X

Okula başlama ve uyum süreci

Okula başlamak, hem çocuklar hem de ebeveynleri için heyecan verici bir yenilik, ama aynı zamanda kaygı uyandırıcı bir değişimdir. Bu süreç, çocuk için bilinmezliğin kapısını aralamaktır. Ebeveyn olarak, okula başlama ve uyum süreci boyunca hem kendinizi hem de çocuğunuzu bu sürece hazırlamak ve teşvik etmek işleri kolaylaştıracaktır.

Çocuğun okula hazırlanması ve uyum sürecini sağlıklı bir şekilde yaşaması mümkündür. Lakin bunun için iyi bir planlamaya ve zamanlamaya ihtiyaç vardır.

Önce siz hazır olun

Çocuğunuz okula başlarken ebeveyni olarak duygusal açıdan siz de hazır olmalısınız

Çocuğun anaokuluna/kreşe başlama sürecinde ebeveynlerin de duygusal olarak hazır olması önemlidir. Çocuk ailesinden ayrılırken ebeveyninin üzüntüsünü ve kaygısını hissettiğinde uyum süreci zorlaşmaktadır. Mümkün olduğunca sürecin normal ve gelişimsel olduğunu kendinize anımsatmanız önemlidir.

İlgili yazı: Okula başlama yaşı ve okul seçimi

Merak uyandırın

Okulla ilgili çocuğunuzda merak uyandırmanız çocuğunuzun ilgisini çekecektir. Çocuğunuzun okulun nasıl bir yer olduğunu, neye benzediğini, içinde nelerin olduğunu sorgulamasına, hayal etmesine fırsat sunabilirsiniz. Öte yandan çocuğunuzun okulla ilgili öğrenmek istediklerini birlikte not alıp, merak ettiklerini okul ziyaretinizde birlikte sormayı deneyebilirsiniz.

Ön araştırma yapın

Çocuğunuzla birlikte, belirlediğiniz okulun broşürüne, web sitesine göz atabilirsiniz. Böylece çocuğun okuluyla ilgili merakı ve ilgisi artacaktır. Aynı zamanda gününün büyük bir kısmını geçireceği kuruma aşinalık kazanacaktır.

Okulu tanıdık bir yer haline getirin

Okula başlamadan önce okulu ziyaret etmek, buranın güvenli ve tanıdık bir yer olduğunu çocuğa hissettirmek, alışma sürecinde etkili olacaktır.

Öğretmeniyle tanışın

Eğer mümkünse okul başlamadan çocuğunuzu öğretmeniyle tanıştırabilirsiniz. Diğer çocukların olmadığı bir ortamda, öğretmeniyle kısa süre de olsa sohbet etme fırsatı bulan çocuk bilinmeyen dünyaya daha rahat adapte olacaktır.

Detaylıca anlatın

Çocuğunuza nereye gideceği, ne kadar süre vakit geçireceği, neler yapacağı, ne zaman yemek yiyeceği, okulun imkanları, onu okula kimin bırakacağı ve okuldan kimin alacağı, servis kullanıp kullanmayacağı, kullanacaksa evde kimin karşılayacağı gibi tüm rutin süreçleri detaylı anlatmak gereklidir. Özellikle 7 yaşından küçük çocuklara okulda geçirecekleri süre somut örneklerle anlatılmalıdır. Örneğin; ‘Okulda sinema izlediğin süre kadar kalacaksın.’ gibi.

Okulla ilgili süreçlere çocuğu dahil etmek

Okulla ilgili yapılan alış verişlerde, ev ve oda düzenlemelerinde çocuğun fikrini almak, ona seçenekler sunmak ve çocuğu sürece dahil etmek, çocuğunuzun motivasyonunu, heyecanını ve ilgisini artıracaktır.

İlk günleri kısa tutun

Okula yeni başlangıçlarda günün uzun tutulmaması önemlidir. Okulun; öğrendiği, eğlendiği ve keyif aldığı bir yer olduğunu hisseden çocuk okulla ilgili olumlu bir algı geliştirecektir. Çocuğun okulda kalma süresi yavaş yavaş artırılmalıdır. Çocuğun okulda geçirdiği vakit ne kadar keyifli olur ve ne kadar tadı damağında kalırsa o denli olumlu bir ilişki geliştirilecektir.

Kitaplardan destek alın

Çocuğunuza okula başlamakla ilgili kitaplar okumak, uyum sürecinde çocuğunuza destek olacaktır.

Okula başlamak hakkında pek çok öykü kitabı bulunmaktadır. Bu kitapları çocuğunuzla birlikte okumak uyum sürecinde hem size hem de çocuğunuza destek olacaktır. Öte yandan okulda olumsuz günler geçiren çocuklarla ilgili de pek çok öykü kitabı mevcuttur. Böyle bir durum yaşanması durumunda bu kitaplara da başvurulabilir. Böylece okulla ilgili kaygı, endişe, üzüntü, öfke gibi duyguların pek çok çocuk tarafından yaşandığını anlayan çocuk, süreci zihninde normalize edecektir.

Çocuğunuzun yanında olun

Maalesef pek çok okul yöneticisi ve öğretmen ağlasa da çocuğu okulda bırakıp, ebeveyninin uzaklaşmasını ister. Hatta kucaklarına alıp çocuğu oradan uzaklaştırırlar. Oysa bu son derece yanlış ve travmaya sebebiyet verebilecek bir durumdur. Bağlanma çalışan pek çok uzman, çocuğun, bağlanma figürünün (genelde anne, baba veya aileye yakın biri) olmadığı bir ortamda tek kalmasının fazlaca olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ortaya koymaktadır. Çocuk, yeni mekanı ve yeni insanları, güvende hissettiği bir kişiyle keşfettiğinde alışması ve yeni kişilere güvenmesi çok daha rahat gerçekleşecektir. Çocuğunuzun hazır olup olmadığını en iyi siz bilirsiniz. Bu konu hakkında okul idaresi ve öğretmeniyle özel olarak görüşebilirsiniz. Okuldan adım adım uzaklaşmayı tercih etmek en sağlıklı yöntem olacaktır.

Model olun

Kendi çocukluğunuzdaki olumlu okul anılarınızdan çocuğunuza bahsedebilirsiniz. Öte yandan çocuğunuzun bu sene okula başlayacağı için ne denli mutlu ve heyecanlı olduğunuzu ona belirtebilirsiniz.

Öğretmenine güvendiğinizi hissettirin

Ebeveyninin, öğretmenine ve okuluna güvendiğini, inandığını, onu sevdiğini gören çocuk benzer duyguları hissetmeye ve davranışlarını buna göre şekillendirmeye meyilli olacaktır. Eğer öğretmenle ilgili endişeleriniz ve kaygılarınız varsa bunu çocuğun yanında telaffuz etmemek olumsuz bir bağ geliştirmeyi önleyecektir.

Sorularını yanıtlayın

Bu süreçte çocuğunuzun sorduğu tüm sorulara sabırla yanıt vermek önemlidir. Çocuğun çok soru sorması, merakını gidermenin yanı sıra kendisini rahatlatma ihtiyacından dolayıdır. Nasıl yanıt verileceğini bilmediğiniz sorular olması durumunda ‘Bunu nasıl açıklayabileceğimi bilmiyorum, yanıtı öğrenip seni bilgilendireceğim.’ diyebilirsiniz.

Hazırlıklı olun

Uyum sürecinde çocuğunuzdan gelebilecek olumlu ve olumsuz cümlelere ve davranışlara hazırlıklı olmanız önemlidir. Kimi zaman bu süreçte çocuklar tarafından gerileme davranışlarının sergilendiği, yani kazanılmış becerilerde gerileme oluşabildiği görülebilmektedir.

Sebebini anlayın

Eğer çocuğunuz okula uyumda zorluk yaşıyor ve gitmek istemiyorsa, bu davranışların ve çocuğunuzun duygularının altında yatan dinamikleri araştırmak ve sorgulamak önemlidir. Çocuklar bu süreçte; ebeveyne aşırı bağlı olma, yalnız hissetme, hep okulda kalacaklarını düşünme, evde annesi ve kardeşinin güzel vakit geçirdiği ve kendisinin bundan mahrum kaldığını düşünme, isteklerini ifade etmekten korkma gibi pek çok sebepten dolayı okula gitmek istemiyor olabilirler.

Kendinizi dinleyin

Çocuğunuzun okula uyum sürecinde ebeveynleri olarak elbette sizin de yoğun duygularınız olacaktır. ‘Alışamayan tek çocuk benim çocuğum mu?’, ‘Beni özledi mi ?, ‘Yemeğini yiyebildi mi?’ gibi düşünceler, yoğun duygular ve merak son derece normaldir. Çocuğunuzun okula uyum sürecinde kendinize iyi bakmanız oldukça önemlidir. Siz iyi olursanız, çocuğunuz da iyi olacaktır.

Zamanla ilgili hassasiyet göstermek

Özellikle okulun ilk günlerinde çocukları vaktinde okula bırakmak ve vaktinde teslim almak veya karşılamak çok önemlidir. Okula geç giden çocuk, güne çoktan başlamış ve kaynaşmış bir gruba dahil olmakta güçlük yaşayabilecektir. Öte yandan okuldan geç alınan çocuk ‘Ben unutuldum.’, ‘Okulda kaldım.’ ‘Değersizim.’ ‘Sevilmiyorum.’ ‘Önemsizim.’ gibi duygular hissedebilecektir. Ebeveyn için 5 dakika geç kalmak çocuğun dünyasında büyük serzenişlere neden olabilmektedir.

Kararlı ve tutarlı olmak

Her konuda olduğu gibi okula uyum sürecinde de ebeveynin istikrarlı, kararlı ve tutarlı bir tavır takınması önemlidir. Ağladığı için ‘Tamam canım, bugün gitmesen de olur.’ tutumu, çocukta ‘Ağladığımda istediklerimi elde ediyorum.’ algısını oluşturacaktır. Bu söylemlerin yerine ‘Seni anlıyorum, bu gerçekten sana zor geliyor, merak etme, yanındayım.’ söylemleri çocukta güven uyandıracaktır. Böylece çocuk, ailesinin sözlerine bağlı olan bir yapıda olduğunu bir kez daha görmüş olacaktır.

Siz ondan ayrılın ki, o da sizden ayrılsın

Kimi zaman çocuklar okula başlamaya son derece hazırken, ebeveynler çocuğun kendilerinden bağımsızlaşmasına hazır değildir. Hatta başka bir yetişkine çabuk alışmasını bir ihanet olarak algılamaktadırlar. Böylesi bir süreç okula uyumu oldukça zorlaştıracaktır.

Arkadaşlık ilişkilerini destekleyin

Okulda tanıştığı arkadaşlarıyla dışarıda da programlar yapmak, paylaşımı ve bağı artıracaktır.

Okulda tanıştığı arkadaşlarıyla dışarıda da programlar yapmak, paylaşımı ve bağı artıracaktır. Tanıdığı ve aşina olduğu kişilerin bulunduğu ortama girmek çocuk için daha kolay olacaktır.

Bir objeyi okula götürmesine izin vermek

Okulla ev arasında bir bağ köprüsü vazifesi görecek olan bir nesneyi öğretmenin bilgisi dahilinde okula götürmek çocukları pek çok zaman rahatlatmaktadır. Aile fotoğrafı, peluş ayı, bebeklikten beri kullanılan battaniye çocuklara güven ve huzuru verebilmekte, özlemini bir süreliğine dindirebilmektedir.

Bir ayrılma rutini oluşturmak

Çocuklar rutin davranışları çok severler. Ne zaman ne yapılacağını bilmek onların kendilerini güvende hissetmesine imkan sağlar. Uyurken bir masal okuyup, yanağına öpücük kondurmak gibi okulda da kısa bir vedalaşma ritüeli oluşturulabilir. (Özel bir sarılma, sözcük, öpme gibi.)

Okul sonrasında çocuğunuzla aktif zaman geçirmek

Özellikle ilk günler, çocuk için her şeyin eskisi gibi normal, sevgi, şefkat ve güven dolu gittiğinden emin olma arzularıyla geçer. Dolayısıyla ilk günlerde okul sonrası birlikte keyifli ve kaliteli vakit geçirilmeye özen gösterilmesi önemlidir.

Günün değerlendirilmesiyle ilgili sorgulayıcı olmamak

Okulla ilgili sorular sorarken çocukla konuşulduğu unutulmamalıdır. Sürece kendi gününüzden bahsederek başlayabilirsiniz.‘Günün nasıl geçti?’ sorusu yerine ‘Bugün sana ne komik geldi?’, ‘Bugün seni en çok ne şaşırttı?’ gibi sorular sormak çocuğun sorgulandığını hissetmesi yerine, keyifle gününü gözden geçirmesine imkan sağlayacaktır.

Okulla iletişim kurun ve ortak dil kullanın

Uyum sürecinde çocuğunuzun sınıf ve rehber öğretmeniyle düzenli iletişimde bulunmak, geri bildirim almak, çocuğun süreciyle ilgili okulu bilgilendirmek önemlidir.

Okula başka birisinin götürmesini denemek

Eğer çocuğunuz özellikle belli kişilerle okulda vedalaşmakta güçlük yaşıyorsa, diğer aile fertlerinden veya yakınlarından yardım almak etkili olabilmektedir. Örneğin; çocuk özellikle babadan ayrılmakta güçlük yaşıyorsa, okula annesinin bırakması gibi. 

Çocuğunuzun okulda yaptığı faaliyetlerden bir sergi oluşturmak

Okulla ev arasındaki bağı pekiştirmek için çocuğun okulda yaptığı ürünlerden oluşan, sizin bu çalışmalara kıymet verdiğinizi çocuğa hissettiren bir sergiyi evinizde çocuğunuzla birlikte hazırlayabilirsiniz.

Çocuğunuza ve kendinize zaman tanımak

Her çocuğun süreci ve yolculuğu biriciktir. Kendinize ve çocuğunuza zaman tanımanız önemlidir.

Duygularını aynalayın

Özellikle değişim süreçlerinde birileri tarafından anlaşıldığını hissetmek hem çocuklar hem de yetişkinler için oldukça önemlidir. ‘Haklısın, bu çok kolay değil, ben sana destek için yanındayım.’, ‘Çok keyifli bir hafta sonu geçirdin, sabah erken kalkıp okula gitmek zor geliyor, anlıyorum.’ gibi cümleler çocuğa, duygularının anlaşıldığı ve sürece eşlik edildiği mesajını verecektir.

Uzman desteği alın

Okula başlama ve uyum oldukça önemli bir yaşam olayıdır. Bu süreçte ihtiyaç halinde uzman desteği almak önemlidir.

Referanslar

Gözde İnal,  Okula Başlama ve Uyum Süreci.

Nilüfer Devecigil, Okul yönetimi çocuğunuz ağlarken “Bırakın, Gidin” diyorsa gidenlerden olmayın!

Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat: Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji & Uluslararası İlişkiler bölümlerinden çift ana dal dereceleriyle mezun olmuştur. İngiltere’de University of Westminser’da Örgütsel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır ve akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji (çift ve aile terapisi alt dalı) programında ikinci yüksek lisans programından mezun olmuştur. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle, ailelerle ve çiftlerle psikoterapi yapmaktadır. Çalışmalarında; sistemik, EMDR, şema, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale