiştirmek ve heyecanlanmasını sağlamak için okul malzemelerini birlikte hazırlamayı teklif edin. Beraber kırtasiye alışverişine çıkın, renkli kalemler, defterler, yeni oyun hamurları, ilgisini çekecek ve okula hazırlık sürecini daha keyifli hale getirecektir. : Çocuğunuzun çanta, kalem kutusu gibi malzemeleri kendi seçmesine izin verin. Bu, ona okulla ilgili bir sorumluluk hissi verirken kendi seçimlerini yapıyor olması da özgüvenini destekleyecektir.

Stres yönetimi tekniklerini uygulayın

Çocuğunuza stres yönetimi tekniklerini öğretmek, okulda ve hayatta karşılaşacağı zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olabilir. Pratik nefes egzersizleri ile kendisini nasıl rahatlatabileceğini keyifli bir şekilde ona anlatabilir, birlikte uygulayabilirsiniz. Eğer sizin de başa çıkmakta zorlanacağız bir stres ve kaygı düzeyiyle karşı karşıyaysanız çocuğunuz için psikolojik destek almayı ve gerekirse okul sürecinde özellikle oryantasyon döneminde devam etmeyi düşünebilirsiniz.

Zaman yönetimini öğretin

Okul hayatı, iyi bir zaman yönetimi gerektirir. Çocuğunuza bu beceriyi kazandırmak, hem kaygılarını azaltabilir hem de okulda başarılı olmasını sağlayabilir. Günlük yapılacak işleri ve ders çalışma sürelerini birlikte planlayabilir, okul haftasında uymak için bir takvim hazırlayarak tüm aile bireylerinin görebileceği bir yere asabilirsiniz. Küçük yaştaki, okuma-yazma bilmeyen çocuklar için bol görselli ve renkli sütunlarla, satırlarla bölünmüş takvimler faydalı olabilir.

Son olarak çocuğunuzla yaşamın döngülerinden, mevsimlerin geçişinden, yılın aylarından bahseden keyifli bir konuşma yapmayı da unutmayın. Yazın bitişini anlatın, kışın, sonbaharın, ilkbaharın ne kadar süreceğini, okul döneminde en yakın tatilin ne zaman olduğunu, okula gittiği dönemde aynı zamanda yeni bir yılın da başlayacağını sohbetinize ekleyin. Çocuklar da biz yetişkinler gibi çoğu zaman bilinmeyenden korkarlar, çekinirler. Süreç hakkında ne kadar bilgi sahibi olurlarsa, siz o tüneli ne kadar aydınlatabilirseniz onlar da o kadar rahat hissederler.

Şöyle düşünün; bir toplantıya gireceksiniz ama ne bu toplantının ne hakkında olduğunu biliyorsunuz ne kadar ne kadar süreceğini, belki 10 dakika belki 3 saat… Kendinizi nasıl hissederdiniz? Çocuklar da bilinmeyene karşı endişe ile yaklaşırlar; o nedenle onları mümkün olduğunca bilgilendirmek kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayacaktır.

İlginizi çekebilir: Çocuk yetiştirmede rutinler neden önemlidir, nasıl inşa edilir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale