Disleksi nedir, neden olur? Disleksi hakkında tüm merak ettikleriniz bu yazıda.
Yaşam boyu kelimeleri, harfleri ve sayıları anlamakta güçlük çektiniz mi? Çocuğunuzun okuma veya heceleme ile ilgili sorunları var mı? Tüm bunlar, kişinin dili işleme yeteneğini etkileyen bir öğrenme güçlüğü olan disleksi belirtileri olabilir.
Disleksi kısaca bir kişinin okuma ve yazma yeteneğini bozan bir öğrenme güçlüğü olarak tanımlanır. Beynin grafik sembolleri ve kelimelerin seslerini işleme biçimlerini içerir. Genellikle kelime tanımayı, hecelemeyi ve harfleri seslerle eşleştirme yeteneğini etkiler. Nörolojik bir durum olduğu bilinse de disleksinin zekayla hiçbir ilişkisi yoktur. Disleksisi olan insanlar, tek tek kelimeleri çözmekte zorlanırlar ve heceleme yetenekleri zayıftır. Belirtiler kişiden kişiye değişse de akıcı okuma, okuduğunu anlama ve telaffuz konusunda da zorluk çekebilirler.
Disleksi yeni bir durum değildir. İlk tanımlanışı yaklaşık 150 yıl öncesine dayanır. 1878’de Alman bir nörolog, bazı hastalarının okuma güçlüğü çektiğini ve kelimeleri sürekli olarak yanlış sıraya koyduğunu fark etti. Bunu “kelime körlüğü” olarak nitelendirdi. 1887’de Rudolph Berlin adlı Alman bir göz doktoru ise kelime körlüğü terimini, kelime güçlüğü anlamına gelen “disleksi” ile değiştirdi.
Erken yaşlardan itibaren teşhis, rehberlik ve destek almak, durumun etkisini azaltmaya yardımcı olabilir. Çocuklarda ve yetişkinliklerde disleksi hakkında tüm sorularınıza yanıt bulmak için okumaya devam edin.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.
Disleksi nedir?
Disleksi hastalığı ne demek? Yukarıda da açıkladığımız gibi disleksi, beynin yazılı materyalleri işleme biçimini etkileyerek kelimeleri tanımayı, hecelemeyi ve deşifre etmeyi zorlaştırır. Disleksinin etkileri kişiden kişiye değişebilir. Bu duruma sahip kişiler genellikle hızlı okumakta ve hata yapmadan okumakta zorlanırlar. Ayrıca okuduklarını anlamakta da zorlanabilirler.
Disleksi nörolojik bir sorun olduğu için aileden geçebilir. Disleksi nedir genetik midir sorusunun henüz kesin bir cevabı olmasa da genetik olabileceği düşünülmektedir. Yani yetersiz eğitim veya yetiştirmenin bir sonucu değildir. Her ne kadar zorlayıcı olsa da disleksisi olan hemen herkes doğru eğitimi alırsa okumayı öğrenebilir.
Disleksi neden olur?
Günümüzde disleksinin gelişim nedeni kesin olarak bilinmemekte. Ancak ailelerde görülmesi sebebiyle genetik olduğu düşünülüyor. Bazı araştırmacılar, disleksiye sahip kişilerin DCDC2 geninde okuma sorunları ve disleksi ile ilişkili değişiklikler olduğunu gözlemledi. Çoğunlukla doğuştan olsa da bir beyin hasarı veya felç sonucunda da disleksi meydana gelebilir.
Kişinin ana dili de disleksiyle ilgili deneyimlerini etkileyebilir. Örneğin, hafif ile orta derecede disleksisi olan bir kişinin, yazılı biçimle sesleri arasında net bağlantıları olan, İtalyanca veya İspanyolca gibi tutarlı dilbilgisi kurallarına sahip bir dili öğrenmesi daha kolay olabilir. İngilizcede öksürük anlamına gelen “cough” ve hamur anlamına gelen “dough” gibi yazılı biçimlerle sesleri arasında belirsiz bağlantılara sahip dilleri öğrenmek ise disleksik birine çok daha zor gelebilir.
Disleksi belirtileri: Disleksi olduğunu nasıl anlarız?
Disleksi nedir, detaylıca açıkladık. Disleksi hafif veya şiddetli olabilir. Çocuklar okula başlayana ve yazılı dili anlamada sorun yaşayana kadar disleksi teşhisi konulamayabilir. Bu noktada disleksinin insanları farklı şekillerde etkilediğini unutmamak gerekli. Bu nedenle disleksi belirtileri bu duruma sahip kişiler arasında değişiklik gösterebilir. Bazı insanlar, yetişkinlik dönemine girene kadar disleksi olduklarının farkına dahi varmayabilirler.
Disleksi genellikle ilk olarak sınıf ortamında okuma problemleri gözlemleyen bir öğretmen veya ebeveyn tarafından fark edilir. Ardından teşhis ve müdahale ihtiyaçlarını belirlemek adına çocuklar, resmi bir değerlendirme için bir psikoloğa veya diğer uzmanlara yönlendirilir. Disleksiyi anlamak zor olsa da dikkat etmeniz gereken bazı işaretler var. Disleksi belirtileri yaşa bağlı olarak da değişebilir; küçük bir çocuğun semptomları okul çağındaki bir çocuğunkinden, bir gencin semptomları da bir yetişkininkinden farklı olabilir.
Okul çağından küçük çocuklarda disleksi belirtileri
Okul çağından küçük çocuklarda disleksi kendisini şu belirtilerle gösterebilir:
- Geç konuşmaya başlaması
- Harfleri öğrenmede ve hatırlamada zorluk yaşaması
- Yanlış telaffuz edilen kelimeler
- Tekerlemeler veya kafiyeli şarkıları öğrenmede zorluk
İlkokul çağındaki çocuklarda disleksi belirtileri
İlkokul çağındaki disleksi olan çocuğun özellikleri yaygın olarak şu şekildedir:
- Sınıf seviyesinin altında bir okuma seviyesi
- İşleme dilinde zorluk
- Konuşmayı anlamada sorun
- Sıraları hatırlayamama
- Kelimelerdeki benzerlikleri ve farklılıkları görme ve duyma zorluğu
- Doğru kelimeleri bulmakta zorluk
- Kelimeleri hecelemede veya seslendirmede sorun
- Okumaktan kaçınma
Gençlerde ve yetişkinlerde disleksi belirtileri
Gençlerde ve yetişkinlerde disleksi belirtileri ise sırasıyla şu şekilde ortaya çıkabilir:
- Yavaş okuma
- Yazım zorlukları
- Yanlış telaffuz edilen kelimeler
- Yazma alıştırmaları için uzun süreler harcamak
- Ezberleme zorluğu
- Matematik problemlerini tamamlamada sorun
- Şakaları veya ifadeleri anlayamama
“Ben disleksi miyim” dediğinizi duyar gibiyiz. Bu belirtilerin bir veya daha fazlasına sahip olmak sizin veya çocuğunuzun disleksi olduğu anlamına gelmez. Yine de okuma, heceleme veya dili anlama ile ilgili sorunları görmezden gelmemelisiniz. Çünkü bunlar başka bir durumun da belirtileri olabilir.
Disleksi tedavisi
Disleksi nedir, artık biliyorsunuz. Günümüzde disleksinin bilinen bir tedavisi yoktur, ancak bir dizi yaklaşım günlük yaşamı çok daha kolay hale getirmeye yardımcı olabilir. Disleksi her insanı farklı şekilde etkiler ve çoğu insan öğrenme farklılıklarına uyum sağlamanın ve gelişmenin bir şekilde yolunu bulur. Yaşamın erken döneminde teşhis ve destek almanın ise kesinlikle uzun vadeli faydaları olabilir.
Söz konusu çocuklarda disleksi olduğunda, semptomların fark edilmesi sonucunda başvurulacak uzman 1. sınıf disleksi testi, 5 yaş disleksi testi, 7 yaş disleksi testi gibi yöntemlere başvurarak durumu netleştirebilir. Bu testleri aşağıdakileri değerlendirebilir:
- Sözlü dil becerileri (hem dinleme hem de konuşma)
- Kelime tanıma
- Hızlı adlandırma
- İşitsel sözel çalışma belleği
- Kod çözme
- Yazım
- Fonolojik işleme
- Okuma hızı veya akıcılık
- Okuduğunu anlama
- Kelime bilgisi
Uzmanlar ayrıca herhangi bir akrabaya disleksi veya başka bir öğrenme güçlüğü teşhisi konulmuş olup olmadığını görmek için aile öyküsü hakkında bilgi alabilirler. Eğer çocuğunuzda disleksi varsa durumu yönetmek için aşağıdaki ipuçlarından yararlanabilirsiniz:
- Bireysel ihtiyaçların değerlendirilmesi: Bu, öğretmenlerin çocuk için hedeflenen bir program geliştirmesine yardımcı olur.
- Uyarlanmış öğrenme araçları: Disleksisi olan çocuklar dokunma, görme ve işitme gibi farklı duyularına dokunan öğrenme araçlarından yararlanabilir.
- Rehberlik ve destek: Danışmanlık, benlik saygısı üzerindeki etkileri en aza indirmeye yardımcı olabilir. Diğer destek biçimleri, örneğin sınavlarda ek süre verilmesini içerebilir.
Disleksi nasıl geçer?
Ayrıca disleksi biriyle çalışmak konusunda şu ipuçları da yardımcı olabilir:
- Projeleri / ödevleri daha küçük parçalara bölmek ve bir göreve başlamadan önce bir taslak hazırlamak gibi zaman yönetimi stratejileri kullanmak
- Flash bellekler ve metinden sese teknolojisi gibi araçları kullanmak
- Vurgulayıcılar veya bir renk kodlama sistemi kullanarak notları görsel olarak düzenlemek
- Sessiz, temiz bir alanda çalışmak -gerekirse kulak tıkaçları veya gürültü önleyici kulaklıklarla- ve dikkat dağıtıcı unsurları minimumda tutmak
Disleksi, yaşam boyu kendi kendine kaybolmayan bir durumdur, bu nedenle erken teşhis ve tedavi önemlidir. Bir kişiye disleksi teşhisi konmadığında veya yardım almadığında, bu durumun kötü etkileri yetişkinlik yıllarına kadar devam edebilir.
Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.
Kaynak: 1, 2, mayoclinic, webmd, nhs.uk
İlginizi çekebilir: Bizi biz yapan şeyler, beynimizin bize armağan ettiği farklılıklar